Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1736 E. 2019/1517 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1736
KARAR NO : 2019/1517
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2019/305 Esas
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
İlk derece mahkemesince verilen 30/05/2019 tarihli ihtiyati tedbir/haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir ve haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir ve haciz talep eden; davacı şirketin yöneticisi sıfatı ile şirketi zarara uğrattıkları iddiası ile davacının alacağını alabilmesi için davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalıların örgütlü ve planlı oarak davacıyı borç batağına düşürdüğünü, planlı hareket etmeleri nedeniyle mal kaçırma ihtimallerinin kesin olduğunu bildirerek teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yöneticinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talepli davada, davalıların malvarlıkları uyuşmazlık konusu olmamakla ihtiyati tedbir kararına konu olamayacaklarından davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine;davacı tarafın teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talep etmiş olmasına göre davacı tarafın talebi gibi ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olmadığı gibi dava dilekçesine ekli olarak İİK’nun 258. maddesinde belirtildiği üzere soyut beyanlar dışında hiçbir bilgi ve belge örneğinin sunulmaması karşısında bu aşamada mahkemede yeterli kanaat oluşmadığından ihtiyati haciz kararının teminatlı olarak dahi verilmesininde mümkün bulunmadığı davacı tarafın teminatlı olarak ihtiyati haciz talebinde de bulunmadığı, mahkemece kanaat oluşturacak nitelikte delil ve belge örneklerinin toplanması halinde ileri ki aşamalarda talep halinde istemin yeniden değerlendirilebileceği göz önünde tutularak davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep eden vekili; davalıların eylemleri ve kötü yönetimleri sonucu oluşan zararların halen tam olarak tespit edilemediğini, davalıların mal kaçırmaya yönelik işlemleri neticesinde müvekkili şirketin zararının tahsil edilmesinin imkansız hale geleceğini, HMK 389. Maddesi gereği ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan delillerden, davalıların şirketi uğratmış oldukları 82.083.368,66-TL tutarındaki zararı şirketin resmi kayıtlarında gerçeğe aykırı kayıtlar tutmak suretiyle gizlediklerini, birçok sayıda daireye ilişkin bedellerin elden alındığını ve şirketin kasasına girmediğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılarak uygun görülecek teminat karşılığında davalıların tespit edilecek malvarlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :HMK’nın 389. Maddesine göre, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda istem, yöneticinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talebine ilişkin olduğundan davalıların malvarlığı uyuşmazlık konusu olmadığı, davalıların zararlandırıcı eylemleri bulunup bulunmadığı ,davacı iddiaları çok kapsamlı bulunmakla iddiaların doğruluğu ancak yapılacak yargılama sonunda belirlenebileceği ,kötü yönetim nedeniyle uğranılan zararların giderilmesi amacıyla ihtiyati tedbir ve haciz talep edilmekte ise de ihtiyati tedbir isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin karara yönelik olarak ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/11/2019