Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1908 E. 2019/1352 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1908
KARAR NO : 2019/1352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI : 2018/1085 E.- 2019/435 K.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/11/2019
Davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında cari hesap şeklinde yürüyen ticari ilişkide davalının kur farkı borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı iddia ve taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu icra takibinde ödeme emrinin davalı şirkete 24/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 21/11/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, dolayısıyla takibin durmadığı, icra müdürlüğünün takibin durduğuna dair durma kararı da vermediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince eksik evraklar üzerinde inceleme yapılarak karar verildiğini, beyanda bulunmak için süre taleplerinin reddedildiğini, oysa icra müdürlüğünce borçlu davalıya iki kez ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafça her iki tebliğ sonrasında da ödeme emrine yasal sürede itiraz edildiğini, ilk derece mahkemesinin ise ödeme emri ilk tebliği belgesi ve ikinci itiraz dilekçesi dikkate alınarak hatalı karar verdiğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.İİK 67.m. uyarınca itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarından biri borçlunun aleyhindeki ilamsız icra takibine ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edip takibi durdurmasıdır. Kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.Somut olayda, icra müdürlüğünce davalı borçluya gönderilen ödeme emri 24.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 25.10.2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş ve dayanak belgenin kendisine gönderilmediğini belirtmiştir. Bu kez icra müdürlüğünce borçlu vekiline ödeme emri dayanak belge ekli olarak 19.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 21.11.2018 tarihli dilekçesi ile borca yeniden itiraz etmiştir.O halde ilk derece mahkemesince davalı borçlu tarafın kendisine gönderilen her iki ödeme emrine de yasal sürede itiraz ettiği, buna göre takibin durdurulması koşullarının oluştuğu, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)a-4 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2019 Tarihli 2018/1085 Esas 2019/435 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 04/11/2019