Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1746 E. 2019/1222 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1746
KARAR NO : 2019/1222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI : 2018/425 Esas 2019/461 Karar
DAVA: Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2019
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka’da 17/01/2017 tarihinde hesap açtığını, hesaba toplam 500.000- TL para yatırdığını, 27/02/2018 günü davalı bankanın Göztepe Şubesine gittiğini, Şube Müdüründen hesabının boşaltıldığını, paranın 19/01/2017 günü sahte talimatla … isimli şahsa EFT yapıldığını belirtildiğini, EFT talimatını talep eden müvekkilinin EFT örneğini göremediğini, kesinlikle imzası bulunmadığını,başvurulardan şu ana kadar sonuç alamadığını, İst.Anadolu C.Savcılığı 2018/31976 soruşturma nosu ile şikayette bulunulduğunu belirterek şimdilik ve kısmen 20.000- TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının havale alıcısı … ile nasıl bir ilişki içerisinde olduğunun araştırılması gerektiğini, birbirlerini tanıyan ve aralarında birçok işlem gerçekleştiren kişiler olduğunu, davacının 19/01/2017 tarihinden 27/02/2018 tarihine kadar, hesaplarından haberi olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tüm işlemlerin davacının bilgi ve talimatı çerçevesinde gerçekleştiğini,davacının davaya konu işlemin 19.1.2017 tarihli 499.971-TL tutarlı “arsa alımı komisyon ödeme …” açıklamalı havale işlemi olduğunu ,… tarafından, davaya konu havale işleminden önce ve sonra davacıya “iade” açıklaması ile pek çok para gönderimi işlemi yaptığını, … tarafından gönderilen tutarlardan hemen sonra bizzat davacı tarafça hesap bakiyesinin sıfırlandığını, 09/08/2017 tarihinde davacının işlemlerin bilgisi dahilinde olduğunu teyit ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacı gerçek kişinin tüketici olup tacir olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişki bir tüketici işlemi olup dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında 6502 sayılı TKHK’un madde 3/1-l uyarınca akdedilen bankacılık sözleşmesi kapsamında davacının banka hesabından iradesi dışından EFT yapılan paranın iadesi talebi olduğu, davanın ticari dava olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; ihtilafın 5411 sayılı Kanun ile öngörülen mevduat ilişkisine dayalı olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen müzekkere yanıtı ile davacının şirket kanuni temsilcisi olduğunun belirtildiğini, ihtilaf konusu işlemlerin hangi amaç ve irade ile gerçekleştirildiğinin araştırılması gerektiğini,ceza soruşturma dosyasının dosya arasına alınması gerektiğini, mahkemece eksik inceleme ile hatalı sonuçlara ulaştığını, görevsizlik kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iadesini talep etmiştir.
GEREKÇE :6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.Yine davacı … tarafından davadışı başka bir bankaya ilişkin olarak istinaf incelemesi Dairemizce yapılan ve bu dosyaya emsal, aynı ilişki kapsamında kalan 2019/70 esas -2019/179 karar sayılı ve 14.02.2019 tarihli ilamda “Somut olayda davacı vekili iş bu davadaki yargılamada dava konusu banka hesabının ticari bir hesap olmadığını, bireysel hesap olduğunu, bu nedenle Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, bunu davayı açtıktan sonra farkettiklerini ileri sürmüş ise de, delil olarak dayandığı İst.Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2018/31976 Sor. sayılı dosyasına sunduğu şikayet dilekçesinde ise, davacının tekstil işi ile iştigal etmekte ve ticari projeler üretmekte olduğunu, bir tanıdığının davacıya devlet destekli hibe projesinden bahsettiğini, bu şahsın devletin güvenilir kobileri desteklediğini ve kobilerin proje üretmelerini ve uygulamalarını teşvik ettiğini dile getirdiğini, davacının daha sonra farklı şahıslardan hibe ödemesinin proje onaylandıktan sonra taksitler halinde yapıldığını ve hibe oranının talep edilen taksit sayısına göre belirlendiğini, proje üreten kobi veya şahsın bu projesini sunduktan ve proje onaylandıktan sonra istenen taksit sayısına göre proje tutarının %10 ile %40 arasında bir meblağı sözde saha görevlilerinin belirleyeceği herhangi bir bankaya proje sahibinin kendi adına açtığı bir vadesiz mevduat hesabına yatırması gerektiğini öğrendiğini, davacının gerekli araştırmayı yaptıktan sonra bu işe girmeye karar verdiğini ve verilen bilgiler üzerine 3 ayrı banka şubesine toplam 1.650.000-TL yatırdığını, ara ara ödemeler yapıldığını, ancak daha sonra hesapların boşaltıldığının görüldüğünü belirterek şikayetçi olmuştur . Davacının tacir vasfını haiz olmadığı, ancak şikayet dilekçesinde ki beyanlarına göre, en azından mesleki amaçla hareket ettiği açık olup, taraflar arasındaki hukuki işlem tüketici işlemi niteliğinde değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince davaya bakmakla görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğu gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. “denilmiştir.Somut olayda da davalı bankada açılan hesabın da şikayet dilekçesi kapsamında kalan olaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı mesleki amaçla hareket ettiği anlaşılmakla tüketici işlemi sözkonusu olmadığından davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2019 Tarih 2018/425 Esas 2019/461 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/10/2019