Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1903 E. 2019/1471 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1903
KARAR NO : 2019/1471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : 2018/1208 E.-2019/402 K.
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2019
Dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı …’ın maliki olduğu … ve … plakalı araçlar ile diğer davalı …’ın sürücüsü bulunduğu çekici ve dorse ile müvekkiline ait iş makinesini 13/02/2015 tarihinde taşınması esnasında iş makinesinin bir binanın balkonuna çarpmak suretiyle zarar gördüğünü,zarara ilişkin trafik tespit tutanağı tutulduğunu, tutanakta davalı …’in kusurlu olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle zarardan sorumlu kimselerin davalılar olduğunu,zararın tahsili için Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalıların takibe itiraz ettiklerinden bahisle davalı borçluların itirazının iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili;göreve ve icra takibinin mükerrer olmasının davanın zamanaşımına uğramış bulunduğuna itiraz ederek öncelikle bu yönlerle usulden, aksi kanaat halinde esasa girilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, yasa hükmü ve ilk takibe karşı dava açılmadığı gözetildiğinde davacı tarafından mükerrer takip yapıldığı,davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalılardan … hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu kişinin takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, bu sefer hem davalı … hem de davalı … hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, her iki davalının da dosya borcuna itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu sefer her iki borçlu hakkında itirazın iptali davası açıldığını, İlk Derece Mahkemesi’nce dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, yapılan her iki takipte de … isimli şahsın ismi yer almasına rağmen … isimli şahsın sadece sonradan yapılan takipte yer aldığını, bu durumda … hakkındaki iki ayrı takip yapıldığı hususunun doğru olmakla birlikte … hakkında davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, biri yönünden dava şartı yokluğu hususundaki değerlendirmenin her iki davalıya atfedilmesinin mahkemece icra dosyasındaki tarafların incelenmediği ve red kararı verilirken yeterli incelemenin yapılmadığını gösterdiğini, mükerrerlik gerekçesine uygunluk arz etmemesi yönünden davalı … hakkındaki davanın devam etmesi gerektiğini, hükmün bütünlüğü yönünden … hakkındaki dava ile ilgili tefrik kararı verilmediği sürece mahkemece …’ı kapsayacak şekildeki dava şartı yokluğunun davanın tam olarak incelenmesi neticesinde verilebilecek nihai kararlardan olup bu nedenle sözü geçen kararın bozulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davalıların maliki ve sürücüsü olduğu araç ile yapılan taşıma sırasında taşınan iş makinesine verilen hasar nedeniyle meydana gelen zararın tazmini için açılan itirazın iptali davasıdır.İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında; alacaklının davacı şirketin borçlu davalı … hakkın da “13.03.2015 tarihinde oluşan kaza sonucu müvekkilin iş makinasına verilmiş olan hasar ile onarım süresi için 5 günlük kazanç kaybı olduğu” ödeme emrinin 17.06.2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 18.06.2015 tarihinde itiraz ettiği itiraz ile takibin durduğu anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasında ise alacaklı davacının bu kez borçlular … ve … aleyhinde “13.03.2015 tarihinde oluşan kaza sonucu müvekkilin iş makinasına verilmiş olan hasar ile onarım süresi için 5 günlük kazanç kaybı olduğu” belirtilerek 24.1.2017 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı ,her iki davalı borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacının bu kez İstanbul Anadolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı, açılan davanın görevsizlik kararı ile mahkemeye intikal ettiği anlaşılmaktadır. İİK.’nın 68/1 maddesi “Alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” hükmünü içermektedir.Davalı … hakkında başlatılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmadan ,ikinci kez yapılan ilamsız takibe itiraz neticesinde elde ki davanın açıldığı ,ilk açılan takibe karşı itirazın iptali davası açılmadığından mükerrer takip sözkonusu olduğundan adı geçen davalı hakkında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Ancak davalı … hakkında açılan başkaca bir takip olmadığı halde davalı … hakkında açılan davanın da mükerrer takip olduğundan bahisle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Davalı … ilk açılan takipte taraf bulunmadığından hakkında verilen davanın reddine ilişkin hüküm “dava şartlarına aykırılık teşkil ettiğinden” davacı vekilinin istinaf başvurusunun davalı … yönünden kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun … yönünden HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı … yönünden KABULÜNE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1208 Esas-2019/402 Karar sayılı ve 04/04/2019 tarihli kararının HMK.’nın 353(1)-a-4-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davalı … yönünden davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/11/2019