Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1733 E. 2022/94 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1733
KARAR NO: 2022/94
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İST. ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2014/1919 Esas 2017/1050 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili;davalı tarafından CMR sigortasıyla sigortalanan aracın, İtalya’nın Verdellino şehrinde yüklenmesinden sonra sürücünün gümrük evraklarının kendisine verilmesini beklerken, aracı yükü yüklediği fabrikanın önüne çekerek yemek yedikten sonra aracın etrafındaki fabrikanın yanında dolaşırken aracın hırsızlar tarafından kaçırıldığını, kaçırılma anını gören sürücünün her türlü çabayı gösterdiğini, polis diye bağırdığı ancak yine de çalınmasına engel olamadığını, hemen ilgili makamlara müracaat ettiğini, İtalyan makamlarının aracın bulunması hususunda hiçbir şey yapamadığını, dorsenin üzerindeki yük de çalınmış olduğundan tazminat bedelinin müvekkilinin yük anlaşmasının bulunduğu … firması tarafından talep edildiğini, müvekkilinin de bu durumu davalı sigorta şirketine bildirerek gerekli ödemenin yapılmasını talep ettiğini, ancak davalı sigorta şirketinin aracın resmi tır parkına çekilmediğinden bahisle ödeme yapmadığını, İtalyan makamlarının Verdellino sınırları içerisinde motorlu taşıma araçlarının faydalanabileceği donanımlı bir alanın veya korunaklı gözetimli deponun bulunmadığını resmi yazı ile bildirdiğini, yükün yüklendiği yeri güvensiz yer olarak nitelendirmenin hukuken mümkün olmadığını, poliçede belirtilen güvenli tır parkı olmayan yere araç park etmekten kastın hırsızlığa müsait, kimsenin olmadığı korunaksız bir alana bırakıp gitmek olduğunu, sürücünün aracı fabrikanın önüne çektiği ve aracını kilitleyerek ihtiyaçlarını giderdiğini, CMR sözleşmesinde bir aracın park alanı dışına park edilemeyeceği ve araçtan bu yer dışındaki alanlarda hiç inilemeyeceği gibi bir hükmün olmadığını, sürücünün CMR sigortası 3. maddesi kapsamında alacağı tek tedbir ve önlemin aracı kilitlemek ve çok fazla uzaklaşmamak olduğunu, sürücünün de bunu yaptığını, ayrıca sürücü tır parkının içinde bile aracını park edip aracından 5-10 dakika ayrılsa idi, aracı çalacak olanların yine aynı yöntemle çalabileceğini,aracın sigorta şirketinin kasko bedelini ödediğini,hırsızlık olayı üzerine müvekkiline nakliye işini veren … firmasının sigortacısının yükün bedelini ödediğini, ödediği bu bedeli müvekkili şirkete rücu ettiğini, toplam rücu miktarı olan 103.000-euro’nun taksitle ödenmesi hususunda müvekkili şirket ile sigorta şirketinin anlaşma yaptığını ve bugün itibariyle müvekkilinin 20.000 Euro’yu sigorta şirketine ödediğini, bakiyeyi de taksitler halinde ödeyeceğini, bu nedenle işbu dava ile ödenen 20.000-euro’nun talep edildiğini belirterek, 20.000-Euro’nun dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; poliçeden kaynaklanan tüm dava ve talepler 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu hasarın poliçenin 3/a ve t bentleri gereğince teminat dışı kaldığını, poliçenin davacı tarafından üstlenilen taşıma işi gereğince emtianın 04.04.2007 tarihinde araca yüklendiğini, aynı gün saat 20.00’de aracın yük ile birlikte çalındığını, somut olayda hırsızlığın İtalya’da gerçekleştiğini, gerek CMR Konvansiyonu’na taraf Avrupa ülkelerinin yargı makamları ve gerekse Yargıtay tarafından bu bölgede hırsızlık olayının sık rastlanan hadiselerden olduğu, bu nedenle taşıyıcının yüke özen sorumluluğu gereğince bu bölgede özel güvenlik önlemleri almaları gereğinin içtihat haline geldiğini, yeterli önlem alınmaksızın yükün çalınması hadiselerinde taşıyıcının ağır kusurlu kabul edildiğini, Almanya’da yapılan yargılamada da fiili taşıyıcının ağır kusurunun kabul edildiğini, taşıyıcının ağır kusurlu olması nedeniyle, hasarın poliçe genel şartlarının 3/a ve t bentleri gereğince teminatı dışı olduğu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; CMR Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalının kendisine ait veya kiralık araçlarla taşınmasını taahhüt ettiği mallara gelebilecek zararların teminat altına alındığı, davacının ,yaptığı taşıma sözleşmesi kapsamında fiili taşıyıcı sıfatı ile taşıma konusu emtiaları 05.04.2007 tarihinde yükleyerek İtalya’dan Azerbaycan’a taşımayı üstlendiği,taşıyıcının sorumluluğunun CMR Konvansiyonu hükümlerine göre değerlendirileceği,rizikonun poliçe teminatının verildiği tarih aralığında gerçekleştiği, taşıyıcının,sorumluluk sigortacısından talepte bulunabilmesi için, öncelikle kendisinin bir zararının doğması gerektiği,davacı tarafından sunulan 07.05.2007 tarihli