Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1958 E. 2022/95 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1958
KARAR NO: 2022/95
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2019
NUMARASI: 2015/343 Esas – 2019/693 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalıya yazılım satımı yapan ve satış sonrası eğitim, uyarlama, uygulama, programlama hizmetlerinde bulunan müvekkilinin, üzerine düşen ifa yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davalının 17.09.2013 tarihli 4.189-TL, 15.10.2013 tarihli 2.124-TL ve 15.11.2013 tarihli 12.154-TL tutarlı 3 adet fatura bedelini ödemediğini, davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra dosyasına yalnızca 177-TL tutarında ödeme yaparak geriye kalan 18.290-TL’lık kısmına haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan 01.09.2013 tarihli logo yazılım destek anlaşması uyarınca davacı şirketin logo yazılımına ilişkin destek ve danışmanlık hizmeti vermeyi yükümlendiğini, davacı şirket tarafından e-fatura ve e-defter sistemine geçilmesinin zorunlu olduğundan bahisle müvekkili şirkete ait bilgisayar sistemlerine e-fatura sunucusu, lisansı ve e-defter kullanım lisansı ve ilgili programların yüklenmesi gerektiği bildirilerek bu sistem ile ilgili 01/11/2013 tarihli 59.000-TL tutarında fatura düzenlenip bedelinin davacıya ödendiğini, davacı şirket tarafından satılan e-defter lisansının, yasal kullanım tarihlerinden önce satılması sebebiyle kullanılamadığını, e-defter kullanılmasına 01/01/2015 tarihinde geçilmesi sebebiyle davacı şirketten 2.125-TL ödenerek satın alınan e-defter lisansının kullanılamadığını, e-fatura sistemine yasal olarak 01/04/2014 tarihinde geçilmesi sebebiyle, müvekkili şirket tarafından bedeli ödenen e-fatura sunucusu ve e-fatura lisansının kurulmasının talep edildiğini, ancak davacı şirketin, söz konusu e-fatura sunucusunun kurulabilmesi için bilgi işlem servisine yatırım yapılması, sistemin sağlıklı çalışabilmesi için yüksek bağlantılı internet, sistemi koruyucu kesintisiz güç kaynağı,yedekleme ünitesi gibi hususların sağlanması gerektiğinin ifade edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmada ise e-fatura sisteminin kullanılması için şirketlerin kendi bünyesinde e-fatura sunucusu kurmasının gerekli olmadığı, sunucu hizmetini sağlayan firmalardan kontör satın alınarak e-fatura hizmetinin kullanılabileceğinin anlaşıldığını, sözleşme kapsamında danışmanlık ve destek hizmeti veren davacı firmanın, müvekkili şirketi yanıltarak ihtiyacı olmayan ve kurulum maliyeti çok yüksek sistemi satmak istediğini, sistem bedelini tahsil etmesine rağmen sistemi maliyetinden dolayı yükleyemediğini, sonuç olarak müvekkili şirketin, davacı şirketin akdedilen sözleşmeye aykırı olarak hatalı ürün satması sebebiyle e-fatura sunucusu, e-fatura lisansı ve e-defter lisansını kullanamadığını, davacı şirkete kullanılamayan yazılımlar sebebiyle 30.01.2014 tarihinde 18.290-TL iade faturası düzenlendiğini, ancak davacı şirketten fatura bedelinin tahsil edilemediğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalı ile arasındaki anlaşmaya dayalı ticari ilişkide üzerine düşen ifa yükümlülüğünü yerine getirdiği, 17.09.2013 tarihli 4.189-TL, 15.10.2013 tarihli 2.124-TL ve 15.11.2013 tarihli 12.154-TL tutarlı 3 adet fatura düzenlediği, alım işleminin davalı firmanın alım işlemi yapılan tarihten önceki muhasebe sorumlusu tarafından araştırma yapılarak eğitim alınarak yapıldığının belirtildiği, alım işlemi ve kurulum işlemi arasında geçen zamanda Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ciddi değişiklikler yapıldığı, yapılan değişiklikler ile entegratörlüğün desteklenmeye başlandığı, e-fatura görüşmelerinin yapıldığı tarihte özel entegratör seçiminin olmadığı ve fatura sayısı dikkate alınarak mevcut lisanslamanın yapıldığı, her iki seçimde de mevcut lisanslara zaten ihtiyaç duyulduğu, alınan lisanslardan herhangi bir kayıp olmadığı, ek ücret ödemeden entegretör çözümüne geçilebileceği, yapılacak yatırım ve maliyetler düşünüldüğünde Setcom olarak özel entegretörlük önerildiği, eğer donanım ve diğer altyapı kurulumları tamamlanır ise e-fatura sunucu lisansı ile de kuruluma devam edilebileceği, 04.01.2014 tarihinde Logo yazılımının başarılı bir şekilde kurulduğuna dair lisans bilgi sisteminden e-posta geldiği, 04.01.2014 tarihinde sunucu lisansı kurulumu