Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1911 E. 2022/321 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1911
KARAR NO: 2022/321
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI: 2017/555 Esas 2019/503 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın davalı … katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkili davacının Türkiye’deki tekstil firmaları ile yabancı giyim markaları arasında ticari ilişki kurulmasına yönelik olarak ihracat aracılık hizmetleri sunduğunu, davacı ile davalı arasında 2010,2011,2012 yıllarına ait geçerli olan ihracatta %4 komisyon karşılığında hizmet sunduğunu,ilişkinin 05/01/2013 tarihine kadar devam ettiğinin davalı tarafından da kabul edildiğini, …, …, … şirketlerinden sipariş almasını bu firmalara üretim ve ihracat yapmasını sağladığını, davalının ihracat değerleri üzerinden müvekkiline komisyon ödemekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin müvekkili davacı ile olan ticari ilişkisinin 05.01.2013 tarihinde sona erdiğinden bahisle 29.07.2013 tarih ve 11.800-EURO’luk faturayı iade ettiği ,ihracata aracılık hizmetinin kapsamında yapılan bir kısım ihracat değeri esas alınarak %4 nispetinde komisyon ücretinin tahsili amacıyla 29/07/2013 tarih ve 11.800-euro’luk fatura kesildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 29.07.2013 tarihli fatura bedeli olan 11.800-euro”nun karşılığı 35.319-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı ile de bir dönem 2013 yılı başına kadar çalıştıklarını aracılık ettiği iddia edilen …, …, …, … gibi firmaların tamamı müvekkili şirketin yakın ilişkisi ve dostluk içerisinde bulunduğu … A.Ş’nin birlikte çalıştığı markalar olduğunu, bu firmalara gerçekleştirilen ihracatın tamamı davacının aracılık faaliyetlerinden kaynaklı olmadığını, aracılık hizmetinde bulunduğu tüm faaliyetleri için komisyon ödemesi yapıldığını, fiili olarak 2012 yılı sonu itibari ile biten bir ilişkiden kaynaklı olarak 2013 yılı temmuz ayına kadar herhangi bir ödeme alınmayıp, faturalandırılmamasının hayatın doğal akışına aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının, davalı ile yabancı şirketler arasında ticari ilişki kurulmasına dair simsarlık sözleşmesi olduğu ve davacı tarafından ibraz edilen 29/07/2013 tarihli faturaya dayalı olarak davalı ile yabancı şirketler arasında ticari ilişki kurulması ile davalı tarafından bu kapsamda ihracat yapıldığı, İstanbul BAM 12. HD’nin, 02/03/2017 tarih ve 2017/82 E -2017/54 K sayılı ilamı doğrultusunda, gümrük kaytıları celp edilerek yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, gerekçeli denetime açık, kanaat verici, 30/07/2018 tarihli kök ve ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının aracılık hizmeti verdiği ve faturadan kaynaklanan 11.322,27- euro alacağı olduğu, alacağın dava tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru üzerinden 34.107,20-TL bulunduğu gerekçesi ile talebin kısmen kabulüne 34.107,20-TLnin davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davalı vekili; bilirkişi heyetinin davacının müvekkili için çalışmadığı dönemi kapsayacak şekilde müvekkili şirket ihracat kayıtlarını esas alması ve bunu esas alarak davacının kestiği 11.800-euro bedelli faturayı diğer kestiği faturalar ile birlikte değerlendirmesi ve elde ettiği toplam rakamın hesapladığı simsarlık ücretine yakın bir meblağ olduğundan yola çıkarak varsayıma dayalı olarak yapılan hesabın simsarlık ücreti olarak değerlendirilemeyeceğini,ihracat kayıtlarına göre bir alacağı olmadığının tespit edildiğini, davacının alacaklarının … A.Ş. ve … A.Ş. üzerinden yapılan ihracatlardan kaynaklı olduğunu beyan ettiğini, bilirkişi heyeti … A.Ş. İle müvekkili şirketi arasında bir bağlantı olmadığı, şirket yetkililerinin farklı olduğu, … A.Ş.’nin ise 26/08/2013 tarihinde yani dava konusu edilen fatura tarihinden sonra kurulması nedeni ile müvekkili firmadan talep ettiği alacak ile bu firmalarının ihracatlarının ilgisiz olduğunun tespit edildiğini, kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. 2-Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, 11.322,77- euroluk ispatlanmış alacağa dair detaylı hesap dökümünün bilirkişi raporunda mevcut olduğunu,İstanbul BAM 12.HD’nin 02/03/2017 Tarih 2017/82 Esas 2017/54 Karar sayılı bozma kararında … A.Ş. ile … A.