Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1843 E. 2022/175 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1843
KARAR NO: 2022/175
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2019
NUMARASI: 2018/1098 Esas 2019/236 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili;tarafların kardeş olduğunu davalının kredi kullandığını davacının ise kefil olduğunu davalının kredi borcunu ödememesi üzerine banka tarafından ihtarname çekildiğini,yine ödememesi üzerine müvekkili ile davalıya icra takibi başlatdığını, itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiğini, bu sebeple müvekkilinin taşınmazının haczedildiğini, haciz baskısı altında kalan müvekkili icra borcunu ödeyerek icra dosyasını kapattığını, bu sebeple davalı hakkında Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı ile takibi durdurmuş olup davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; müvekkilinin kredi kullanmadığını, müvekkilinin davacı ve diğer kardeşleriyle birlikte ortak olduğu sergi nedeniyle Belediyenin nakdi ya da gayri nakdi teminat istediğini, müvekkilinin de kardeşleriyle birlikte hissedar olduğu sergi için teminat mektubu aldığını, davacının da bu mektuba kefil olduğunu, daha sonra … AŞ’nin kapatılması üzerine yeni teminat mektubu talep edilmesi üzerine … Bankasından alınan teminat mektubunun Belediyeye teslim edildiğini, … AŞ’ye ait teminat mektuplarının geri alındığını, mektubun geçerli olduğu süre içerisinde belediyenin herhangi bir hak ve alacağının doğmadığını davacının doğmamış bir borcu ödeyerek davayı açtığını,davacının da taşınmazındaki haczi kaldırmak amacıyla borcu ödediğini, esasen davacının kefaletinin hiç doğmadığını, alacağın zaman aşıma uğradığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, davalıyla dava dışı … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine davacının kefaletinin bulunduğu ve kefalet kapsamında iki adet teminat mektubunun 06/02/2012 tarihinde davalıya iade edildiği sabit olmakla, İstanbul … İcra Dairesinin dava dışı banka tarafından başlatılan takip ile teminat mektup bedellerinin depo edilmesi yanı sıra işlemiş teminat mektubu komisyon bedelleri tahsili istendiği, davacı tarafın kefalet limiti olan 5.000-TL’yi 29/09/2017 tarihinde ödediği, bunun sonucunda TBK’nın 596.md gereği davacının kefalet nedeniyle ödediği miktarı davalı asıl borçludan talep edebileceği ödenen miktarın teminat mektubunun iadesine kadar oluşan komisyon bedelleri olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacı taraf yok hükmünde bir borcun, sırf gayrimenkulündeki haczi kaldırmak için ödediğini,davacı tarafın kefil sıfatı hiç doğmadığını geçersiz bir teminat mektubuna dayanarak komisyon alacağının doğmayacağını,davacı taraf olmayan bir borcu ödediği gibi ileri sürmesi gereken hiçbir defiyi ve savunmayı ileri sürmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesi hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; İst. … İcra Dairesinin … -esas sayılı takipte kefil olan davacının,borcu 5.000-TL kefalet limiti dahilinde, 29.09.2017 tarihinde alacaklı … Bankası’na ödediği, ödediği bu miktarı davalı asıl borçluya rücu için 19.10.2017 tarihinde başlattığı ilamsız takibe davalı- borçlunun ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. TBK’nun 598/3. maddesinde ”Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak 10 yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.”, 598/4. maddesinde ”Kefalet 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Madde de düzenlenen husus müteselsil kefil hakkında takip başlatılması süresine ilişkindir. İcra dosyasının incelenmesinde 2.300-YTL bedelli iki adet teminat mektubu nedeniyle doğan komisyon borcundan doğan borç nedeniyle banka tarafından hesabın 18 ekim 2005 tarihinde kat edildiği ,26 mart 2007 tarihinde gayrinakit alaacğın deposu ve 6.714-TL bedelli komisyon alacağına ilişkin nakit alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı,icra takibinin sırasıyla yenilemeler ile …, …, … esaslarını aldığı ,son yenilemeden sonra borcun kefalet limiti dahilinde kalan kısmının davacı tarafından 5.024,66-TL sinin ödendiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı hakkında 2007 yılında başlatılıp ödemeye kadar devam eden derdest bir icra takibi bulunduğu anlaşılmakla kefaletin mevcut olmadığına ilişkin savunma ve istinaf nedeni yerinde bulunmamaktadır. Davalı vekili alacağın zamanaşımına uğradığı,kefaletin gerçekte olmadığı,yasal hakların kullanılmadığını ileri sürmüş ise de davacının davalının borçlarına 5.000-TL ile kefalet verdiği ,icra takibinin başlatılmasından on yıl sonra borcun kefalet dahilinde kalan kısmın ödendiği ,Fon alacaklarında zamanaşımının 20 yıl olduğu ve geçmişe yönelik uygulandığı ,davalı asıl borçlu hakkında başlatılan takibin de kesinleştiği görüldüğünde davalının ,davacının olmayan bir borcu ödediğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. ilk derece Mahkemesince davanın kabulü ile davacı yararına likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönünde verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 343,23-TL harçtan davalı tarafından peşin yatırılan 130,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 231,03-TL istinaf harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yapılan 96,50-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022