Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1896 E. 2019/1597 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1896
KARAR NO : 2019/1597
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2019/182 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında akdedilen 03/08/2017 tarihli “Gemi Tekne Çekme-Atma (İndirme) Konaklama Sözleşmesi ve Taahhütnamesi” gereğince davalıya ait dava konusu … gemi tescil numaralı, … gemi kütük numaralı “…” isimli teknenin tersaneye getirilerek bağlandığını, müvekkili tarafından şimdiye kadar 1.147.679,36-TL-bakım ve onarım masrafında bulunulduğunu, bütün uyarılara, ihtarnameye rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle dava konusu tekne üzerine muvazaalı icra takipleri ile hacizler ve ipotekler tesis edildiğinden, teknenin dava sonuçlanıncaya kadar satışının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini,6102 sayılı TTK madde 1013 yollamasıyla 4721 sayılı TMK m.895 gereğince dava konusu teknenin sicili üzerine kanuni ipotek hakkının tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 25/06/2019 tarihli tensip tutanağının 12.maddesi ile; dava konusu bakım-onarım hizmetlerinin ifa edilip edilmediği hususunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle mevcut delil durumu itibari ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu teknenin konaklama, bakım, onarım, inşa vb. hizmetlerinin verildiğini ve verilmeye devam edildiğini, faturalarla da bu hususun sabit olduğunu, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, tekne adına ve gemi siciline muvazaalı birçok icra takipleri ve hacizler ile ipotekler konulmak suretiyle, bakım ve onarımdan kaynaklanan tersane alacağının engellenmek istendiğini, HMK 389 maddesine göre tedbir kararı verilmesi gerektiğini, sözleşme gereği müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıya ait teknenin halen tersanede bağlı bulunduğunu, ihtiyati tedbir kararı alınamaması durumunda tersaneden çekilerek satılması hususunun ve müvekkilinin alacağına kavuşamayacağının gündeme geleceğini belirterek ihtiyati tedbir kararı isteminin reddine ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; gemi bakım onarım hizmetlerinden doğan alacak nedeniyle gemi üzerine TTK 1013 ve 1015 maddeleri gereği kanuni ipotek tesisi talepli alacak davasıdır.Davacı dava konusu tekne üzerinde yapım ve onarım alacaklarından kaynaklı kanuni hapis hakkının bulunduğunu belirterek davaya konu … gemi tescil ve … gemi kütük numaralı “…” isimli teknenin satışınının engellenmesi yönünden dava sonuçlanıncaya ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme 25.06.2019 tarihli tensip zaptının 12 nolu ara kararı ile dava konusu bakım-onarım hizmetlerinin ifa edilip edilmediği hususu yargılama gerektirdiğinden , mevcut delil durumu itibarı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ,karara karşı davacı tarafca istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 Sayılı HMK 389 Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Aynı yasanın 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”şeklinde düzenlenmektedir.Dosya kapsamında mevcut belgeler incelendiğinde,taraflar arasında davalıya ait geminin bakım ve onarımı konusunda ticari ilişki bulunduğu , davacı ihtiyati tedbir talebini dava dışı şirketlerin “…” gemi açıklamalı gemi malzemesi ve iscilik bedellerine ilişkin davacı adına düzenlenen faturalara ve davacı tarafından davalıya gemi ile ilgili yapılan işlerle nedeniyle düzenlediği(yer kullanım bedeli ve gecikme bedeli açıklamalı) acık ve imzasız irsaliyeli faturalara dayandırdığı, davalının da geminin bakım onarım masrafı açıklamalı dekontlarla ödemelerde bulunduğu, davalının geminin denize indirilmesini davacıya ihtar edildiği ve ihtardan sonra davacının haksız şekilde faturalar düzenlendiğine yönelik savunmalar mevcuttur. Somut olayda, dosya mevcuduna göre kanuni ipotek talebine konu borcun bulunup bulunmadığı ve özellikle miktarı hususunda yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle davacı haklılığı yönünde yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı, talep olunan alacağın davalının kabulünde olmadığı ,alacağın yargılama neticesi belirleneceği ve davanın da istinaf başvurusundan sonra 14.11.2019 tarihinde HMK 114/son, 6102 sayılı TTK ‘nun 5/A maddesine göre arabuluculuk davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği de gözetilerek ilk derece mahkemesinin tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/12/2019