Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1742 E. 2021/1925 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1742
KARAR NO: 2021/1925
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2019
NUMARASI: 2016/403 Esas – 2019/302 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … Bankası … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı …’nin davalı bankaya davacı adına davacının haberi olmadan senet düzenleyerek kredi kullanmak amacıyla verdiğini, bu konuyla ilgili Silivri 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/600 Esas sayılı dosyası ile … hakkında resmi belgede sahtecilik suçlaması ile dava açıldığını, açılan davada bilirkişi raporlarında senetteki yazı ve imzaların davacıya ait olmadığının ortaya çıktığını, davalı …’nin bankaya olan borçlarını ödemediği için davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını,İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasına konu senedin davacı ile hiçbir ilgisi olmaması nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitini, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı .. Bankası … vekili; davalı bankanın kredi borçlusu diğer davalı …’nin kredi borcu için … adet 02/02/2013 vade tarihli, 40.000-TL bedelli senedi borçlunun kredi riskinden mahsubu amacıyla müvekkili bankaya verdiğini, senedin vadesi geldiğinde tahsil edilemediği için protesto edilerek İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, ciro ve teslimle senetteki hakkı iktisap eden müvekkili bankanın bu senede dayanarak takip yapmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, kambiyo senetlerinin asıl borç ilişkisinden mücerret borç doğurduğunu, bu nedenle iyiniyetli hamil durumundaki davalı bankaya karşı ciranta ve keşideci arasındaki olayların sebep gösterilerek dava açılamayacağını belirterek davanın reddine, davacının müvekkili bankaya %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece, dava konusu bono üzerinde İstanbul … İhtisas Dairesi’nde yaptırılan imza incelemesi sonucunda dava konusu senettteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul …İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında takibe konu edilen keşidecisi …, lehdarı … olan 08/08/2012 tanzim, 02/02/2013 vade tarihli 40.000-TL bedelli bonodan dolayı davacı …’in borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı … yönünden iptaline, davacının İİK.75/2 gereğince talep ettiği tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı .. Bankası … vekili; istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiği halde grafoloji alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyetten yeniden rapor aldırılması veya Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması gerektiği halde mahkemece yeniden inceleme yaptırılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çekteki keşideci imzasının sahte olduğu iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır. Senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün ya da bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Bu defiilerin bir kısmı mutlak, bir kısmı nispi (kişisel) defi niteliğindedir. Hangisinin mutlak, hangisinin nisbi defi sayılacağı, ‘görünüşe itimat (güven)’, ‘iyiniyet’ ilkesiyle, ‘kambiyo senetlerine ilişkin işlemlerdeki emniyetin korunması’ ilkelerinden hangisine öncelik tanınacağı sorunuyla ilgilidir. Bu iki çıkarın karşılıklı olarak çatıştığı bazı durumları yasa yapıcı özel olarak ele alıp hangi çıkarın korunacağını kendisi (örneğin; TTK. mad. 659/II, 592, TBK. mad. 19/II, 605/II olduğu gibi) düzenlemiştir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı ) Mahkemece yöntemince yapılan grafolojik inceleme ile takibe konu bonoda davacıya atfedilen imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Yine davacının müşteki, davalılardan …’nin sanık olduğu Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/600 esas 2017/417 karar ayılı dosyasında keşideci imzasının davacıya ait olmadığı anlaşılan bono nedeniyle davalı … hakkında resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin mahkumiyet hükmü kesinleşmiştir. Bu durumda çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı sabit olduğundan başkaca bir araştırma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kabulüne dair kararına karşı davalı banka vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … Bankası … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.732,40-TL istinaf karar harcından davalı … Bankası … tarafından peşin yatırılan 680,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.051,55-TL harcın davalı … Bankası … alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı … Bankası … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 9,90-TL posta masrafının davalı … Bankası …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021