Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1894 E. 2019/1504 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1894
KARAR NO : 2019/1504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2019/49 Esas-2019/160 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine ilişkin hükmün taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin … Tic. Ltd . Şti ‘nin % 20 oranında paydaşı olduğu , … Tic. Ltd. Şti ‘nin ortağı ve müdürlerinden olan … aynı zamanda bu şirketin ortağı olan …şirketinin de ortağı olduğunu, hukuki dayanağı olmayan sebeplerden dolayı müvekkili …’ın müdürlük görevinin sona ermesi ve huzur hakkının kaldırılması istemi ile müvekkile Kartal …. Noterliğinin 27/11/2018 tarihli genel kurula çağrı davetiyesi gönderildiğini, akabinde henüz genel kurul toplantısının yapılması talep edilen tarih gelmeden önce, davalılarca İstanbul 18. ATM nin 2018/1122 E. sayılı dosyası ile genel kurul çağrısına izin talepli dava ikame edildiğini, neticeten davalıların çağrıda belirttikleri 18/12/2018 tarihinde genel kurulun yapılmadığını,davalıların genel kurul çağrısında belirttikleri 22/01/2019 tarihindeki geçersiz olan genel kurula iştirak edilmediğini belirterek 22/01/2019 tarihli … Tic. Ltd. Şti’nin geçersiz genel kurulun iptaline, aksi taktirde alınan kararların her birinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, limited şirket genel kurul kararlarının iptalinde TTK 622 maddesi gereğince, AŞ genel kurul kararlarının butlanı ve iptaline ilişkin hükümler uygulanacağını, TTK ‘nın 446. maddesinde iptal isteyebilecek kişilerin sınırlı sayıda belirtildiğini,toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin iptal davası açabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, genel kurul toplantısının iptaline ilişkin taleplerin şirket tüzel kişiliğine yöneltilerek açılması gerektiği ,davacının kendisi gibi şirket ortaklarını hasım göstererek açtığı HMK.’nın 124. maddesi kapsamında hasım değiştirme şartlarının ve ıslah ile dahi taraf değiştirilemeyeceğinden davalılar aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; davalılarca genel kurul çağrısında belirttikleri 18/12/2018 tarihinde genel kurul yapılmadığını, müvekkiline Kartal … Noterliği’nin 09/01/2019 tarih ve … yevmiye nolu genel kurul çağrı davetiyesi gönderildiğini, bu çağrı davetiyesinde; İstanbul 18. ATM’nin 2018/1122 Esas sayılı dosyasının karara çıktığı belirtilerek yine şirket merkezi dışındaki bir adres olan “….D.90 Soğanlık-Kartal/İstanbul” adresinde 22/01/2019 tarihinde yapılacağının belirtildiğini, genel kurul çağrısına itiraz ettiklerini, mahkeme kararının genel kurul tarihi olarak belirtilen 22/01/2019 tarihi itibariyle de tebliğ edilmediğini, kararın 29/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini,toplantının, şirket merkezi yerine vekilin adresinde yapmak istendiğini, bu durumun şirket ana sözleşmesi ve TTK’na aykırı olduğunu,davalıların genel kurul çağrısında belirttikleri 22/01/2019 tarihindeki geçersiz olan genel kurula iştirak edilmediğini,kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalılar vekili; davacının toplantının gün, yer ve saatinden haberdar olduğu halde kendi iradesi ile toplantıya katılmadığını, gündemde davacının kişisel sorumluluğuna yol açacak nitelikte karar olmadığını, kamu düzenine aykırı karar bulunmadığını, dava şirket ortaklarına karşı açılmış olduğundan, dava şartı olan husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi haklı ve yerinde , davacının aktif husumet ehliyeti de bulunmadığından ve aynı genel kurul kararlarının iptali talepli olarak şirkete karşı dava açmış bulunduğundan davanın aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığının açıklığa kavuşmasını talep etme zorunluluğunun bulunduğunu belirterek kararın kaldırılarak aktif ve pasif husumet yokluğu şeklinde düzeltilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; … Tic. Ltd . Şti ‘nin 22.01.2019 tarihli limited şirket genel kurul kararlarının iptaline ilişkindir. Davada sıfat , tarafın , dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı ( husumet ) maddi hukuka göre belirlenen bir sübjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir sübjektif hakkın davalı olarak talep edebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat bir itiraz olduğundan, hakim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi , davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir defii de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde resen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. Öncelikle dava da aktif husumet varsa pasif husumetin incelenmesi zorunludur. (Yargıtay 11.HD 2014/14714 esas ,2015/946 karar sayılı 23.1.2015 tarihli ilamı )Ortaklar kurulu kararının iptali davasında ; husumet şirket tüzel kişiliğine yöneltilir. Ancak yerleşik yargı uygulamasında “tüm ortaklar davada yer aldığı ve dava dilekçesi içeriğinden de şirket ortaklar kurulu kararının iptali isteği anlaşıldığında husumetin şirkete yöneltildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 11.HD nin 2012/11410 esas-2013/9775 karar sayılı ,13.5.2013 tarihli, 2013/8979 esas ,2013/13828 karar ,28.6.2013 tarihli, 2015/904 esas ,2015/5494 karar sayılı,20.4.2015 tarihli ilamlar)Somut olayda şirketin ortaklarının davacı ve davalılardan ibaret olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Dava dilekçesi içeriğinde de şirketin 22.01.2019 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali talep edilmektedir. Buna göre husumetin şirkete yöneltildiğinin kabulü gerekir. Davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi doğru olmayıp ,davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulune ,kararın kaldırılarak davalı vekilinin aktif husumete yönelik itirazları da incelenmek, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/49 Esas-2019/160 Karar sayılı ve 09/05/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Karar kaldırıldığından davalı vekilinin istinafının incelenmesine yer olmadığına, ” İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan( davacı-44,40-davalı 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli karar sonra yazılmak üzere oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 28/11/2019