Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/174 E. 2021/247 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/174
KARAR NO: 2021/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2018 (Karar) – 27/11/2018 (Ek Karar)
NUMARASI: 2015/209 Esas 2018/423 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın ve istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; davacı …’ın emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile taşınmaz satışı için aracılık ilişkisi kurulduğunu, davalı tarafından davacının müşterisi mülk sahibine kapora olarak ödeme yapıldığını ancak daha sonra davalının taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğini,kaporanın iadesinin istendiğini, davacı …’ın borçlu diğer davacı eşinin kefil olduğu 2 adet bonoyu davalıya verildiğini, davalının bu senetlere dayalı Bakırköy …İcra Müd. … esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, davalının senet üzerindeki tediye tarihi ve 6.400-TL rakam ibaresinin başına (1) yazı hanesinin başına da on eklenmek sureti ile tahsil cihetine gittiğini, kabul edilen miktar dışındaki 10.000-TL yönünden borçlu olmadığının tesbiti ile davalının % 20 tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; takibe konu senetlerin ifa uğruna tanzim edilerek verildiğini, kambiyo senetlerindeki tüm unsurların mevcut olduğunu, davacıların imzaya itirazları bulunmadığını, iddialarının yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddi ile davacıların % 20 tazminat ile mahkumiyetlerine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mahkemece bilirkişi ve Adli Tıp Kurumundan alınan raporlar esas alınmak sureti ile davacıların takibe konu senetten dolayı 10.000-TL’lik kısmından borçlu olmadıklarının tespiti ile,% 20’si oranında kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
EK KARAR: Mahkemece 27/11/2018 tarihli ek karar ile; kararın davalı vekiline 19/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 17/09/2018 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacıların dava dilekçesi ile talepleri 10.000-TL borçlu olmadığının tespiti, kötüniyet tazminatı ve davacıların avukatları ile imzaladıkları ücret sözleşmesinden kaynaklanan 2.500-TL lik talebi bulunduğunu ve davacıların diğer taleplerinin reddedilmiş olması nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını,ayrıca davalının kötüniyeti olmamasına rağmen % 20 tazminatla mahkumiyetine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların senedi kendileri tarafından düzenlediklerinin ikrar ile sabit olduğunu, alınan bilirkişi raporunda senet metnine 1 ve yazı ile on ibaresinin sonradan eklendiği ifade edilmekle, bu eklentinin senet kişilik kazandıktan sonra mı önce mi yapıldığının ortaya konulamadığını, tahrifat iddiasının doğrulanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili ek karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde; istinaf başvurusunun 30/08/2018 tarihinde yapılarak aynı gün gider avansı yatırıldığını, dilekçenin sisteme gönderildiği tarihin 30/08/2018 olup,süresinde olduğunu onaylandığı tarihin 17/09/2018 olarak gözüktüğünü, bu nedenlerle ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı vekiline, gerekçeli kararın 19.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği,davalı vekili tarafından 30.08.2018 tarihinde istinaf dilekçesi verildiği, sisteme işlendiği ve aynı gün istinaf harcı yatırmış olduğu anlaşıldığından HMK 104(1)gereğince başvuru süresinde olduğundan istinaf başvurusunun süreden reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda, Mahkemece alınan 14.12.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu ve 04.03.2016 tarihli 3 lü heyetten alınan raporda miktar rakamındaki raporunda senetteki miktar kısmının baş tarafında bulunan “1” ve “on” yazısının konum, fulaj izi ve kalem ucu kalibresi bakımından sonradan ilave edildiğine dair rapor düzenlenmiştir. Senedin kurucu unsuru olan keşideci imzası ikrar edilmiş olmakla birlikte , senet metni üzerindeki rakamla (1) ve yazı ile (on)ibaresinin sonradan eklendiği alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiştir.Senedin üzerinde sonradan yapılan değişikliklerin de HMK 207.madde hükmünce borçlu tarafından imza edilmesi gerekmektedir.Senet üzerindeki değişiklik davacılar tarafından imzalanmamıştır. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekarlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia değerlendirilerek karar oluşturulması hukuka uygundur. ( Yargıtay HGK nun 04.03.2015 gün ve 2013/19-1746 esas, 2015/896 karar sayılı ilamı). İİK 72/5 maddesi hükmü gereği davalı lehdarın, takip yapmakta haksız olduğu gibi senet metnini bilebilecek durumda olduğundan davanın kabulü ile birlikte davalının kötü niyet tazminatı ile mahkum edilmesinde hukuka aykırılık yoktur. Davanın 10.000- TL ye ilişkin menfi tesbit istemine ilişkin olduğu ,istemin tümüyle kabulüne karar verildiği , dava dilekçesinde 2.500-TL vekalet ücreti talep edilmekte ise de vekalet ücreti yargı giderine ilişkin olup dava değeri içinde kabul edilemez.Davada red olunan bir kısım bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemez. Anlatılanlara göre davalı vekilinin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 683,10- TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 206,68- TL harcın mahsubu ile bakiye 476,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına,davacının 50,90-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/02/2021