Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1994 E. 2019/1389 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1994
KARAR NO : 2019/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2019
NUMARASI : 2017/797 E.-2019/156 K.
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, dava dışı …. Ltd. Şti.’nin, davacı banka bünyesinde birleştirilen … T.A.Ş. nin devir öncesi kredili mevduat müşterisi olduğunu, imzalanan genel kredi sözleşmeleri kapsamında krediler kullandırıldığını, davalıların ilgili kredinin teminatı olarak genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan müteveffa … nin mirasçıları olduğunu,borcun ödenmemesi üzerine keşide edilen ihtarname ile hesabın katedildiğini, ancak borcun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili; müteveffa …’nin müvekkillerinin babası olduğunu, vefatı anında terekesinin borca batık olduğunu, murisin malvarlığının da bulunmadığını, bu durum açıkça belli olduğundan mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasının ve davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, bu kapsamda müvekkillerinin bir borcunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddini, yargılama aşamasında dosyaya sunulan 24.03.2018 tarihli dilekçe ile, İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/310 E dosyasıyla mirasın reddi talepli dava açıldığı bildirilerek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Diğer davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, banka alacağı ve kefil sorumluluğuna dayanan, hatta kefilin mirasçıları hakkında başlatılan takip ve davada, alacağın ispatı yanında kefilin sorumluluk sınırı ve kefaletin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı bakımından sözleşme delilinin dosyaya sunulması zorunlu olup, davacı tarafça dosyaya sözleşmeyi ve kefaleti ispatlar başka bir delil sunulamadığı, dosyaya sunulan kat ihtarı tek başına davalıların murisinin borca kefil olduğunu ve alacağın kefalet limiti dahilinde olduğunu, kefaletin adi mi müteselsil mi olduğu, TBK hükümlerine göre geçerli bir kefaletin bulunup bulunmadığını ispatlar mahiyette olmadığı, davalılar … ve … yönünden ispatlanamayan davanın reddine; diğer davalı yönünden ise ödeme emri tebliği ve takibe itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 26.2.2019 tarihinde süre tutum dilekçesi vermiş ise de gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal süre de istinaf dilekçesi sunulmadığından istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen istinaf nedenleri incelenemeyecek ,ancak hüküm HMK 355(2) gereği hüküm kamu düzenine aykırılık bakımından incelenmiştir.
GEREKÇE: Dava; … Bankası A.Ş.’ye devredilen … A.Ş.nin genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağının, borçlu kefilin mirasçılarından tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili müteveffa kefilin borca itiraz etmediğini ,mirasçıların borca itiraz hakları olmadığını ileri sürmekte ise de nüfus kayıtlarından müteveffanın 2007 yılında vefat ettiği takibin ise mirasçılar hakkında 3 ağustos 2014 tarihinde başlatıldığı ,dolayısıyla murisin borca itiraz etmemesi sözkonusu olamayacaktır.Sunulan temlik sözleşmeleri 28 aralık 2001 tarihli olup ,temlik sözleşmesinde 1993 esas tarihli bir kısım icra takip numaraları mevcuttur.Dava dilekçesinde sözleşme suretinin davacı bankadan istenilmesi talep edilmiştir. Dava açıldığı tarihte HMK 121.(1)maddesi gereği dava dilekçesinde gösterilen ve davacı elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabii olmaksızın davalı sayısınca örneğinin dilekçeye ekli olarak mahkemeye verilmesi öngörülmüştür.Şüphesiz bu kural yargılamanın makul sürede bitirebilmesi içindir. 2015 yılında açılan dava da 4 yıl süren yargı sürecinde takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin aslı veya onaylı sureti davacı vekili tarafından dosyaya sunulmamış, sözleşmenin bulunabileceği yerler ile yapılan yazışmalardan bir sonuç alınmamıştır. Verilen kesin süreye rağmen sunulmayan genel kredi sözleşmesinin bir fotokopisinin istinaf başvuru dilekçesine ekli olarak sunulması da HMK 357(3) kapsamında kabul edilemeyeceğinden istinaf incelemesinde nazara alınmamıştır. Müteselsil kefaletin mevcudiyeti, , 6098 sayılı kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında 6101 sayılı kanunun 1.maddesi uyarınca, 818 sayılı kanunun yürürlükte olduğu dönemde akdedilen sözleşmedeki müteselsil kefaletin 10 yıl için verildiğinin kabulü gerektiği,öngörülen 10 yıllık sürenin kendiliğinden sona ereceği düzenlendiğinden niteliği itibariyle hak düşürücü süre olduğundan kefalet süresinin re’sen incelenmesi gerekmektedir.HMK 352. maddesi uyarınca başvuru sebep ve gerekçelerinin de gösterilmesi zorunludur. İİK HMK 355/1 maddesi gereğince istinaf başvuru yolunda kamu düzenine aykırı bir yön olup olmadığı resen incelenir.Somut olayda Kefalet sorumluluğuna açılan davada alacağın ispatı yanında isteğin geçerli bir kefalet sözleşmesine dayalı olup olmadığı,kefile başvuru süresinin geçip geçmediğinin de belirlenmesi gerekmektedir.Dosyaya sunulan kat ihtarı ve alacağın temliki sözleşmeleri TBK hükümlerine göre geçerli bir kefaletin bulunduğunu ispatlar mahiyette olmadığı gerekçesiyle, davalı … ve … yönünden ispatlanamayan; diğer davalı yönünden ise tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Davacı harçtan muaf olduğundan alınmasına yer olmadığına,peşin harcın iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019