Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1685 E. 2019/1245 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1685
KARAR NO : 2019/1245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI : 2019/527 E.- 2019/760 K.
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2019
Mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün davalılarca istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacılar vekili, müvekkili …’ın ve davalı …’ın, müvekkili şirketin %50 oranında hissedarı ve münferit imza yetkilisi olduklarını, davalı …’ın yöneticilikten kaynaklanan sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediğini, yetkisini kötüye kullanarak şirket menfaati ile bağdaşmayan işler yaptığını, ayrıca şirkete ait fabrika binasının muvazaalı olarak davalı …’a satıldığını ve satış bedelinin davalı … tarafından çekildiğini, şirketin bu şekilde zarara uğratıldığını ileri sürerek TTK’nun 630/2 m. uyarınca davalı …’ın müvekkili şirket üzerindeki yöneticilik haklarının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, davalıların şirketi uğrattıkları zararların tazmini kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL’nin davalılardan tahsili ile taraflarına verilmesine, davalı … adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili şirket adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın şirket ortağı tarafından şirkete ve diğer ortağa karşı açılan ve ortaklıktan ilişkisinden kaynaklanan bir dava olduğu, şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi HMK’nın 14/2 .maddesine göre kesin yetkili olup, kesin yetki kuralının re’sen gözününe alınması gerektiği, davacı şirketin merkezi ” … Mah. … Cad. No:.. İç Kapı No:… …/İstanbul” adresinde bulunup, adres itibariyle mahkemenin yetki alanı dışında olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar ayrı ayrı sundukları istinaf dilekçelerinde özetle; bu davada kesin yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın arabuluculuk dava şartına tabi olduğunu, ancak bu şart yerine getirilmeden dava açıldığını, harca esas değerin eksik gösterildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemişlerdir.
GEREKÇE: Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan şirket zararının tazmini, yöneticinin azli ve muvazaalı satış nedeniyle tapu iptali ve şirket adına tescili istemlerine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 14/2 maddesi “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.”hükmünü haizdir. 6102 sayılı TTK’nın Yöneticinin Sorumluluğu Davalarında Yetki hususunu düzenleyen 561.m. ise “Sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, bu kural madde metninden de anlaşılacağı üzere seçimlik yetki kuralı niteliğinde olup, kesin yetki kuralı değildir. Kanunda özel yetki kuralı bulunduğu hallerde genel yetki niteliğindeki HMK 14/2 maddesine gidilemez.Öte yandan HMK 12/1 m. uyarınca, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olup, bu durumda davacı tarafın muvazaa nedeniyle tapu iptali tescil talebi yönünden dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemesinin yetkili olacağı açıktır. Ayrıca aynı zamanda şirket ortağı olan yöneticinin azli talebi yönünden de HMK 14/2 m. uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.12.2016 tarihli 2016/6937 E., 2016/9537 K. sayılı ve 04.10.2016 tarihli 2016/8372 E., 2016/7754 K. sayılı emsal kararları). Bu durumda yöneticinin sorumluluğuna dayalı tazminat talebi yönünden yetki ilk itirazı olmadan yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı düşünülebilir ise de, tapu iptali ve tescil talebi ile yöneticinin azli talepleri yönünden kesin yetki kuralının söz konusu olduğu, tüm taleplere yönelik dava sebeplerinin birbiriyle bağlantılı olduğu ve usul ekonomisi de gözetildiğinde tüm taleplere yönelik davaların tek mahkemede birlikte değerlendirilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalıların diğer istinaf nedenleri ise yetkili mahkemece değerlendirilmesi gereken hususlar olup, Dairemizce değerlendirme konusu yapılmamış, açıklanan nedenlerle davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalıların istinaf başvurularının HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353(1).a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 10/10/2019