Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1738 E. 2019/1546 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1738
KARAR NO : 2019/1546
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/986 D. İş-2019/1013 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2019
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itirazın kısmen kabulüne ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden …Tic. A.Ş. ve diğer borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili; müvekkili şirketin, Makedonya Kanunu’na göre kurulu, Üsküpte yerleşik olduğunu, ortaklık paylarının tamamının …’a ait olduğunu, borçlu …’ın merkezi İstanbul’da bulunan … İnşaat ..A.Ş’nin tek ortağı olduğunu, …’ın müvekkiline TMSF’nin 687 sayılı KHK kapsamında yönetiminde bulunan tüzel kişiliklere ait şirket varlıklarından enerji üretim santrallerinde kullanılan ekipman ve makinaların ihale yönetimi ile satışına katılma konusunda işbirliği teklifinde bulunduğunu, müvekkili şirketin TMSF tarafından yapılması planlanan ihaleye katılmanın ön koşulu olan teminat bedeli tutarı olarak …’ın tek temsilcisi ve ortağı olduğu …Ticaret AŞ.’nin …. Bankası’nın hesabına 07/09/2018 tarihinde 18.000.000- TL, 01/11/2018 tarihinde 6.000.000- TL olmak üzere toplam 24.000.000- TL’yi ihale teminat avansı açıklaması ile aktardığını ,24.000.000- TL büyüklüğündeki nakdini …’ın dolandırıcılık eylemleri yüzünden yitirdiğini, borçluların 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına 26.000.000- TL tutarında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, alacaklının, borçlulardan alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK’nun 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmediği ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminat alındığından borçluların alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere malları ile alacaklarını, İİK’nun da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden … Ticaret AŞ vekili itiraz dilekçesinde; davacının dava açma hakkını kötüye kullandığını, davacı tarafın aleyhinde birden fazla red kararı var iken son kararın kabulü halinde hangi kararın uygulanacağının hukuki bir çıkmaza neden olacağından bu durumun düzeltilmesi gerektiğini, aynı konuda verilen red kararlarından ilk olanın tatbikinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, dosyaya sunulan e-mail, sms ve whatsap yazışmaların ihtiyati haciz için kanıt niteliğinde olduğunu, soruşturma dosyası içeriğinin delil niteliğinde olmadığını, taraf olmayan kişiler hakkında karar verilemeyeceğini, davacı tarafın icra takibinde dahi taraf olarak göstermediği 3. şahısları davaya dahil ederek usule aykırı davrandığını, kısıtlı bilgilerle şüphe uyandırarak ihtiyati haciz kararını elde ettiğini, bu nedenle üçüncü şahıs niteliğindeki kişiler hakkında verilen kararın da kaldırılmasını iktiza ettiğini, alacağı muaccel olmadığını, borçlu olduğu iddia edilenlerin de temerrüde düşmediğini, alacağın likit olmadığını ve yargılamayı gerektirici sebeple bulunduğunu, iş ve ortaklar nedeniyle müvekkili şirket ve yetkilisinin davacı şirket ve yetkilisinden 32.700.000- usd’den daha fazla, masraf, teminat, risk, zarar ve diğer alacak hakkı bulunduğunu, haksız ihtiyati haciz sebebi ile tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR: İhtiyati haczin kısmen kabul/kısmen reddi ile her 3 borçlu yönünden ihtiyati haciz kararında sehven 26.000.000- TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş ise de, belgeli alacağın 24.000.000- TL olduğu gerekçesiyle 2.000.000- TL yönünden itirazın kabulü ile, 2.000.000- TL yönünden verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz isteyen tarafından gönderildiği tespit edilen 24.000.000- TL üzerinden yapılmış olan ihtiyati hacze itirazın reddine ve bu miktar üzerinden verilmiş olan ihtiyati haciz kararının her 3 borçlu yönünden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-İstinaf yoluna başvuran …. A.Ş. ve … vekili ; verilen kararın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, diğer davalıların yaptığı itiraz üzerine yapılan duruşma günü ile verilen kararın da tebliğ edilmediğini, birden fazla ihtiyati haczin reddi kararı var iken İlk Derece Mahkemesi’nin dosyası ile verilen son kararın kabul olması halinde hangi kararın uygulanacağı hukuki bir açmaza neden olacağından bu durumun mahkemece düzeltilmesinin istendiğini, ancak mahkemenin itirazı reddettiğini, aynı konuda verilen red kararlarından ilk olanın tatbikinin hukuki bir zorunluluk olduğunu, mahkemece müvekkili şirketi duruşmaya davet etmeksizin karar verdiğini, alacağın likit olmadığını ve yargılamayı gerektirici