Ş.’nin davalı şirketin işlemlerini gerçekleştirdiği 3. şahıs firmalar olarak nitelendirildiğini, mahkemece ilgili firmalar arasındaki ihracat ve ithalat kayıtlarının hesaba dahil edilmediğini, gölge şirketler ile davalı şirket arasındaki ilişkinin taraflar arasındaki yazışmalar ve tanık ifadeleri ile ispatlandığını, 68.521,05-euronun da müvekkilinin alacağına dahil edilmesini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Bursa 2. ATM’nin 08.12.2016 tarihli 2014/16 Esas- 2016/1231 Karar sayılı davanın reddi kararı, İstanbul 12. HD’nin (Dairemizin) 02.03.2017 tarihli 2017/82 Esas- 2017/54 Karar sayılı kaldırma kararı ile kaldırılmış olup akabinde yapılan yargılama neticesinde verilen kısmen kabul- kısmen ret kararı istinaf edilmiştir. Davacı 2010 yılı ile 05.01.2013 tarihleri arasında davalıya tekstil cinsi emtiaların yabancı şirketlere satımı/ ihracatı noktasında satım komisyonculuğu hizmetini verdiğini iddia etmekte, davalı Bursa … Noterliğinin 02/08/2013 tarih ve … sayılı ihtarnamesinde 05/01/2013 tarihine kadarki ilişkiyi kabul etmektedir. Davalı tarafça itiraza uğramayan yazışmalardan ve birer örneği dosyada mevcut proforma fatura örneklerinden anlaşıldığına göre bir kısım ihracat işlemlerinin davadışı şirketler aracılığıyla ; üretici firma olarak davalı şirket görünmektedir. Taraflar arasında ilişkinin içeriğine göre davalının gerçekleştirdiği ihracatlardan %4 ve %3 oranında komisyon alacak olan davacının hizmeti davalının kabulüne göre 05.01.2013 tarihine kadar devam etmiştir. Yine davacı tarafça sunulan … firması tarafından … AŞ’ye hitaben yazılan 12.12.2012 tarihli sipariş belgesinde; teslim tarihi 19.03.2013 olan 75.227-euro bedelli sipariş yazısın da davacının hizmet verdiği kabul edilen dönemde verilmiş siparişin teslim tarihinin 2013 yılı mart ayı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili,davadışı şirketlerin Gümrük Müdürlüğü’nden gümrük evrakları getirtilmek suretiyle davacının hakettiği komisyon tutarının hesaplanacağını ileri sürülmüş Dairemizin 02.02.2017 tarihli 2017/82 esas- 2017/54 karar sayılı ilamı doğrultusunda ilk derece mahkemesince davalı şirketin davacının aracılık hizmeti ile aldığı siparişlere ait gümrük kayıtları dosyaya getirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda Davacı- davalı firmanın kayıtları incelendiğinde; 4 adet davacı fatura bedeli olan 91.128,70-€’nun tarafların ticari kayıtlarında ödenmiş olarak kayıtlı olduğu, 4 adet faturanın tarafların kayıtlarında ödendiği konusunda mutabık oldukları, 29.07.2013 tarihli A-6 seri numaralı 11.800-€ uk faturadan davacının alacaklı olduğu,davalı firmanın ihracat kayıtları incelendiğinde 01.01.2010- 29.07.2013 tarihleri arasında 102.450,97-€ komisyon ücretinin hesaplandığı, davacının 11.800-€’luk faturası ile birlikte düzenlediği satış faturalarının toplamının ise 102.928,70-€ olarak hesaplandığı, düzenlenen faturalarla komisyon ücreti arasında (102.928,70€-102.450,97€)= 477,73-€ daha fatura düzenlediği, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği komisyon ücretlerine göre davacının davalıdan talep edeceği komisyon ücretinin(11.800- €- 477,73-€)= 11.322,27-€nun TL karşılığı olacağı hesaplanmıştır. Davacı vekili hükmü hesaplamaya dahil edilmeyen hesaplanan 68.521,05-€ komisyon ücretinin de hesaba dahil edilmesini talep etmişe ise de, elde ki dava simsarlık ilişkisi bittikten sonra düzenlenen hizmet verilen ancak ilişki bittikten sonra davalı tarafından teslim edilen mallara ilişkin olarak düzenlenen 29.7.2013 tarihli faturaya dayalı açılmış olup ,bu fatura kapsamında yargılama yürütüldüğü,davalı ile ilişkili olmadığı tesbit edilen bu kaleme dayalı talebi taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu gibi haklılığı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı aracılığıyla gerçekleştirilen davalının üretici bulunduğu ürünlerin aracı firmalar aracılığıyla ihracatının yapıldığı ,davacının ihtilaflı dönemde davacı aracılığıyla gerçekleştirilen satışlardan teslim tarihi 5.1.2013 tarihinden sonra olsa da davacının komisyon ücretine hak kazanacağı ,bilirkişi rapor ve ek raporunda bakiye alacağın geritilen ihracat evrakları incelenerek belirlendiği, fatura tarihine kadar olan davalı teslimlerinin belirlenerek davacının komisyon alacağı hesaplanmış ,bu miktardan davalı ödemeleri düşülerek kalan alacak hesaplanmıştır.Mahkemece toplanan deliller gereği fatura bedelinden davalının kısmen sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının dayanak kayıtlar gereği hesaplanan komisyon alacağına göre fazla düzenlenen 477,73-euro bedele ilişkin fazla isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla hükme yönelik olarak taraf vekillerinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Hükümde usul ve esas açısından hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından , taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalıdan alınması gereken 2.329,86-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 582,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.747,36‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacıdan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 582,50-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 501,80-TL harcın davacıya iadesine, Davacı … davalı tarafından sarf edilen istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2022