Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1739 E. 2019/1678 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1739
KARAR NO : 2019/1678
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2019 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2017/8 Esas
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/12/2019
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, dava dilekçesindeki ve kök rapordaki tüm iddiaların doğruluğunun tespit edildiğini, davalıların iflas halindeki …. firması ile organik bağ ve iktisadi bütünlük taşıdıklarından müflisin borcundan sorumlu olduğu sonucuna varıldığını, kök raporda müvekkilin 206.820,04 TL cari alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, dosya kapsamı ve evvelliyatı ile ek raporda nazara alındığında İİK.257.maddesi kapsamında vadesi gelmiş bir para alacağı bulunduğunu yaklaşık olarak ispat edildiğinden ve aşamalarda cezai şarttan indirim istenmediği de nazara alındığında dava değeri 630.919,43 TL tutarında teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebinin İİK.nun. 257. Maddesi kapsamında davacının vadesi gelmiş bir para alacağının bulunduğu yaklaşık olarak ispat edilemediği ,ihtiyati haciz isteminin yasal koşulları bulunmadığından; reddine karar verildiği, iş bu ara karara davacı vekilince İstinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 12.HD nin 13/09/2018 tarihli 2018/1243 Esas 2018/1043 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin 28/06/2019 tarihli ihtiyati haciz talebi kök rapordaki tespite dayalı olup mahkemenin 13/04/2018 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair karardan sonra delil durumunda değişiklik olmaması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; ek raporda firmaların ticari ilişkileri, BA ve BS formları da detayı ile incelenerek, davalı firmalar ile dava dışı müflis firmanın bir biri ve diğer firmalarla ticari ilişkileri de gözetilerek iktisadi bütünlük olgusu/fiili organik bağın ortaya konduğunu, mahkemenin ve istinaf mahkemesi kararından sonra dosyaya ek raporun girdiğini ve akrabalık ilişkilerinin ötesinde tespitler yapıldığını, ticari ağın mali verilerle ortaya konduğunu, müvekkilinin alacağının kök rapor ve …Anadolu 1.ATM nin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, ret kararının gelinen aşama ve mevcut delil durumu itibariyle uyumlu olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacının … firması ile ticari ilişkileri bulunduğu ve adı geçen firmadan 130.919-TL cari hesaptan ve 500.000-TL cezai şarttan kaynaklanan alacakları bulunduğu ,adı geçen şirketten alacağın tahsili için …Anadolu 1.ATM.nin 2015/160 esas sayılı dosyasında açılan davanın kayıt kabule dönüştüğü ve halen derdest olduğu ve iflas kararının kesinleşmesinin beklendiği ve duruşmanın 22.4.2020 gününe atılı bulunduğu yapılan incelemeden anlaşılmıştır.Elde ki davanın hukuki temeli davalı şirketlerin adı geçen borçlu şirketin organik bağ nedeniyle borçtan sorumlu tutulmaları istemine dayalıdır.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Davacı vekili ; bilirkişi kök ve ek bilirkişi raporlarıyla alacağın belirlendiğini yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini ileri sürmektedir.Temel hukuk kurallarının en önemlilerinden bir tanesi alacak haklarının nisbiliği ilkesidir. Alacak hakkı ancak hukuki ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Kural olarak borç ilişkinin dışında bir başka gerçek ya da tüzel kişiye karşı borç ilişkisinden doğan alacak hakkı ileri sürülemez. Ticaret şirketlerinde ise sınırlı sorumluluk ilkesi ayrı ve bağımsız malvarlığı oluşumunu yaratmaktadır. …ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için Kıta Avrupası ve Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” geliştirilmiş ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları sorumlu tutma imkanı getirilmiştir. Teorinin amacı, hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesidir. … Uygulamada ve doktrinde tüzel kişi ile ortaklarının alanlarının ve malvarlığının birbirine karışması halinde, yetersiz sermaye durumunda, aynı şirketler topluluğu içinde yer alan kardeş şirketler arasında koşulların varlığı halinde ve çok istisnai hallerde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin uygulanmasının mümkün olabileceği de kabul edilmektedir.“Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi” ana kuralın istisnası olarak ancak belirli ve sınırlı durumlarda “sakınılarak” uygulanması gereken bir yoldur.(Yargıtay 11.HD nin 2017/2384 esas 2019/2653 karar sayılı emsal ilamı )İİK 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur.Eldeki davada , talep olunan alacak davalıların kabulünde değildir. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre alacağın varlığı ve özellikle miktarı hususunda aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı,bilirkişi raporunun takdiri delil olduğu diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği ,henüz asıl borçlu şirket hakkında ki davanın da neticelenmediği gözetildiğin de ,mahkemece koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/12/2019