Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1850 E. 2019/1604 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1850
KARAR NO : 2019/1604
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2018 (Ek Karar)
NUMARASI : 2018/714 Esas 2018/727 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın muteriz borçlular …. A.Ş. ve … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, müvekkili banka ile kredi borçlusu … AŞ arasında 19/12/2017 tarihli GKS ve buna ek olarak 25/12/2017 tarihli özel hükümler kredi sözleşmesi imzaladığını, söz konusu sözleşmeleri … ve ….AŞ’ nin müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredinin vadesi geldiği halde ödenmediğini, buna ilişkin kat ihtarının gönderildiğini, borçluların menkul gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; istem duruşmalı olarak incelenerek kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek kat ihtarının asıl borçlu ve kefillere tebliğ edildiği ve sonuçsuz kaldığı, asıl borçlu yönünden borcun hisse senedi rehni ve taşınmaz rehni ile teminat altına alındığı ancak kefalet borcunun teminat altında alındığına dair bir bilgi belge bulunmadığı gerekçesiyle asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine, kefiller yönünden ise 126.320.607,99-TL alacak için ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZLAR :1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu ….AŞ vekili; vadesi gelmiş bir para borcu için ihtiyati haciz talep ettiklerini, kredi borcu için kredi alan tarafından ihtiyati haciz talep eden bankaya hisse senetleri rehnedilmiş olduğunu, 179.885.000- TL değerindeki taşınmazlar üzerinde birinci derecede ipotek hakkı verildiğini, ihtiyati haciz talep edenin bu rehnin ve ipoteklerinin varlığından hiç bahsetmediğini, rehin ve ipoteklerin paraya çevrilmeden borcun müvekkil şirketten talep edilemeyeceğini, asıl borcun geçersiz olduğu ileri sürüldüğünden kefaletin de geçersiz olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.2-İtiraz eden borçlu … vekili dilekçesinde; talep konusu borcun rehinle temin edildiğini,ihtiyati haciz şartlarının mevcut olmadığını, müvekkili bakımından kefalet şartlarının oluşmadığını, borcun vadesinin gelmediğini, karşı tarafın gönderdiği ihtarnamede sözleşmeye göre bir gün verilmiş olduğu ve mütemerrit sayılacağı ihtar edilmiş ise de sözleşmenin geçersiz olduğunu, ihtarın tebliğinden itibaren en az altı hafta olduğunu, bu sürenin henüz dolmadığını bu yüzden borcun muaccel olmadığını, borcun asıl borçlunun kaçmasının/kaybolmasının söz konusu olmadığını, borçlu bakımından usulsüzlük olduğunu, mevcut rehnin muhtemel alacağın çok üzerinde olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR : Mahkemece, ek karar ile ihtiyati haciz talebinin incelendiği yargılamaya davet edilen ve dinlenen tarafın itiraz hakkı bulunmadığı, aynı şekilde ihtiyati hacizde de İİK 265. Maddedeki “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; … itiraz edebilir.” düzenlemesinin mefhumu muhalifi gereği yüze karşı verilen ihtiyati hacizde itiraz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Muteriz …. A.Ş. vekili; mahkemece ek kararın kesin olduğu belirtilerek kısa karardaki hükmün değiştirildiğini,kısa karar ile ek karar arasında çelişki bulunduğunu, TBK 586.maddesinin 2.fıkrasının uygulanmama gerekçesinin hatalı olduğunu,ipotek akit belgelerinde hem asıl borcun hem de kefillerin borcunun teminat altına alındığını, tüm borçların içine kefalet borcunun da girdiğinin açık olduğunu, mahkemece, alacaklının elinde hisse rehni bulunmasına rağmen, kefillerin kefalet borcunu teminen verilen bir teminat bulunmadığını belirterek müteselsil kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, TBK 586 maddesinde müteselsil kefile başvurulabilmesi için önce açıkça teslime bağlı taşınır rehni ve alacak rehninin paraya çevrilmesinin zorunlu olduğunu, mahkemece teminatın çok düşük belirlendiğini,Anayasa’ya aykırılık itirazlarının olduğunu, bu nedenlerle ek kararın ve ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. 