Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1788 E. 2022/46 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1788
KARAR NO: 2022/46
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2019
NUMARASI: 2013/7 Esas 2019/622 Karar
DAVA: İstirdat -Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacılardan …AŞ.’nin Niğde Organize Sanayi bölgesinde bulunan şirket merkezindeki muhasebe bürosu içindeki çelik kasanın kırılarak, içindeki çeklerin çalındığını, davaya konu çek de dahil olmak üzere Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/372 Esas sayılı dosyasında çalınan çeklerin iptali için, dava açılarak ödeme yasağı kararı alındığını, Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/4500 soruşturma numaralı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, davaya konu muhatabı … Bankası A.Ş. Konya Şubesi keşidecisi …, lehtarı … Ltd. Şti. seri numarası …, keşide tarihi 05/09/2012 miktarı 75.000-TL olan çekin müvekkili … AŞ.den çalındıktan sonra varlığı şüpheli … Ltd Şti isimli şirket tarafından davalı bankaya ibraz edildiğini, bankaca Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ödeme yasağı kararı nedeniyle çekin yazıldığını, davalı … A.Ş. nin dava konusu çekin çalıntı olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde kontrol görevini gereği gibi yerine getirmeyerek ağır kusurlu şekilde çeki iktisap ettiğini belirterek davacı müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, davaya konu çekin yetkili hamil … AŞ.ye iadesine ve istirdadına, çek bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava konusu çekin davalı bankanın Bağcılar Şubesi’ne kredi müşterisi … Ltd. Şti tarafından kullanılan kredilerin teminatı olarak teslim edildiğini, çekin teslim alınırken muhatabı olan bankadan sorgulandığını, herhangi bir olumsuzluğunun bulunmadığı bilgisinin alındığını, 05/09/2012 tarihinde çekin takasa ibraz edildiğinde ödeme yasağı bilgisinin alındığını, 23/07/2012 tarihinde olumsuz bilgi verilmediğinden müvekkili banka hakkındaki iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacılara yöneltilen icra takibi ve dava olmadığını, bu nedenle davanın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı … AŞ.’nin davaya konu çeki aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davacı lehdar … Ltd Şti.nden aldığı ve yasal hamil olduğu, davalı bankanın ise davaya konu çeki dava dışı … Ltd. Şti.ne kullandırdığı kredinin teminatı olarak 23/07/2012 tarihinde kabul ettiği, bu nedenle son hamil olduğu, davalı bankanın elinde bulunan kredi sözleşmelerinin … Ltd. Şti. adına … tarafından imzalandığı, şirket hisselerinin çek ibraz edilmeden önce 09/07/2012 tarihinde … tarafından …’a devir edildiği, hisse devir tarihi olan 09/07/2012 ile şirket merkezinin Ankara’ya taşındığı 25/07/2012 tarihleri arasında çekin davalı bankaya 23/07/2012 tarihinde ortak olmayan … tarafından teminat olarak verildiği, gerçek şirket ortağı …ç’un kredi sözleşmesini bundan sonra 02/08/2012 tarihinde imzaladığı, yapılan bu hileli işlemler nedeniyle çek cirantası olarak görünen kredi borçlularının çekin çalıntı olduğunu bildikleri, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ödeme yasağı kararının çekin muhatabı olan … Bankası Konya Şubesine 04/07/2012 tarihinde bildirildiği, davalı bankanın 23/07/2012 tarihinde çeki araştırması halinde çekin çalıntı olup, ödeme yasağı kararını öğrenmemiş olmasının mümkün olmadığı, böylece davalı bankanın araştırma yükümlülüğünü ağır kusuruyla ihlal ettiği, davalının ağır kusuruyla çalıntı çeki kabul edip davacıların zararına sebebiyet verdiği, kötüniyet tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 20 oranındaki kötüniyet tazminatının davacılara ödenmesine, çekin davacılardan …A.Ş.’ye istirdadına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bahse konu çekin kredilerin teminatı olarak teslim alındığını, müvekkili bankanın çeki alırken gerekli araştırmayı yaptığını ve çekle ilgili herhangi bir olumsuzluk bulunmadığı bilgisinin alındığını, çekin müvekkiline teminat olarak verildiği 23/07/2012 tarihinde çekle ilgili herhangi bir kısıtlama bulunmadığını, müvekkilinin bahse konu durumdan çekin takasa ibrazı ile haberdar olduğunu, bilirkişinin müvekkilinin kötüniyetli olduğu zannına dayalı olarak mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, rıza dışı elden çıkan çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çekin istirdadı istemine ilişkindir. … Bankası A.Ş. Konya Şubesine ait, davacılardan …’in keşidecisi, davacılardan … Ltd. Şti.’nin lehtarı olduğu, 05/09/2012 tarihli ve 75.000-TL miktarlı çekin davacı …A.Ş.’nin elinde iken kasasından çalınarak rıza dışı elinden çıktığı belirterek çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesi talep etmekte; davalı ise çekin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak müvekkiline teslim edildiğini, çekin iktisabında iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının çeki iktisabında kötüniyeti ve ağır kusuru bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı yasanın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek  söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.Somut olayda; davacılardan … tarafından diğer davacı …Ltd. Şti. lehine keşide edilen çek lehtar …Ltd. Şti. tarafından ciro edilerek 29/06/2012 tarihinde ticari ilişki kapsamında davacı …A.