Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1835 E. 2019/1554 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1835
KARAR NO : 2019/1554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2019
NUMARASI : 2018/1168 Esas 2019/308 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/12/2019
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen web acenteliği sözleşmesinin 4.6 maddesinde 10.000-TL teminatın yürürlük tarihinden önce davalıya teslim edileceği hükmü gereğince müvekkiline 28/06/2016 tarihinde 10.000-TL teminatın davalı hesabına ödendiği, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen, davalının uçuş faaliyetlerini durdurarak sözleşmeyi ifa etmediğini, bu nedenle müvekkilinin Van … Noterliği’nin 02/11/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmeyi fesh ederek teminatın iadesini talep ettiğini, teminatın iade edilmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının vaki itirazını haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin yönetim kurulunun aldığı işletmesel karar kapsamında sözleşmenin ifa edilemediğini, şirketin devamlılığının sağlanması için şirketin devredildiğini, sözleşmenin feshedildiğini, feshin haklı nedene dayandığını, sözleşmenin 6.4 maddesi gereğince teminatın iade edilmeyeceği düzenlendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sözleşmenin 6.4. Maddesindeki hükümde sözleşmenin herhangi bir nedenle davalı tarafça fesih halinde teminatın iade edilmeyeceğinin düzenlendiği, oysa somut olayda davalının edimini yerine getirmemesi üzerine feshin geçerli sebeple davacı tarafından yapıldığı bu durumda alınan teminatın konusuz kaldığı, taraflar arasındaki edim dengesi de dikkate alınarak 10.000,-TL teminatın tahsili gerektiği bunun yanı sıra davacı tarafından keşide edilen ihtardan verilen 3 günlük süre eklenmesi suretiyle talep edilen yasal faiz de dikkate alındığında 10 günlük yasal faizin mahkemece 10-TL olarak hesaplandığı dikkate alınarak davalının itirazına 10.210-TL üzerinden iptaline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davacının sözleşmeden doğan herhangi bir alacak hakkının bulunmadığını, sözleşmenin 6.3. ve 6.4.maddelerinde düzenlediği üzere davacının yatırmış olduğu teminatın iade edilmesini ve müvekkili tarafından kendisinin tazmin etmesini talep edemeyeceğini, müvekkili şirketin yönetim kurulu kararı ile işletmesel bir karar aldığı hususunun ilk derece mahkemesince hüküm tesisinde dikkate alınmamasının hatalı hüküm kurulmasına sebep olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen ticari nitelikteki hizmet sözleşmesi gereğince davacının ödemiş olduğu teminatın iadesi amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dosyasının incelenmesinden, iş bu davada verilen hükmün istinafından sonra Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarihli 2014/1164 E. 2019/1056 K. sayılı kararıyla davalı şirketin iflasına karar verildiği görülmüştür. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK.’nın m.191), müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK.’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir.İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflasın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1)Taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmekte olup, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince İİK 194.maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmak üzere HMK 353(1)a-4 uyarınca esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 Tarih 2018/1168 Esas 2019/308 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)-a-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA,”Davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı vekilinin esasa yönelik istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 240,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/12/2019