Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1998 E. 2022/412 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1998
KARAR NO: 2022/412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2015/832 Esas 2019/964 Karar
DAVA: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davacının dava dışı … ‘den yaptığı işe istinaden aldığı … Bankası Adatepe Şubesi … çek nolu 14.000 -TL bedelli çekin davacı elindeyken kaybolduğunu, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/337 sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, iş bu çekin davalı tarafça takasa bankaya verildiğini anlaşıldığı, ancak çekin hamile nasıl ve ne şekilde geçtiğinin davacı tarafça bilinmediğini, dava konusu çekin davacı tarafça yapılan işe istinaden alındığı belirtilerek iş bu çekin davacıya iadesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,davalının davaya konu çekte yetkili hamil olduğu, çekin usulüne uygun şekilde yapılan cirolarla davalıya ciro edildiği, davalının iyi niyetli olarak iş bu çeki iktisap ettiği, dolayısıyla çeki geri vermekle yükümlüğü olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, keşideci dava dışı … tarafından çekin hamiline keşide edildiği, davalının 2014-2015 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davalı ile iş bu çeki kendisine ciro eden dava dışı … Şirketi arasında 2012 – 2013 – 2014 yılları arasında ticari ilişkinin bulunduğu,çekin 05.01.2015 tarihli … nolu tahsilat makbuzu ile avans olarak verildiği ve iş bu tahsilat makbuzunun … isimli yazılı kaşenin olduğu, çekin keşide tarihi nazara alındığında davalı tarafın 2014 yılı yasal kayıtlarına işlenmiş olduğu hususunun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere çelişkili bir durum olduğu, bununla birlikte davalı tarafça çekin ileri tarihli çek olması dolayısıyla 2014 yılı yasal defterlerine işlenmesinin olağan bir durum olduğu yönündeki iddiasının dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davacı tanığı keşideci …’in beyanında da iş bu çekin yapılacak iş nedeniyle davacıya verildiği yönündeki beyanı,bilirkişi raporu, tahsilat makbuzu değerlendirilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkili şirketin usulüne uygun olarak cirolanan çekin karşılığını almaya kanun hükümleri uyarınca hak kazandığını, dava konusu çekin müvekkili şirketin 2014 yılı ticari defterlerine … Tic. Ltd. Şti. İle 2014 yılında yaptığı ticari işe istinaden işlendiğini, bilirkişi raporunda davacı tarafın … ile 2015 yılında çek tahsil makbuzu oluşturmasının şüpheli olduğunu belirttiğini, soyadı benzerliğine dikkat çekildiğini, davacı tarafından bu durumun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, davacı tanığı …in beyanlarına dayanarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tacirler arasındaki ilişkilerin usulüne uygun olarak tutulan defterlerine göre ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin çeki iyiniyetli olarak iktisap ettiğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı çek iade/ istirdatı istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir.Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır. Davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.Belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya aittir. Çek istirdatı davalarında davacının; çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır.TTK’nın 792. maddesi içeriği itibariyle önceki hamilin elinden herhangi bir şekilde çıkan çeki iktisap eden yeni hamilin ,iyi niyetli olduğu kabul edilmektedir.Ancak,ispat yükü üzerinde olan davacının, kötü niyete veya ağır kusura dair iddialarını her türlü delille ispat etmesi mümkündür. Somut olayda, davalının dava konusu çeki muntazam ciro silsilesine uygun olarak iktisap ettiği, kendisinden önce gelen cirantadan fatura alacak bedellerine karşılık gelecek şekilde ticari defterlerine aralarındaki ticari ilişkiye binaen 30.12.2014 tarihinde ticari deftere kaydettiği, ileri tarihli çekin daha önceki tarihte davalı tarafından ticari kayda alınmasının hayatın ve ticaretin olağan akışına uygun olduğu,zayi nedeniyle çek iptali davası açılmış olması, keşidecinin çeki davacıya teslim ettiğine dair beyanı ve davacı tarafça sunulan çekin teslim alındığına ilişkin tahsilat makbuzu, davalının çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispata yeterli değildir. Tahsilat makbuzunun daha sonraki bir tarih taşıması davalının çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu iktisap ettiğine delil teşkil etmemektedir. Davacı tarafından davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu kanıtlanamamıştır. Bu itibarla, Mahkemece, davacının, davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf nedeni yerinde görüldüğü ancak yapılan hata/ eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden kararın kaldırılarak; yeniden hüküm verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/832 Esas – 2019/964 Karar sayılı ve 17/07/2019 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın reddine , İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 80,70-TL karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 53-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından sarf edilen masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından sarf edilen 750-TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalı vekili için takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 239,08-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalı tarafından sarf edilen 47,90-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/03/2022