Ş.’ye teslim edildiği çek teslim tutanağı ve faturadan anlaşılmaktadır. Bahse konu çek davacı …A.Ş.’ye ait iş yerinde meydana gelen 01/07/2012 tarihli hırsızlık olayı neticesinde davacı …A.Ş.nin elinden rızası dışında çıkmıştır. Çekin sonrasında ise sırasıyla dava dışı … Ltd. Şti, … Ltd. Şti’ye ciro edildiği, … Ltd. Şti tarafından ise davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Aynı çekle ilgili olarak Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/339 Esas 2021/401 Karar sayılı ceza dava dosyasında … Ltd. Şti, … Ltd. Şti yetkilileri … ve … hakkında çalıntı olan çekin cirolanması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Ceza dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde … Ltd. Şti adına yapılan ciro işleminin … tarafından, … Ltd. Şti adına yapılan ciro işleminin ise … tarafından yapıldığı tespit edilmiş olup bu kişiler çekin kimden alındığına açıklık getirememişlerdir. Diğer taraftan davalı banka tarafından çekin teminat için alındığı belirtilmiştir. Poliçeye ait olup çek hakkında da uygulanması mümkün bulunan 6102 sayılı TTK 818 maddesinde, rehin cirosu ile ilgili aynı kanunun 689. maddesine yapılmış bir atıf bulunmadığından çekte rehin cirosu caiz değildir. Ayrıca Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ödeme yasağı çekin muhatabı olan … Bankası Konya Şubesi’ne 04/07/2012 tarihinde bildirilmiş olup davalı bankanın çeki aldığı 23/07/2012 tarihi itibariyle gerekli araştırmayı yapmış olması halinde bu durumdan haberdar olması mümkünken gerekli araştırmayı yapmayarak somut olay için ağır kusurlu hareket ettiğini kabul etmek gerekir. Bu itibarla davacı …A.Ş.’nin elinden rıza dışı çıktığı anlaşılan dava konusu çek yönünden istirdata karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşılık, dava konusu çekte davacı …A.Ş.’nin herhangi bir sıfatı bulunmadığı gibi, çeke dayalı olarak icra takibi de yapılmamıştır. Bu itibarla menfi tespit davasında davacının aktif dava ehliyeti olmadığı için davanın usulden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yarg. 19. HD. 07/12/2015 T. 2015/3135 E. 2015/16374 K.). Ayrıca, çek keşidecisi davacı … ile lehtar davacı …Ltd. Şti. tarafından da menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de keşideci ve lehtar olan davacıların imzalarının sıhhati ile ilgili bir iddiaları bulunmamaktadır. İmzaların istiklali prensibi gereğince çek borçlularının yetkili hamile karşı sorumlulukları birbirlerinden bağımsız olduğundan çekin kendisinden sonraki hamilin elinden rızası dışında çıktığı iddiası dinlenmeyeceğinden bu davacılar yönünden davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu davacılar yönünden de menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı banka aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle icra takibinin haksız ve kötüniyetli olarak başlatılması gerekmekte olup somut olayda davalı banka tarafından icra takibi başlatılmadığından şartları oluşmadığı halde davalı banka aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldüğünden, kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden menfi tespit davasının aktif husumet yokluğundan reddine, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacı …A.Ş.’nin istirdada yönelik talebinin kabulüne dair yeniden hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/7 Esas – 2019/622 Karar sayılı 24/06/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1-Davacılar tarafından açılan Menfi tespit davasının aktif husumet yokluğundan REDDİNE, 2-Davacı … A.Ş.’nin istirdada yönelik talebinin KABULÜNE, dava konusu çekin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine, Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE, ” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 5.123,25‬-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 1.280,85-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.842,40-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça peşin yatırılan 1.280,85-TL harcın davalıdan alınarak davacı … A.Ş ye verilmesine, Davacılar tarafından yapılan 1.300,50-TL bilirkişi ücreti ve 214,20-TL posta masrafı olmak üzere 1.514,70-TL yargı giderinin reddedilen menfi tespit davası da dikkate alınarak yarı oranda 757,35-TL kısmının davalıdan alınarak davacı … A.Ş’ne verilmesine, geriye kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 49,50-TL bilirkişi ücreti, 26-TL posta masrafı olmak üzere 75,50-TL yargı giderinin kabulüne karar verilen istirdat davası da dikkate alınarak yarı oranda 37,75-TL kısmının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, geriye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Davacı … A.Ş. vekili için takdir olunan 8.600-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, Red edilen menfi tesbit istemi bakımından davalı lehine takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı tarafından yatırılan 1.281-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davalı tarafından yapılan 51,40-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 26-TL sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kalan giderin davalı üzerinde bırakılmasına, HMK ‘nun 362(1)a- gereği kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/01/2022