Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1773 E. 2022/56 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1773
KARAR NO: 2022/56
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2015/594 Esas 2019/419 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine 05.07.2014 tanzim, 10.07.2014 vade tarihli, 10.000-TL bedelli senetten dolayı 4.955,98-TL üzerinden kambiyo takibine girişildiğini, müvekkili …’ın davalı ile daha evvel ticari alışverişi olduğunu, alışveriş başlangıcında davalı şirketin takibe konu senedi teminat olarak aldığını, davalının kestiği faturaların davalıya ödendiğini, 2013 yılından sonra ticari ilişkinin sonlandığını ,2013 yılı hesap ekstresinde de hiçbir alacak olmadığını,2014 yılında hiçbir ürün göndermediği halde fatura keserek gönderdiğini,faturanın davalıya iade edildiğini, davalının teminat olarak aldığı senedi takibe koyarak haksız tahsilata çalıştığını,senedin malen kaydını taşıdığını,davalının müvekkiline mal verdiğini yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini belirterek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirketin banka şubelerinin güvenlik sistemi gereçleri ile ilgili olarak davacı benzeri firmalarla işbirliğine gittiğini, güvenlik sistemlerinin montaj ve servis hizmetlerinde bu firmalarla ticari ilişkiye girdiğini, bu firmaların aynı zamanda müvekkili şirketten mal satın aldıklarını, 2011 yılı mayıs ayında faaliyete geçen Konya Mesnevi şubesinde kullanılmak üzere davacıya gönderilen bir kısım malın, şubede montaj edilmediği ve taraflarına da iade edilmediğini davalının zimmetinde bulunan malların iskontolu bedelinin davalıya fatura edildiğini, fatura tutarının 4.955,98-TL olduğunu, davalının, teslim edilen malı almadığını ,iade ettiğini ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının defterlerinin kanuna uygun tutulmayıp lehine delil olmayacağı, davalı defterlerinde 4.955,98-TL cari hesap alacağının davacının usulüne uygun tutulmuş defter kayıtlarında bunun teyit edilmediği, davalının faturalara konu ürünleri teslim ettiğini ve alacağının varlığının sübut bulmadığı, ilamsız takibe konu bononun bedelsiz kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili; takibe dayanak bonoda malen kaydının bulunması nedeniyle davacı keşideci borçlunun malları almadığını ispatlamak zorunda olduğunu,davacı …’ın bono nedeniyle müvekkilinden mal aldığını ve bono tutarınca borçlu olduğunu kabul ve ikrar ettiğini, davacı … ise aval veren olduğundan TTK’nın 702. maddesi gereğince bir itirazda bulunamayacağını, senedin teminat senedi olduğu iddiasının da kanıtlanamadığını, malların davalıya tesliminin kargo kayıtlarıyla kanıtlandığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senedi niteliğinde olan bono,temel ilişkiden bağımsız, karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan, kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkisini ifade etmektedir.Soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu kesin delil ile ispatla yükümlüdür. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, senette yazılı borç sebebine dayanılacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa aittir.Bu kapsamda bonoda malen kaydı var ise, bu bono karşılığında mal teslim alındığı yolunda karine vardır. Bu durumda bonodaki kaydın aksini iddia eden tarafın, malı teslim almadığı yolundaki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 702/2 maddesi uyarınca, aval veren kişinin teminat altına aldığı borç şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da, aval verenin taahhüdü geçerli olup, şekle ait noksanlıklar dışında itirazda bulunulması mümkün değildir. Aval verenin, taraflar arasındaki temel borç ilişkisine yönelik itiraz ve defileri ileri sürmesi mümkün değildir. Somut olayda; takibe dayanak bonoda davacı … keşideci, davacı … (…) … ise aval veren konumunda olup, bonoda “…” kaydı bulunmaktadır. Bu kayıt gereğince davacının bono karşılığında davalıdan mal teslim aldığı yönünde karine mevcuttur.Davacı taraf, “malen” kaydı bulunan bono karşılığında kendisine malların teslim edilmediğini yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır. Ancak davacı tarafça bu husus kanıtlanamamıştır. Bono da teminat kaydı bulunmamaktadır. Davacı … ise aval veren konumunda olduğundan,temel ilişkiye dayalı iddiaları ileri sürmesi mümkün değildir. Bununla birlikte yazılı delil sunulmasa da ispat yükü üzerinde bulunan davacılar vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Yemin delili davayı sonuçlandıran kesin delillerden olup, davada verilecek kararın esasını etkileyecek niteliktedir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülen davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2019 Tarih 2015/594 Esas 2019/419 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE Davalı tarafından yatırılan 120-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/01/2022