Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/20 E. 2021/47 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/20
KARAR NO : 2021/47
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/10/2018
NUMARASI : 2017/60 Esas – 2018/1060 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA Davacı vekili; müvekkili ile davalı borçlu arasında 10.10.2014 tarihinde anonim şirket hisse alım satım sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili tarafından davalıya hisse devrinin gerçekleştirildiğini, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca hisse devrinin sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle gerçekleştirildiğini, taraflar arasında kararlaştırılan 20.000-TL tutarındaki bedelin ise müvekkiline en son 15.12.2014 tarihinde ödeneceğini, ancak devir bedelinin ödenmediğini, bu alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının talep ettiği hisse devir bedelinin … A.Ş. unvanlı şirket hisselerine ilişkin olup şirketin nevi değişikliği yapmadan önce davacının bu şirkette pazarlama sorumlusu olarak sigortalı çalışmaya başladığını, davacıya teşvik anlamında hisse devir sözleşmesi gereğince şirketin 300-TL’lik hissesinin bedelsiz devredildiğini, 05.12.2013 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirket sermayesinin 275.000-TL’ye çıkarıldığını, bu artırım ile davacının sermayesinin 8.250-TL’ye çıktığını, ancak bu artışın da müvekkili tarafından davacı adına ödendiğini, davacının ortaklıktan ve sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldığını, aynı tarihte … firması ile davacının ortağı ve yöneticisi olduğu … arasında 10.10.2014 tarihli çözüm ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi gereğince … tarafından … 20.000-TL’si avans, 40.000-TL’si ise geri ödemesiz olmak üzere 60.000-TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, 40.000-TL’nin davacı ile aynı durumda olan Veli Kerem Bıyık’ın hisse devir bedeli karşılığı olduğunu, dolayısıyla davacının hisse devir bedelinin bu şekilde ödendiğini belirterek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında imzalanan 10.10.2014 tarihli anonim şirket hisse alım satım sözleşmesi ile davacı tarafından davalıya şirketteki hissesinin devredildiği, davalı tarafından, devir bedelinin davacının ortağı bulunduğu … ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme kapsamında geri ödemesiz olarak verilen 40.000 TL ile ödendiği iddia edilmiş ise de;taraflar arasında bu duruma ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dava dışı şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip oldukları, dava dışı … davacının hisse devrinden kaynaklanan 20.000-TL tutarındaki alacağını bu şirkete temlik ettiğine dair delil bulunmadığı, ödemeyi yapan ve alan dava dışı 2 şirketin farklı tüzel kişiliklere sahip olması sebebiyle davalının ödemeyi kanıtlayamadığı, davalı tarafından teklif edilen yeminin de davacı tarafından eda edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; mahkemece yalnızca devir bedelinin ödenip ödenmediğinin araştırıldığı taraflar arasındaki sözleşme içeriğinin dikkate alınmadığını, davacının yemin için davet edildiği duruşmaya katılmadığını, davetiye tebliğ tarihinde Türkiye’de bulunan davacının eşinin Amerika’daki doğumu nedeniyle duruşmaya katılmayarak yemin etmekten kaçındığını, bu nedenle davacının yemin konusu hususları ikrar etmiş sayılması gerektiğini, ayrıca alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devri sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Somut olayda; … firmasının ortakları bulunan taraflar arasında düzenlenen 10.10.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi gereğince davacıya ait 825 adet 8.250-TL bedelli hissenin 20.000-TL karşılığında davacı tarafından davalıya satışının,bedelinin ise en geç 15.12.2014 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, devrin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. … şirketi ile davacının ortak ve yöneticisi olduğu … arasında imzalanan 10.10.2014 tarihli çözüm ortaklığı sözleşmesinin 4. maddesi gereğince … tarafından … 20.000-TL’si avans, 40.000-TL’si ise geri ödemesiz olmak üzere 60.000-TL ödeme yapılması kararlaştırılmıştır. Bu ödemenin yapılan sözleşme kapsamında şirketler arası yapıldığı ,hisse devir bedeli olarak ödendiği hususunda sözleşmede bir hüküm bulunmamaktadır. Bu suretle davalının ödeme iddiası yazılı delillerle kanıtlanamamıştır. Ödeme iddiasını ispat yükü üzerinde bulunan davalı, davacıya yemin teklif etmiş, yemin davacı tarafından usulüne uygun olarak eda edilmiştir. Yemin oturumunda hazır bulunmayan davacı tarafından çocuğunun Amerika’daki doğumu mazeret olarak sunulmuş, davacıya ait yurtdışı çıkış kayıtları ve doğum belgesiyle de mazeret usulüne uygun olarak belgelenmiş, davacı bir sonraki oturumda ise yemini eda etmiştir. Bu nedenle davalının ileri sürdüğü bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Öte yandan takip konusu alacak hisse devir sözleşmesine dayalı olmakla belirlenebilir (likit) nitelikte olup, davalının itirazında haksız olduğu gerçeği karşısında, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davalıdan alınması gereken 1.366,20-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 341,55- TLnin mahsubu ile bakiye 1.024,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2021