Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1920 E. 2019/1468 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1920
KARAR NO : 2019/1468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/07/2019 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2017/1333 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen 26/07/2019 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, davalarında haklı olduklarının bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davalı borçluların borca yeter miktarda (17.417,54 TL) taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada davacı vekilinin talep ettiği ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; dava değerinin 17.417,54-TL olup, icra takibine konu alacağın ise 16.451,41-TL olduğunu, bilirkişi raporu ile haklılığının ortaya çıktığını, alacağın rehin dahil hiçbir teminatı olmadığını, İİK 258/1 hükmü gereği mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak davalı-borçlular aleyhinde 17.417,54-TL uygun miktardaki taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep, uluslararası taşıma dolayısıyla zarara uğradığı iddia edilen mal zararının tazminine ilişkin ilamsız takibe vaki itirazın iptali davasında, davalıların malvarlığı ile hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK 257. Maddesi 1.fıkrası uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde ve üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malllarını ve diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre bir para alacağının vadesinin gelmesi halinde alacaklı ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. İİK 258.maddesinin 1.fıkrası uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri mahkemeye göstermek mecburiyetinde olduğu düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için kafi kanaat verici delillerin sunulması yeterli olup kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması , bu ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekmektedir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. Somut olayda, davacı vekili bilirkişi incelemesi yapıldığını muaccel alacağın varlığının bilirkişi raporu ile belirlendiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. HMK 382(1) maddesi uyarınca “hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.”denilmektedir.Buna göre bilirkişi raporu kesin delil olmayıp ,takdiri delildir.Elde ki davanın tazminat talebine ilişkin olup , tahkikat aşamasında olduğu ,hakimin hüküm aşamasında bilirkişi raporunu toplanan tüm delillerle birlikte değerlendireceği muaccel alacağın varlığı, hususunda dosyanın bulunduğu aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde olmadığı ,talep olunan alacağın davalıların kabulünde olmadığı ,alacağın yargılama neticesinde belirleneceği sonuç ve kanaatine varılmış olup,ilk derece mahkemesinin istemi reddinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/11/2019