belgede, bekleme mecburiyeti olduğu, zira gümrük yapılması gerektiği belirtilmiş ise de yüklemenin hemen ardından aracın hangi sebeple deponun içerisinde değil de, dışarıda bekletilmesinin talep edildiği konusunda açıklama bulunmadığı, sürücünün, aracın dışarıda park edilmesi gibi bir talimata riayet etmemesi gerektiği, kendisine başkaca bir seçenek tanınmadı ise sürücünün bu durumda böyle bir talimatın yazılı olarak verilmesini veya bu konuda bir tutanak tanzim edilmesini istemesi gerektiği, ancak dosyada böyle bir tutanak bulunmadığı gibi depo yetkililerinin aracın dışarıda park edilmesini istediğini ispat edici nitelikte bir belgenin de sunulmadığı, bu kapsamda davacı taşıyan sürücüsünün aracı yüklü bir vaziyette korunaksız bir yere park etmesinin ağır kusur niteliğinde olduğu yönündeki bilirkişi heyet raporlarındaki değerlendirmelerin somut olaya uygun olduğu, ayrık raporda her ne kadar uluslararası taşımalarda bu durumun olağan olduğu ve teminat kapsamında olması gerektiği yönünde görüş belirtilmişse de, aracı yüklü bir şekilde korunaksız bir yere park etmiş sürücünün taşıma sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu yükümlülük doğrultusunda böyle bir durumda yemek gibi ihtiyaçlarından bir süreliğine feragat etmesi gerektiği, tır sürücüsünün ve dolayısıyla CMR.m. 3 ve 29/2 hükümleri uyarınca davacı taşıyıcının, hırsızlık olayının meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu kabul edilerek meydana gelen zararın CMR Sorumluluk Sigortası poliçesinin 3/a ve 3/t maddeleri gereğince teminat dışı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; olaya ilişkin olarak güvenlik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda yükün çalınmasında taşıyıcının kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, davanın bu rapor doğrultusunda çözümlenmesi gerektiğini, ilgili makamlardan alınan yazıda yükün çalındığı bölgede güvenli ve resmi bir tır parkının olmadığının belirtildiğini, kaldı ki yük ve aracın fabrikanın önünde sürücü evrak beklerken çalındığını, yani sürücü iki dakikalığına ihtiyacını giderirken çalındığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı tarafından taşıyıcı sorumlululuk sigortası CMR sigortasıyla sigortalanmış olan emtianın taşıma sırasında araçla birlikte çalınması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı tarafından düzenlenen CMR sigorta poliçesinin teminat dışı haller başlıklı 3. maddesinin a bendinde, “sigortalının kendisi veya adına hareket eden yetkili kişilerin, sürücü ve yardımcılarının veya sigortalının yardımcı personelinin hileli, kasıtlı olarak veya ağır kusur sonucu sebep oldukları hasar ve ziyalar” ile t bendinde, “sigortalının veya istihdam ettiği kişilerin koruması altındayken nakil aracının denetimsiz bırakılması nedeniyle nakil vasıtası, konteyner veya içindekilerin çalınmasından kaynaklanan hasarlara ilişkin talepler” sigorta teminatı dışında bırakılmıştır. Somut olayda; Azerbaycan menşeli … firmasına ait dava konusu emtianın İtalya’dan Azerbaycan’a taşınması işinin dava dışı … firması tarafından üstlenildiği, işin bu firma tarafından alt taşıyıcı … firmasına verildiği, bu firma tarafından verilen taşıma işinin ise fiili taşıyıcı olarak davacı tarafından üstlenildiği, emtianın İtalya’nın Verdellino şehrinde davacıya ait araca yüklendikten sonra sürücünün fabrika sahası dışında aracı park ederek yanından ayrıldıktan sonra aracın emtia ile birlikte çalındığı, akdi taşıyıcı … firması tarafından alt taşıyıcı … firması aleyhine Almanya’da açılan davanın 150.000-Euro tazminatın ödenmesine yönelik sulh ile sonuçlandığı, … firmasının sigortacısı olduğu anlaşılan … tarafından ise yine Almanya’da dosyamız davacısı aleyhine, ödenen bu tutar bakımından dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı sürücüsünün aracı yükleme yapılan işyeri dışında, korunaksız bir alanda bırakarak yanından ayrıldığı, hırsızlık eyleminin de bu sırada gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Yükün alındığı depo yetkililerinin sürücüye beklemesini söyledikleri, gümrük işlemleri için beklenildiği ileri sürülmüşse de, bu konuda bir delil bulunmadığı gibi bu şekilde bir talep olsa bile sürücünün aracı korunaklı bir yere park etme yükümlülüğü bulunmaktadır. İtalya gibi bu tür hırsızlık olaylarının sık yaşandığı bir yerde yüklü aracı korunaksız bir şekilde park ederek yanından ayrılan sürücü ve dolayısıyla davacı fiili taşıyıcı, emtianın hırsızlık sonucu zayi edilmesinde ağır kusurludur. Bu durumda oluşan zararın poliçenin 3/t maddesi kapsamında teminat dışında olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.25/01/2022