Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1874 E. 2022/213 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1874
KARAR NO: 2022/213
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2017
NUMARASI: 2016/650 Esas 2017/1036 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin hakim hissedarı olan … Holding’in hissedarı olan Türk ve Hollanda mahreçli şirketlerde %74 hisse sahibi olup Nisan 2011 tarihinde imzalanan sözleşme ile %26 hisseyi devrettiğini, ancak holding şirkete bağlı şirketlerce işletilen hastanelerin kontrolü bu yönetime teslim edildikten sonra grup şirketlerinin kötü yönetim sonucunda iflasın eşiğine geldiğini, İstanbul 12. ATM nin 2016/443 esas sayılı dosyasında, şirket zararına hareket eden yönetimin temsil ve idari yetkilerinin kaldırılması, şirketlere kayyım atanması talebi ile dava açıldığını, davalı şirketin 11.04.2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, davalı şirketin hissedarı olduğu … firmasının bina sahibi bulunduğu tek işletmesi olan … Hastanesi’nin ruhsatı ile … AŞ’ye devrine olanak sağlayacak genel kurul kararlarının alındığını,bu işlemin şirketi ve alacaklılarını zarara sokacağını, toplantıya katılarak muhalefet şerhi konulma taleplerinin YK başkanı tarafından engellendiğini, hastane binası üzerindeki tüm hakların arsa sahibi … Yardım Vakfı’na hibe edilmesi sonucunu hasıl edecek genel kurul kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek, 11.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının her biri 500-TL nominal bedelli iki adet B grubu pay sahibi olup pay yüzdesinin %2 olduğunu, davacı ile … arasında imzalanan 17.04.2011 tarihli intifa hakkı sözleşmesi gereğince davacıya ait hisselerin oy hakkı bu şirkete ait olup davacının davayı açma hak ve ehliyetinin bulunmadığını, nitekim toplantıda bu şirketin temsil edildiğini, dolayısıyla toplantının usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, kaldı ki intifa hakkı sebebiyle dava hakkının da intifa hakkı sahibi şirkete ait olduğunu, davacının toplantıya katılımının engellenmediğini, toplantıda gündem dışında davacının iddia ettiği şekilde bir karar alınmadığını, gündeme uygun olarak şirket iştiraklerinden … firmasının 11.04.2016 tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısında şirketi temsil edecek kişinin belirlendiğini, davacının üzerinde intifa hakkı bulunan payının toplantıda vekaleten temsil edildiğini, aksi halde dahi pay yüzdesi nedeniyle karar yeter sayısına etkisinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının iki adet nominal bedelli B grubu pay sahibi olması nedeniyle davalı şirket hissedarı olduğu, bu nedenle dava açma hakkının bulunduğu, 11.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davacı vekili Av. …’in toplantıya katıldığı, beyanda bulunmak isteğinin herhangi bir vekaletname aranmaksızın tutanağa geçirilmesine karar verildiği, divan başkanı tarafından intifa sözleşmesinin 5. maddesine göre hisse sahibine tebligat yapma zorunluluğu bulunmadığının hazır olan vekile hatırlatılıp tutanağa geçildiği, … tarafından verilmiş vekaletname gereğince davacının sahibi olduğu iki adet B grubu nominal hisse için vekil … tarafından oy kullanıldığı, davacı vekilinin toplantıya katılmasının engellenmediği ve toplantıda hazır bulunduğu, bu hali ile olağanüstü genel kurul toplantısının ana sözleşmeye ve yasaya uygun olduğunun tespit edildiği, iptali istenen kararın, davalı şirketin 11.04.2016 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısında temsilci olarak …’in görevlendirilmesi ve 400 numaralı … Hastanesi ruhsatının satışı ve mevcut kira sözleşmesinin feshi konusunda olumlu oy kullanması olduğu, bilirkişi raporunda iptale konu kararın kanuna örf ve adete, dürüstlük kuralına aykırı olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; toplantıya vekaleten katılan …’in vekaletnamesinin “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik”in 21/1 maddesindeki şartları taşımadığını, Yönetmeliğin 21/1 maddesine göre vekâletnamede; şirketin ünvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarihi, vekilin adı ve soyadı, pay sahibinin pay adedi ile adı ve soyadı veya ünvanı ve imzasının bulunması şart olup, bu bilgilerden herhangi biri bulunmayan vekâletnamelerin geçersiz olduğunu, vekâletnamede toplantı tarihi bulunmadığından, şirket sermayesinin %99’unun