Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/181 E. 2021/234 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/181
KARAR NO: 2021/234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2018
NUMARASI: 2016/92 Esas – 2018/657 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili;davacı banka ile dava dışı …Tic.Ltd.Şti arasında kredi sözleşmesi imzalanarak ,borçlu şirkete kredi kullandırıldığını,davalının da bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladığını,hesabın kat edilerek dava dışı borçlu ve kefile bildirildiğini,verilen sürede borç ödenmediğinden İstanbul …İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığını,davalı borçlunun yaptığı itirazın 16.528,65 TL üzerinden iptali ile davalının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; görev ve yetki itirazında bulunarak ,görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olduğunu,ayrıca kefalet sözleşmesinde işlem tarihi belirtilmediğinden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, takip borçlularından birinin eski eşi olduğunu,eşinden 2000 yılında boşandığını ,borçlu şirketteki tüm hissesini 05.01.2006 tarihinde eşine devrederek şirketten ayrıldığını ,kredi sözleşmesinin davalı tarafından imzalanmadığını, borçtan sorumlu bulunmadığını bildirerek davanın reddi ile davacının % 20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davalının görev,yetki ve zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı, müteselsil kefaleti nedeniyle borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının itirazının iptali ile davalının % 20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili ;davaya bakan mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını,icra takibi ekinde mesnet sözleşme ve eklerinin ibraz edilmediğini, dava esnasında sunulan sözleşmede el yazısı ve kefalet miktarı ile sorumluluk tarihlerinin bulunmadığını, imzaya yönelik itirazlarının cevap dilekçesi delil bildirme aşamasından sonra yapıldığından reddedildiğini, talebin zamanaşımına uğradığını, icra dosyasının hüküm fıkrasında yanlış yazıldığını ,kısa kararda miktar yazılı olduğu halde gerekçeli kararda itirazın iptali ile takibin devamına denildiğini bu hususunda yargılama içeriğine aykırı olduğunu belirterek hükmün kaldırılmanı talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; genel kredi sözleşmesine verilen müteselsil kefalet nedeniyle İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.Takibe dayalı borcun ; ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı , TTK 4/1-f maddesi gereğince davaya bakmaya asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu,mahkemenin yetkisine yapılan itirazın ise , kullandırılan kredinin davacı bankanın Mecidiyeköy Şubesinden kullandırılmış olması nedeni ile borcun ifa yerinin mahkemenin yargı alanında bulunması nedeniyle TBK 89.maddesi uyarınca yetkili bulunduğundan mahkemenin görevine ve yetkisine itirazların reddine karar verilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Davalı vekilinin mahkemenin görevi ve yetkisine yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yapılan takipte gönderilen ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde yapılmış bir itiraz bulunması gerekir.İcra dosyası içinde davalıya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ evrakı bulunmadığı gibi, itiraz dilekçesinin hangi tarihte verildiği belirlenememektedir. Davalıya, dava dilekçesi 16.2.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ,davalı vekili süresinde verdiği(23.2.2016) cevap dilekçesi ile birlikte kredi sözleşmesinin müvekkili tarafından imzalanmadığını bildirmiştir.İcra takibinde imza itirazında bulunmayan davalının cevap dilekçesi ile imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır.Davalı itirazında bir sebeb bildirmese de süresinde verdiği cevap dilekçesi ile imzaya itirazda bulunması mümkün olduğundan imzaya itirazının yöntemince incelenmesi gerekirken bu hususta bir inceleme yapılmaması doğru olmamış ,davalı vekilinin bu hususta ki istinaf nedeni yerinde görülmüştür. Dava dilekçesinde; icra takibine davalının itirazının 16.528,65-TL için iptali talep edilmiştir.İcra takibinde ise; 16.201,65-TL si asıl alacak olmak üzere 104.388,28-TL toplam alacak talep edilmiştir. Mahkemece ;kısa kararda itirazın 16.201,65-TL asıl alacak ve işlemiş faizi toplamı 16.528,65-TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş ancak gerekçeli karar da ise eldeki davada kısmi itirazın iptali istenmesine rağmen kısa karara aykırı olarak itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. İlk derece mahkemesince hükme tesir edecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/92 Esas- 2018/657 Karar sayılı 21/05/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan toplam 282,27-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/02/2021