Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1694 E. 2022/856 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2019/1694
KARAR NO : 2022/856
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2018
NUMARASI : 2015/568 Esas – 2018/743 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/06/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili, taraflar arasında karayolu taşıma işine ilişkin ticari ilişki ve cari hesap bulunduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcu ödememesi üzerine Bakırköy 5. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ödeme emrine davalının haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 oranından az olmamak üzere icra -inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı,davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davacının fatura bedeli olan alacağının tahsilini talep edebilmesi için davalı adına fatura düzenlemesinin yeterli olmadığı, fatura içeriği hizmeti sunduğunu ve taşımaya konu emtiayı alıcısına teslim ettiğini yasal delillerle ispat etmesi gerektiği ancak buna ilişkin belge sunmadığı, dava dilekçesinin deliller kısmında dayandığı “yemin” delili hatırlatıldığında davacının yetkili vekilince “yemin deliline dayanmayacakları” yönünde beyanda bulunulduğu gerekçesi ile mevcut delillere göre sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; teslim konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, davanın açık ve kesin bir şekilde subut bulduğunu, davanın gerek dosyaya ibraz edilen delillerle gerekse de bilirkişi raporuyla sabit hale geldiğini, davasını takip etmeyen davalıya yemin teklif etmenin yargılamayı uzatacağını, “yemin” deliline bu sebeple dayanılmadığını, mevcut deliller ile karar verilebilecek aşamada olan dosyada yemin deliline başvurmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava;davacı- alacaklının, davalı- borçluya uluslararası taşıma hizmetinden kaynaklanan navlun bedeline ilişkin düzenlenen faturalar ile bir adet taşıma sırasında taşınan mallara yabancı adli merciler tarafından el konulması nedeniyle araç bekleme ve depolama ücretine ilişkin olarak düzenlenen bir adet faturadan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının tahsiline ilişkin Bakırköy 5. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız takibe karşı davalı- borçlunun ödeme emrine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili tarafından CMR dolaşım evrakları ,bir adet alıcı teslim belgesi ,taşımalara ait davalının yükleme talimatları, davalı tarafından alıcılar adına düzenlenen faturalar ve iki adet hava taşıması ile ilgili olarak davalıya ait yükün hava kargosuyla taşındığını gösteren hava taşıma senetleri ibraz edilmiştir.Yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde belirlendiğine göre davacının alacağının ; 28.2.2014 tarihli 384,50-euro bedelli,6.6.2014 tarihli 650-euro bedelli ,11.11.2014 tarihli 340-euro bedelli ,8.12.2014 tarihli 2.150 euro bedelli ,31.12.2014 tarihli 1.750-euro bedelli faturaların bakiyesi olduğu anlaşılmaktadır.Davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalıya tebliğ edildiği, fatura üzerindeki teslim imzaları ve kaşelerden anlaşılmaktadır.31.12.2014 tarihli fatura dışındaki faturaların tamamı yurt dışı navlun bedeline ilişkindir. Davacı vekili tarafından 28.2.2014 ve 11.11.2014 tarihli faturalara dayanak olarak davalıya ait emtiaların THY aracılığıyla taşındığına ilişkin havayolu taşıma senetleri ibraz edilmiştir.6.6.2014 tarihli faturaya ilişkin olarak ise emtianın alıcı Bomonti GMBH ye teslimine ilişkin teslim belgesi ibraz edilmiştir. 8.12.2014 tarihli fatura ise Paris/İstanbul taşımasına ilişkin navlun bedeli olup ;Trieste Gümrüğünde yapılan kontrollerde 6.250-kg ağırlıktaki davalı emtiasına Venedik Mahkemesi tarafından taklit ürün olması sebebi ile elkonularak ihtiyati tedbir uygulandığı ,bu yasal işlemlerin bir hafta kadar sürdüğü ,davacı tarafından davalıya 1.000-euro bekleme ücreti ve 700-euro depolama bedeli fatura edildiği anlaşılmaktadır.1.700-euro bedelli bu fatura davalı şirket kaşesi ve imza ile teslim alınmış olup ,sözü edilen bu faturada ki bedelin emsal dosyalara göre fahiş bir bedel içermediği ,davalı tarafından da itiraz edilmediği gözetildiğinde bekleme ücretinin kadrimaruf olduğunun kabulü gerekmiştir.Taşımalardan üçünün tamamlandığı ,dördüncü taşımanın ise İtalyan makamları tarafından taklit ürün olduğundan el konulma işlemlerine maruz kaldığı anlaşılmakla birlikte ,taşımanın tamamlanamamasında davacı taşıyıcının kusuru bulunmadığı ,bu sebeble navlun bedelinin tam olarak hak edeceği sonucuna varılmıştır.Davalının, davacıya taşıması için teslim ettiği emtianın taklit ürün olup olmadığını hayatın olağan akışı gereği bilmesi malumdur. Davacıya davalı tarafından taklit ürün taşıtıldığı, bu durumda emtialara yabancı ülkede el konulmasına sebebiyet veren davalının bekleme ücreti ve depolama bedelinden sorumlu tutulması gerektiğinin kabulü gerekmekle davacı- taşıyıcının teslim aldığı ürünleri yasaya uygun taşıması dışında başkaca sorumluluğunun da bulunmadığı kabul edilerek navlun bedeli,bekleme ücreti ve depolama ücretinden sorumlu tutulması gerekir.
Davacı taraf ;faturalara konu hizmeti verdiğini sunulan taşıma belgeleri ,ticari defter incelemesi ile kanıtladığı halde ,sunulan deliller değerlendirilmeksizin davacı vekiline yemin teklif hakkının hatırlatıldığı,davacı vekilinin yemin teklif etmeyeceklerini bildirmesi üzerine hizmetin verildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, dosyada toplanan tüm deliller kapsamında davanın kabulü gerekir iken reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ,ancak yapılan hata nedeniyle dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm verilmesine davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2018 Tarih 2015/568 Esas- 2018/743 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın kabulüne; Bakırköy 5. İcra Dairesi’nin…2 Esas sayılı takip dosyasına yapılan davalı itirazının iptaline, 4.274,50- euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği Devlet bankaları tarafından 1 yıllık vadeli euro cinsi mevduata uygulanan en yüksek orandaki faiz işletilerek takibin devamına,
Alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.401,41‬-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak;
Alınması gereken 890-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 203,67-TL nin mahsubu ile bakiye 686,37‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırılan 231,37-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından sarf edilen 1.900-TL bilirkişi ücreti, 208,75‬-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.108,75-TL yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine”
Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Davacı tarafından sarf edilen 116,40-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 06/06/2022