Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1692 E. 2019/1259 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1692
KARAR NO : 2019/1259
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2017
NUMARASI : 2017/805 Esas 2017/828 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİH: 10/10/2019
Davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, İstanbul’da yaşanan 27/07/2017 tarihli fırtına nedeni ile müvekkiline ait 2011-2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait yevmiye, kebir, envanter defterleri ile bu yıllara ait faturalar, sevk irsaliyeleri, tediye makbuzları, vergiye esas belgeler, sözleşmeler ve bir takım belgelerin yaşanan sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğunu, zayi olan belgelerin ancak 29/08/2017 tarihinde tespit edilebildiğini beyanla anılan belgelerin zayi olduğunun tespitine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dilekçesinde, zayi belgesi verilmesi istenen belgelerin 27/07/2017 günü meydana gelen fırtınada zayi olduğu, zayi olan evrakın tespitinin 29/08/2017 tarihinde mümkün olduğu belirtilmiş ise de, ıttıla tarihinin belirtilen tarih olduğuna ilişkin delil bildirilmemiş olması nedeniyle bu tarihin ıttıla tarihi olarak kabul edilemeyeceği, ziyaın 27/07/2017 tarihinde meydana geldiği dikkate alındığında ve davanın da 11/09/2017 tarihinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda 15 günlük yasal sürenin çoktan dolmuş olduğu, bu sürenin hak düşürücü süre olup resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle açılan davanın hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; zayi olan evrakların tespit edilerek olması gerekenlerle karşılaştırılması neticesinde zayi olan evrakların hangileri olduğunun 29/08/2017 tarihinde tespitinin mümkün olduğunu, TTK 82/7 maddesi hükmü ile davanın öğrenme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde açılması gerektiğinin düzenlendiğini, aynı hususun yargı kararları ile de vurgulandığını, müvekkilinin öğrenme tarihinin 29/08/2017, dava açılış tarihinin ise 11/09/2017 tarihi olduğunu, ilk derece mahkemesinin olay tarihini öğrenme tarihi olarak baz almasının mümkün olmadığını, mahkemenin öğrenme tarihini esas almadığını yada dosyada başkaca bir tarihte öğrenildiğine dair bir hususun bulunmadığını, kararın kaldırılarak talep edilen belgeler için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Uyuşmazlık davacının ticari defterler, faturalar, vergiye esas belgeler ve sair evrakların zayi olduğundan bahisle açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.6102 Sayılı TTK 82/7 madde uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğraması halinde ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde zayii belgesi verilmesinin talep olunması gerekmektedir.Ancak; zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde; dava dilekçesinden 27/07/2017 tarihli sel felaketi sonucu işyerini su bastığı bildirildiğinden, zayi belgesi talep eden davacının en geç bu tarihte zayi durumunu öğrendiklerinin kabulü gerektiği, davacının müvekkiline ait 2011-2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait yevmiye, kebir, envanter defterleri ile bu yıllara ait faturalar, sevk irsaliyeleri, tediye makbuzları, vergiye esas belgeler, sözleşmeler ve bir takım belgelerin ve ne olduğunu tespit edemedikleri bir çok belge ve evrakların zayi olduğunu, hangi evrakların zayi olduğunun tespitinin 29/08/2017 tarihinde mümkün olduğunu beyan etmekte ise de zayii olan defterlerin hangi sebeble bir ay sonra ki tarihte öğrenildiğini açıklamaya yeter sebeb gösterilmemiştir. Hakdüşürücü sürenin selin geerçekleştiği tarih olarak kabulü gerektiğinden 27/07/2017 tarihinden itibaren işlemeye başladığı anlaşılmakla davanın ise 11/09/2017 tarihinde açıldığı gözönüne alındığında somut olayda davacının olayı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra zayi belgesi talep ettiği anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından hükme yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmeyerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığınaİstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/10/2019