2-Muteriz … vekili; mahkemece itiraz kanun yolu açık karar verilmesine rğamen ek kararla kanun yoluna başvurma hakkının engellendiğini, kredi kefaletten önce ipotek ve hisse senedi rehni teminatları altında olmasına rağmen başvurusunda bunlardan hiç bahsetmediğini, karşı tarafın dürüst davranmadığını, alacağın ipotek ve rehinlerle koruma altında olduğundan hukuki yarar bulunmadığını, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağını, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :İlk derece mahkemesince alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebi üzerine ;duruşma açılmasına karar verilmiş taraflar yazılı beyanlarını dosyaya sunmuşlar ve tarafların huzurunda asıl borçlu hakkında ihtiyati haciz isteminin reddine müteselsil kefiller hakkında ise talep kadar ihtiyaten hacze itirazı kabil olarak karar verilmiştir. Süresinde itiraz edilmesi üzerine de ek karar ile yüze karşı verilen ihtiyati haciz kararına itirazın mümkün olmadığı gerekçesiyle ;kanun da yasa yolu öngörülmediğinden itirazın kesin olarak reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341’inci maddesine göre, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” Söz konusu maddenin gerekçesinde de değinildiği üzere, ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin geçici hukukî koruma taleplerinin kabulü hâlinde itiraz imkânı bulunduğundan, önce bu yola (itiraz) başvurulması gerekli olup, ancak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkündür. İİK 258/2 maddesinde ise mahkemenin ihtiyati haciz kararı verirken iki tarafı dinleyip dinlememekte serbest olduğu düzenlenmiş,itiraza ilişkin İİK’nın 265. maddesinde; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde tutanağın tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Buna göre öncelikle yüze karşı verilen ihtiyati haciz kararına karşı itiraz veya istinaf kanun yolunun açık olup olmadığı incelenmelidir.Kanun da açıkça tarafların yokluğunda verilen karara karşı itiraz yolunun açık olduğu düzenlendiğinden yüze karşı verilen karar da taraflar iddia ve savunmaları dinlenerek bir karar verildiğinden itiraz yolu açık değildir.Bu nedenle ilk derece mahkemesince itiraz yolunun açık olduğunun belirtilmesi maddi hatadan ibaret görülmüştür.Ek karar da itiraz yolu açık olmadığına ilişkin tesbit yerinde ise de ; itiraz mümkün olmadığından itirazın reddi yerine istinaf başvurusu olarak kabul edilerek kanun yolu incelemesi için Bölge Adliyesine gönderilmek gerekirken itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Yargılama hukukunda; kararların, itirazen ve/veya istinafen denetiminin kural, kesinliğinin istisna olduğu; hukukun temel ilkesi olarak istisnaların dar yorumlanması gerektiği; kararın, istinaf yoluyla denetiminin yapılmasının hukuki dinlenilebilirlik ve hukuk güvenliği açısından hak arama özgürlüğü ve temel hak güvencesi niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz istemi reddedilen alacaklının ;itiraz üzerine verilen ek karara karşı da her iki yan açısından kanun yolunun açık olduğu açıkça düzenlendiği,taraflar dinlenerek verilen ihtiyati haciz/tedbir kararlarından hiç sözedilmese de bu kapsamda ki kararların itiraz üzerine verilen kararlar ile aynı kapsamda kabulü gerekir.Aksi halde ; etki ve sonuçları bakımından hiç bir fark bulunmayan yüze karşı verilmiş,itiraz yolu açık bulunmayan ihtiyati haciz kararına karşı istinaf kanun yolunun olmadığının kabulü taraflar arasında ki eşitliği ,hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucuna yol açacaktır.Açıklanan nedenlerle ; müteselsil kefillerin itiraz dilekçeleri ,süresinde verilmiş istinaf başvuru dilekçesi olarak kabul edilerek başvuru esastan incelenmiştir.Davalı müteselsil kefiller borca karşılık ipotek ve hisse rehni sözleşmesi bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmişlerdir. İpotek tutarları borcu aşan tutarda olduğu gibi ,sunulan eksper raporlarına göre tesbit olunan değerleri de ayrıca borcun üzerinde olduğu tesbit