sebepler bulunduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararına diğer davalıların yaptığı itirazın reddine dair gıyabında verilen kararın kaldırılarak iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 2-İstinaf yoluna başvuran … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde; birden fazla ihtiyati haczin reddi kararı var iken; İstanbul 10. ATM’nin 2019/986 D. İş sayılı dosyası ile verilen son kararın kabul olması halinde hangi kararın uygulanacağı hukuki bir açmaza neden olacağından bu durumun mahkemece düzeltilmesinin istendiğini ancak mahkemenin önceki kararında direndiğini ve itirazı reddettiğini, defalarca aynı başvuruyu yaptığını, diğer davalılarca izah edilmesine karşın itirazın da reddedildiğinin öğrenildiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine karşı üst kanun yoluna başvurulması gerekliliği doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında da açıkça belirtildiğini, dosyaya sunulan e-mail, sms ve whatsapp yazışmalarının ihtiyati haciz için kanıt niteliğinde olmadığını soruşturma dosyasının delil niteliğinde olmadığını,mahkemece müvekkili şirketin duruşmaya davet edilmeden karar verildiğini, ihtiyati haciz talebine dayanak belgenin, kambiyo vasfı taşımadığı, basit bir banka dekontundan ibaret olduğunu, taraflar arasında süregelen ortaklık ilişkisi sebebi ile aralarında gerçekleşen bir para transferini gösteren dekontun hiçbir bağlayıcılığı bulunmadığını, konusu bir yargılamayı gerektiren icra takibinde taraf dahi olmayan müvekkili şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararının hukuka uygunluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek,ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK 265 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.Anayasa’nın 36’ncı maddesine göre, herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle, yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğindedir. İİK’nın 265/4. maddesinde, mahkemenin, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebileceği veya kaldırabileceği, ancak iki taraf da gelmezse, evrak üzerinde inceleme yaparak karar verebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece, muteriz vekilinin ihtiyati hacze itiraza ilişkin dilekçesinin mahkemeye ulaşmasını müteakip, itiraz incelenmek üzere duruşma günü belirlenmiş,ancak itiraz eden taraflar davet edilip dinlenmemiş ve itiraz eden borçlu dışındaki borçluları da etkileyecek şekilde ihtiyati haciz kararı kısmen kaldırılarak ,kısmen de itirazın reddine karar verilmiştir. İİK’nın 265/4. maddesi hükmüne aykırı olarak itiraz dilekçelerinin sunulmasından sonra, gün tayin edilip taraflara davetiye çıkartılmadan ve itiraz hakkında taraflar dinlenmeden karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. (Yargıtay 11. HD 2015/14736 es-2016/873 karar sayılı ilamı ) İİK 265(1) maddesine göre karşı taraf dinlenilmeden verilmiş ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edileceği ,son benttede itiraz hakkında verilen karara karşı ,kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir. HMK.341/1. Maddesine göre ihtiyati haciz taleplerinin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda muteriz borçlu dışındaki itiraz edenlerin doğrudan istinaf başvurusu yoluna gittikleri anlaşılmaktadır.İlk derece mahkemesince aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenlerin istinaf başvuru dilekçesi itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek itirazın incelenmesi ve bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulursa dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin kararın muteriz borçlu …AŞ yönünden HMK.nun 353/a-4 maddesi gereği kaldırılarak, taraflara İİK 265/4 gereği duruşma açılarak itiraz hakkında karar verilmek üzere ,diğer borçlular yönünden HMK.341/1 maddesi gereğince itiraz yolu tüketilmeden istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin usulden reddine,itirazlarla ilgili bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati hacze itiraz eden … Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulune ,itirazın kısmen reddine ilişkin 18.7.2019 tarihli ek kararın H.M.K.’nun 353(1)a-4 maddesi kaldırılmasına , taraflar duruşmaya çağrılarak bir karar verilmek üzere dosyanın ek kararı veren mahkemeye gönderilmesine.2-İstinaf eden … ve … A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 346/1 maddesi gereği USULDEN REDDİNE, İstinaf başvuru dilekçeleri itiraz olarak kabul edilerek bir karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine.Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362(1)-f gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/12/2019