Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/171 E. 2021/233 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/171
KARAR NO : 2021/233
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 30/04/2018
NUMARASI: 2014/660 Esas 2018/375 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili , davacı ile mülkiyeti dava dışı … ait, davalı … kiracı sıfatı ile faaliyet gösterdiği Eskişehir Mahmudiye’deki akaryakıt istasyonunu 18.09.2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile … A.Ş. bayii olarak faaliyet göstermek üzere 21.07.2010 tarihinde bayilik sözleşmesi ve 30.07.2010 tarihli protokol imzalandığını, bu sözleşme ile 5 yıl süreli, ek olarak istasyon-otomasyon sistemi, servis, bakım, otomatik lojistik kart satış sözleşmesi düzenlendiğini, davalı … davacıya gönderdiği 08.02.2013 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile ekonomik sıkıntıları nedeni ile sözleşmenin fesih başlıklı 38-b maddesi gereğince sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini, davalının süresinden önce sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiğinden, cezai şart olarak 100.000 -usd ile sözleşmenin erken feshi nedeniyle 651.952-TL kar mahrumiyeti bulunduğunu, kar mahrumiyetinden kaynaklı şimdilik 10.000-TL’nin dava tarihinden itibaren faiz işletilerek mütesilsilen tahsili ile davalı …’ın sorumluluğunun 100.000 USD ile sınırlı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili ,10.000-TL kar mahrumiyeti istemini 641.902-TL artırarak talebini 651.902-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili; davalıların adresinin Eskişehir olması nedeni ile Eskişehir asliye ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı …’ın şirketin müdürü olması nedeni ile kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, bu davalı yönünden davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davalının bazı çekleri ödeyemez duruma gelince bayilik sözleşmesinin 38-b maddesi gereğince sözleşmeyi fesih ettiğini, fesihte haklı olduğunu, davanın reddi gerektiğini, talep edilen 100.000- USD cezai şartın davalının ekonomik mahfına neden olacak miktarda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ:Mahkemece, sözleşmenin 15.maddesi gereğince yetki itirazının reddine, feshin haklı nedene dayanmadığından kar mahrumiyetine ilişkin talebin kabulü ile 10.000-TL’ye dava tarihinden 641.902-TL’ye ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek tahsiline, 100.000 USD için 3/4 oranında tenkis yapılarak 25.000 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı …’ın sorumluluğunun 100.000 USD ile sınırlı tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili;taleplerinin 651.902-TL kar mahrumiyeti ve cezai şart olarak 100.000 -usd olup mahkemece TBK 182/3 maddesi gereğince cezai şarttan tenkis yapılarak 25.000-usd ye hükmedilmesinin isabetli olduğunu ,ancak tenkis nedeniyle reddedilen kısım bakımından karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısım bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm davacı vekili bakımından talep edilen cezai şarttan tenkis yapılan miktar üzerinden hükmedilen vekalet ücreti nedeniyle istinaf edilmiştir.HMK 326 maddesi”kanunda yazılı haller dışında yargılama giderleri aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir,iki taraftan birinin kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderleri haklılık oranında paylaştırılır. “hükmünü haizdir.Davanın kısmen reddi halinde vekalet ücretinin taraflar arasında haklı çıkma oranına göre bölüştürülmesine ilişkin olan kural, davacının istemiş olduğu miktarın mahkemenin takdirine tabi olmadığı hallerde uygulanır. Buna karşılık, “takdire elverişli bulunan alacak iddialarında”, mahkemece davacının istediği miktardan daha az bir miktara hükmedilmesi halinde, davalı yararına ayrıca vekalet ücreti takdiri yoluna gidilemez. Bu noktada, TBK nun 182/3 . maddesi uyarınca cezai şartın tahsili istemiyle açılan davada, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının(iktisaden mahva sebebiyet verip vermeyeceğinin) takdiri hakime aittir. Davacının bunu önceden takdir ve tespit etmesi mümkün değildir. O nedenle, sözleşme ile tayin edilen bir cezai şartın tahsilini istemek hakkını haiz olan davacının açtığı dava sonunda cezai şartın mahkemece fahiş görülerek tenkis edilmesi halinde, tenkis edilen miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği açıktır.Somut olayda; açıklanan bu ilkeler göz önünde tutulmadan mahkemece sözleşme ile belirlenen 100.000-usd cezai şarttan tenkis edilen kısım üzerinden karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf nedeni yerinde görülerek ,başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ,yeniden hüküm verilmesine ,hükmün kesinleşen kısımlarının dikkate alınarak aynen tekrarına, davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/660 esas-2018/375 karar sayılı ve 30/04/2018 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; hükmün kesinleşen kısımlarının tekrarına ,”Davanın kısmen kabulü ile kar mahrumiyeti talebi olarak toplam 651.902,-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu bedelden 10.000-TL’sine dava tarihinden itirbaren, artırılan 641.902-TL’sine ise 22.10.2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,100.000-usd cezai şart isteminin takdiren 3/4 oranında tenkisi ile takdiren 25.000- usd’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa 4-a hükümleri uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,Davalı …’ın hükmedilen bu bedellerin 100.000 USD’lik sorumluluk limiti ile sorumlu tutulmasınaTBK 99 maddesinin infazda değerlendirilmesine,fazla talebin reddine “İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 47.654,39-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 3.293,75-TL ve 10.962-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 14.255,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 33.398,64‬-TL’nin davalı …..ltd.şti den alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan 15.572,30 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 13.013,78-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davacı lehine takdir olunan 41.854,78- TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,Davanın kısmen reddi tenkis nedeniyle olduğundan bu kısım nedeniyle davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan 111-TL posta masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 18/02/2021