olunmuştur. Dosya kapsamın da incelenen ipotek resmi senetlerin de tüm borçlara karşılık ipotek verildiği yazılı ise de ; borca karşılık kişisel teminat olarak verilmiş bulunan kefalet borcunun da teminat altına alındığı açıkça belirlenmediğinden bu itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak ; 19 aralık 2017 tarihinde rehin veren … AŞ ,müteselsil kefiller … ve ….AŞ arasında 150 milyon TL bedelli GKS ve 25.12.2017 tarihli özel hükümler imzalandığı, rehin verenin fek tarihine kadar geçerli olacak şekilde şirket tarafından rehin veren lehine çıkarılacak tüm hisseler dahil olmak üzere 1.derecede rehnedildiğine dair rehin sözleşmesi imzalanmıştır.Hisseleri asıl borçlu tarafından rehin verilen …AŞ nin %10 nuna tekabül eden detayları belirtilen 487.500.000 adet hisse ihtiyati haciz isteyen alacaklıya rehnedilmiştir.Alacaklı tarafından borç tutarınca hisse senetlerinin paraya çevrilmesi için İstanbul ….İcra dairesinin … esas sayılı dosyasın da icra takibi başlatılmıştır. Anonim şirket hisse rehni TMK 939 vd.maddeleri uyarınca teslime bağlı taşınır rehnii hükümlerine tabiidir. TBK nun 586/2. maddesi gereğince ; ” Alacak teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa ,rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz.Ancak alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi veya konkordato mehli verilmesi hallerinde rehnin paraya çevrilmesinden öncede kefile başvurulabilir.”Müteselsil kefiller hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde çıkartılan ödeme emrinin iptali istemine ilişkin inceleme yapan İstanbul BAM 21.HD de konuya ilişkin kararın da ;”alacağın teslime bağlı taşınır rehni ile güvenceye alınmış olması ve asıl borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olması nedeni ile rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağından ve alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağı hususunun önceden hakim tarafından belirlendiğine ilişkin herhangi bir karar sunulmadığı gibi, ihtiyati haciz kararının incelenmesinde de asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin reddedilmiş olması, kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi sebebinin de kefiller yönünden teminat bulunmaması, asıl borçlu yönünden teminatın varlığının kabul edilmiş olması nedeni ile ihtiyati haciz kararı da TBK 586/2 maddesinde yer alan mahkeme kararı olarak değerlendirilmemiştir.” (2019/338 esas , 2019/2247 karar sayılı ve 1/11/2019 tarihli ilamı ) denilmiştir.Müteselsil kefile başvuru koşulu bulunan asıl borçlunun iflas etmesi veya konkordato mehli verilmesi hali de bulunmadığından müteselsil kefile başvuru şartlarının oluşmadığı, bu durumda itiraz eden borçlu kefiller vekillerinin istinaf başvuruları yerinde görülmüş,…. A.Ş. Ve … hakkında verilen ihtiyati haciz kararı ile itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına ,müteselsil kefiller yönünden ihtiyati haciz isteminin TBK 586/2 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz borçlular ….A.Ş vekilinin ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İtiraz eden …A.Ş ve … yönünden itirazın reddine ilişkin İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/714 D.İş- 2018/727 Karar sayılı 1.11.2018 tarihli ek kararın ve 18/07/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının HMK 353(1)b-2 gereği kaldırılmasına; “Müteselsil kefil borçlular …A.Ş ve … bakımından koşulları bulunmayan ihtiyati haciz isteminin reddine”İlk derece yargılamasına ilişkin olarak: ” karşı yan borçlular kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 600-TL vekalet ücretinin alacaklıdan alınarak karşı yan borçlulara ödenmesine .İstinaf aşamasında muteriz borçlu … tarafından yapılan 39,70-TL yargılama giderinin alacaklıdan alınarak muteriz borçlu …’ ödenmesine, “İstinaf yoluna başvuran muteriz borçlular tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Borçlu ….. A.Ş. 44,40-TL , Borçlu … 44,40-TL ) istek halinde kendilerine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/12/2019