Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1839 E. 2022/172 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1839
KARAR NO: 2022/172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/666 Esas 2019/788 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin tıbbi ve medikal malzeme pazarlama işi yaptığını, davalı şirket ile müvekkili arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya medikal malzeme satılıp teslim edildiğini, ancak davalının bir kısım borcunu ödememesi üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının bakiye borcunun 19.383,73 TL olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dayandığı fatura içeriği malların müvekkiline teslim edilmediği ve faturanın tebliğ edilmediğini, bu nedenle fatura bedelini ve içeriğini kabul etmediklerini, davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacı tarafından davalıya medikal malzeme satışının yapıldığı, bu kapsamda takibe ve davaya dayanak 25 adet fatura konusu malların 3 adet fatura konusu mallar haricinde davalıya imza ile teslim edildiği, faturalarda teslim alan isim ve imzasının bulunduğu, teslim alan imzası bulunmayan 3 adet fatura konusu malların da teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, zira cari hesap ilişkisi kapsamında dönem içerisinde düzenlenen faturalardan daha fazla miktarlı ödemelerinin bulunduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin düşülmesi sonucunda davacının bakiye 19.683,73 -TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve alacak likit olması davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; dosya kapsamında faturaların müvekkili şirkete teslim ve tebliğ edildiğine dair herhangi bir delilin mevcut olmadığını, faturalarda teslim imzası olarak ismi geçen kişilerin, müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler de olmadığını, ayrıca 5 adet faturaya konu ürünün teslim edildiğinin ispat edilemediğini, belirtilen 5 faturada teslim imzasının olmadığını, davacının alacağını ve mal teslim ettiğine dair vakıayı HMK 200 ve devam eden hükümlere göre ispat etmesinin zorunlu olduğunu, fatura bedel ve içeriğine 8 gün içinde itiraz edilmediği için kesinleşmediğinin ileri sürülemeyeceğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. HMK 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü haizdir. İlk derece mahkemesince ;taraf vekillerine HMK 222 vd. maddeleri gereğince ihtarat yapılmıştır.Yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafın ticari defterlerinin kanuna uygun tutulduğu belirlenmiş,davalı taraf ise ibrazdan kaçınmıştır. Tüm ticari ilişki dönemi içerisinde günlük tıbbi malzeme teslimi yapıldığı , üç adet fatura dışında tüm faturaların davalı çalışanlarına teslim edildiği belirlenmiştir.Teslim imzası bulunmayan üç fatura miktar itibariyle Vergi Dairesine bildirime tabi olmadığı anlaşılmakta ise de bu faturaların akabinde yapılan kısmi ödemelerin miktar itibariyle düzenlenen fatura tutarlarını aştığı ,ticari ilişkide yapılan satışların peşin satış olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili teslim alanların şirket yetkilisi olmadığını ileri sürmekte ise de ; TBK 551 maddesi anlamında özel olarak yetkilendirilmemiş olsa dahi çalışanlar tarafından teslim alınmasının alışılmış işler kapsamında olduğunun ve çalışanın teslime yetkili olduğunun kabulü gerekir.Mal teslim alanların şirketi temsile yetkisi olması gerekmemektedir. Bu durumda, davacının usule uygun tutulan ve ibraz edilen ticari defter ile kayıtlarına göre, alacağın varlığı belirlenmiştir. Davacı taraf kendi defterlerine, davalı taraf ise tarafların defterlerine delil olarak dayanmıştır.Davacı lehine delil vasfında bulunan ticari defterlerde tesbit olunan alacak nedeniyle itirazın iptaline ve likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.344,59-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 336,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.008,19-TL daha harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından sarf edilen 9,35-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022