geçerli bir vekâletnameye dayanılarak temsil edilmediğini ve bu suretle TTK. 418/1 maddesi uyarınca toplantı nisabının oluşmadığını,toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunu, davalı tarafça yapılması gerekenin holdinge bağlı şirketlerden … tarafından işletilen … Hastanesinin özel hastane ruhsatının satılmayarak TMK’nın 724 ve 726. maddeleri uyarınca arsa sahibine karşı arazinin mülkiyetinin talep edildiği veya bina için üst hakkı tesisi talepli bir dava açılması gerektiğini, davalı tarafça İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/132 esas sayılı dosyasında dava açılmakla işbu davada haklılıklarının ortaya çıktığını, kamu alacakları dahil on milyonlarca Dolar borcu bulunan şirketin inşa ettiği hastane binasının sadece ruhsat bedeli karşılığında elden çıkartılması sonucunu hasıl edecek hatalı bir girişimin kendilerince engellendiğini, bu nedenle davanın kabulü yerine reddinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 11.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 445. ve 446. maddelerinde; toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin, yönetim kurulu ile kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa, yönetim kurulu üyelerinden her birinin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açabileceği belirtilmiştir. Somut olayda; davalı şirketin 11.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına davacıya vekaleten Av. …’in katıldığı, beyanda bulunmak isteğinin herhangi bir vekaletname aranmaksızın tutanağa geçirilmesine karar verildiği, divan başkanı tarafından intifa sözleşmesinin 5. maddesine göre hisse sahibine tebligat yapma zorunluluğu bulunmadığının hazır olan vekile hatırlatılıp tutanağa geçildiği, toplantıda 17.04.2011 tarihli intifa hakkı sözleşmesi gereğince davacının sahibi olduğu iki adet B grubu hissenin, intifa hakkı sahibi … tarafından verilmiş vekaletname gereğince … tarafından temsil edildiği, gündeme bağlı olarak alınan iki numaralı karar ile davalı şirketin iştiraklerinden …’nin 11.04.2016 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısında davalı şirketi temsilen …’in katılarak … Hastanesi ruhsatının satışı ve mevcut kira sözleşmesinin feshi konusunda olumlu oy kullanması yönünde oy birliği ile karar alındığı anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 432/2 maddesi uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça üzerinde intifa hakkı bulunan paya ait oy hakkı intifa hakkı sahibi tarafından kullanılır. Somut olayda davacı ile dava dışı ortak … arasında imzalanan 17.04.2011 tarihli sözleşme ile davacının davacı şirkette bulunan her biri 500-TL nominal değerli 2 adet B grubu hisse üzerine … lehine intifa hakkı tesis edilmesine, paydan kaynaklanan oy hakkı dahil tüm hakların intifa hakkı sahibine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde ise, maddede belirtilen hususlarda intifa hakkı sahibinin, pay sahibinin yazılı talimatı dışında oy kullanamayacağı belirtilmiştir. Ancak somut olayda alınan karar, sözleşmenin bu maddesinde yer alan istisnalar arasında bulunmadığından, dava konusu toplantıda davacıya ait payların intifa hakkı sahibi tarafından temsil edilerek oy kullanılmasında bir usulsüzlük yoktur. Toplantı tutanağından, davacının vekili aracılığıyla toplantıda temsil edildiği, toplantıya katılmasının engellenmediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan … AŞ tarafından toplantıda kendilerini temsil etmek üzere …’e verilmiş olan vekaletnamede oy kullanılacak şirketin unvanı, ait olduğu genel kurul toplantısının tarih ve saati, vekilin adı ve soyadı, pay sahibinin pay adedi ile ve unvanın bulunduğu, bu haliyle vekaletnamenin yönetmelik hükmüne uygun düzenlendiği görülmüştür. Toplantıda davalı şirkete ait tüm hisselerin temsil edildiği, kararın da tüm hissedarların katılımıyla oy birliği ile alındığı, bu haliyle toplantı ve karar nisabının sağlandığı anlaşılmaktadır. Alınan karar, davalı şirketin iştiraklerinden …’nin 11.04.2016 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısına davalı şirketi temsilen …’in katılarak … Hastanesi ruhsatının satışı ve mevcut kira sözleşmesinin feshi konusunda olumlu oy kullanmasına ilişkin olup, bu haliyle kararın kanun, esas sözleşme hükümleri veya dürüstlük kuralına aykırılık da taşımadığı kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022