Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/194 E. 2021/160 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/194
KARAR NO: 2021/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2018
NUMARASI: 2017/813 Esas 2018/791 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; iş toplantısına katılmak üzere 28.12.2014 tarihinde davalı hava yoluna ait uçakla Brüksel’ den İstanbul’a seyahat ettiğini, seyahat sonucunda valizinin kaybolduğunu, valizin içindeki kişisel eşyaları dışında iş toplantısında sunum yapmak üzere mücevher örnekleri ,dizüstü bilgisayarı ve evrakları bulunduğunu ,eşyalarının değeri olan 6.096-euro karşılığı 18.034,64- TL maddi zarara uğradığını ,maddi zararı ile yaşadığı üzüntü nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini,çektiği sıkıntı karşılığı 5.000- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevabında davacının Montreal sözleşmesi gereğince 7 günlük hak düşürücü süre içinde yazılı ihbarda bulunmadığını, davacının belirttiği eşyaların bagaj içinde taşınmaya müsait olmadığını, ayrıca davalının bagaj kaybından dolayı 1131- SDR lik sınırlı sorumluğunun bulunduğunu ,manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, olsa dahi sınırlı sorumluluk içinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Montreal Konvansiyonu m.22/2 uyarınca taşıyıcının bagajının zayi olması halinde sorumluluk 1131 -özel çekme hakkı ile sınırlı olup, karar tarihindeki 1 SDR 6,49-TL olmakla 7.340,98- TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca bavulunun kaybolması karşısında yaşanan üzüntü,stres nedeniyle olayın olduğu yer,beklentilerden kaynaklı yaşanan elem, keder, hak ve nesafet ölçüleri gereğince değerlendirilerek 5.000-TL manevi tazminatında olay tarihi 28.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili, davacının 7 günlük hak düşürücü süre içinde ihbarda bulunmadığından davanın reddi gerektiği, ayrıca verilen manevi tazminat şartlarının oluşmayıp reddi gerektiğini, faizin başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava;davacının Brüksel’den İstanbul’a seyahati sırasında davacıya ait bagajın kaybolması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tahsili talebine ilişkindir. Davacının 28.12.2014 tarihinde davalı ile seyahat ettiği ve valizinin teslim edilmediği hususu ihtilafsızdır. Taşımanın iki akit ülke arasında yapılması nedeniyle uyuşmazlığa 1999 tarihli Montreal Protokolü hükümleri uygulanacaktır. Protokolün 22.2 maddesi uyarınca davalı fiili taşıyıcının sorumluluğu yolcu başına 1000 özel çekme hakkı( 1 ocak 2010 tarihinden itibaren 1131-SDR). ile sınırlıdır.Bu kural , yolcunun bagajının taşıyıcıya teslim edildiği sırada teslim anındaki gerçek değerini gösterir bir bildirimde bulunulması ve ek ücret ödemesi halinde uygulama alanı bulmaz.Davacının bagajının davalı tarafından teslim alındığı ve iniş yerinde teslim edilmediği sabit olduğundan davalı taşıyıcı bagaj kaybından sorumludur. Davalı vekili ; davacının 7 günlük sürede şikayette bulunmadığından hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini iddia etmiş ise de, ihbar şartı hasar nedeniyle öngörüldüğü bagajın kaybı halinde ihbar şartı bulunmadığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Sınırlı sorumluluk hükümleri dahilinde maddi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak ,karar tarihindeki 1131 SDR karşılığına hükmedildiği halde hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Uluslararası hava taşımalarında taşıyıcının sorumluluğu ve koşulları mevcut ise manevi tazminat yönünden Türk yargı uygulamasında TMK ve TBK hükümlerinin uygulanacağı kabul görmüştür.(örneğin HGK nun 12.12.2001 tarih ve 2001/11-1161 esas-2001/1152 sayılı ilamı ) Sınırlı sorumluluk miktarına manevi tazminat miktarı dahil edilemez. Davacının dava dilekçesi ekinde bulunan evraklardan Belçika ‘da ikamet ettiği anlaşılmakta ve iş için İstanbul’a geldiği beyan edilmiştir. Davacı iş gezisi için geldiği İstanbulda yanına aldığı bavulun kaybolması nedeniyle , planladığı seyahatinin amacı gerçekleşmemiştir.Bu durumun malvarlığı zararı olmaktan öte davacının kişisel haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu gözetilmelidir. Mahkemece; somut olayın özellikleri gözetilerek talep olunan manevi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin hükmedilen maddi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğine yönelik istinaf nedeni yerinde olduğundan ,ancak bu hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden hükmün kaldırılmasına yeniden hüküm verilmesine, davacının maddi tazminat isteminin sınırlı sorumluluk dahilinde kısmen kabulüne ,hükmedilen tazminata karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/813 Esas-2018/791 Karar sayılı ve 28/06/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Maddi tazminat bakımından davanın KISMEN KABULÜNE, 7.340,98-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,hükmolunan maddi tazminata 28.6.2018 karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ,fazlaya ilişkin istemin reddine, Manevi tazminat isteminin KABULÜNE; 5.000-TL manevi tazminatın 28.12.2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 843,01-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti ve 195,40-TL posta masrafı olmak üzere 1.195,40-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 380,90-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 33-TL posta masrafının davanın reddi oranında hesaplanan 22.48-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 1.883,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 161,90-TL peşin istinaf karar harcının davalıya iadesine, Davacı tarafından yapılan 42,35-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 23-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı tarafından yapılan 35-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 17-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/02/2021