yapılmış olsa da, e-faturanın kullanılabilir hale gelmesi için davalı firmanın GİB tarafından belirtilen gerekli altyapı çalışmalarını yaparak entegrasyonu tamamlaması gerektiği, lisansın Logo tarafından aktifleştirilmesi işleminin, programın belirtilen lisans anahtarı ile başarılı bir şekilde kurulduğunu belirttiği, sunucunun kullanımı, yani e-fatura oluşturabilir hale getirilmesinin bu işlemin dışında GİB tarafından belirtilen gerekliliklerin tamamlanması ile mümkün olduğu, davacının ticari defterlerindeki kaydî verilere göre takip tarihi itibariyle takibe dayanak 18.467-TL’lik faturanın davalı aleyhine borç doğurduğu, davalının ihtarname tebliği ile 08.03.2014 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; davacı şirket tarafından, e-fatura ve e-defter sistemine geçilmesinin zorunlu olduğu bahisle müvekkiline ait bilgisayar sistemlerine e-fatura sunucusu, lisansı ve e-defter kullanım lisansı ve ilgili programların yüklenmesi gerektiği bildirilerek 01.11.2013 tarihli 59.000-TL tutarında fatura düzenlenerek fatura bedelinin davacı şirkete ödendiğini, ancak yasal altyapının oluşmamış olması sebebiyle satın alınan yazılımların kullanılmadığını, müvekkili tarafından bedeli ödenen e-fatura sunucusu ve e-fatura lisansının kurulması talep edildiğinde, davacı şirketin, söz konusu e-fatura sunucusunun kurulabilmesi için bilgi işlem servisine yatırım yapılması gerektiği belirtilerek sistemin kurulamadığını, müvekkili tarafından yapılan araştırmada ise e-fatura sisteminin kullanılması için şirketlerin kendi bünyesinde e-fatura sunucusu kurmasının gerekli olmadığı, e-fatura hacmi düşük olan şirketler için ise sunucu hizmetini sağlayan firmalardan kontör satın alınarak e-fatura hizmetinin kullanılmasının maliyet bakımından çok daha avantajlı olduğunun görüldüğünü, sözleşme kapsamında danışmanlık ve destek hizmeti veren davacı firmanın, müvekkilini yanıltarak ihtiyacı olmayan ve kurulum maliyeti çok yüksek sistemi sattığını, ancak sistemi altyapı maliyeti sebebiyle yükleyemediğini, bu hususun bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davacı şirketin söz konusu seçeneği müvekkiline önermeyerek kusurlu davrandığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıya satışı yapılan e-defter ve e-fatura yazılım ve lisans bedeli alacağına dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında 01.09.2013 tarihli Logo yazılım destek anlaşması imzalandığı, sözleşme ile davacının davalıya Logo yazılım ürünlerinin destek hizmetlerini vermeyi taahhüt ettiği, davacı tarafından davalıya e fatura ve e defter yazılım ve lisansının satışı yapılarak teslim edildiği, bu ürünler için davacı tarafından düzenlenen 01.11.2013 tarihli 59.000-TL tutarlı faturanın davalı tarafından ticari defterlerine işlendiği, fatura bedelinin de davacıya ödendiği, daha sonra davacı tarafından sözleşme kapsamında bakım taksidi açıklamalı 17.09.2013 tarihli 4.189-TL, 15.10.2013 tarihli 2.124-TL ve 15.11.2013 tarihli 12.154-TL tutarlı 3 adet fatura düzenlendiği, bu faturaların da davalı tarafından ticari defterlerine kaydedildiği, uyuşmazlık konusu takip alacağının da bu faturalara dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacının düzenlediği ve davalı tarafından ödenen 59.000-TL tutarlı faturanın, e-fatura sunucusuna dair 15.500+KDV toplam 18.290-TL kısmı davalı tarafından düzenlenen 30.01.2014 tarihli ve 18.290-TL tutarlı iade faturasına konu edilmiş olup, uyuşmazlık bu faturadan kaynaklanmaktadır. Davalının söz konusu iade faturası davacıya tebliğ edilememiş olup, davacı defterlerinde de kaydı bulunmamaktadır. Davalı tarafından, dışarıdan sunucu hizmeti alımı daha uygun ve firma ölçeği düşük olmasına rağmen, kullanımı için ilave yatırım ve masraf istenen sistemin yanıltılarak kendilerine satıldığı ileri sürülmektedir. Ancak tacir olan davalının basiretli davranarak ihtiyacı için en uygun ve ekonomik sistemi araştırarak satın alması gerekir.Sunulan e-posta yazışmalarında da davacı tarafından sistem konusunda bilgilendirme yapıldığı , davacının davalıyı yanıltarak sistemi sattığının kanıtlanamadığı anlaşılmakla bakiye alacağa hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.270,82-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 317,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 953,07-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/01/2022