Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1682 E. 2019/1239 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1682
KARAR NO : 2019/1239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI : 2019/193 D.İş 2019/182 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2019
İhtiyati haciz talebinin borçlu … yönünden reddine ilişkin kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili; borçlu şirket ile müvekkili bankanın Hadımköy Yolu-Esenyurt İstanbul Şubesi arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri imzalandığını ve diğer borçlu …’nin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, borçlunun sözleşmede yer alan adresine ihtarname gönderilerek hesabın kat edildiğini, alacağın muaccel hale geldiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, borçluların malvarlığını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içerisinde olduğundan borçlular yönünden 231.266,08-TL alacak için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, karşı taraf (borçlu) …’nin sözleşmede yazılı adresine hesap kat ihtarnamesinin “gösterilen adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği” gereçesi ile tebliğ edilemediği, İ.İ.K’nun 4949 sayılı Yasa ile değişik 68/b maddesinin son cümlesi hükmü kredi borçlusu yönünden uygulanabilir ise de kefil bakımından uygulama yeri bulunmadığı, bu nedenle … yönünden talebin reddine; diğer borçlu ….Limited Şirketi yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Alacaklı vekili; ihtarnamenin borçlu firmanın ve kefillerin kredi sözleşmelerinde yazılı adresine İİK 68/b maddesi kapsamında gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, kefilin sözleşmede bildirdiği adrese yapılacak olan tebligatların o yerde bulunmasa bile tebliğ edilmiş sayılmasını kabul ve taahhüt ettiğini, borçlu şirketin ihtara rağmen ödeme yapmadığı ve ifada geciktiğinden TBK 586/1 maddesinde öngörülen kefile müraacat edebilme koşulunun gerçekleştiğini belirterek kararın … yönünden kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İlk Derece Mahkemesince hesap kat ihtarnamesinin müteselsil kefil borçlu …’ye tebliğ edilemediği gerekçesiyle reddine, diğer borçlu yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği(TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Buna göre, borçlunun ifada gecikmesi tek başına yeterli olmayıp ifada gecikmiş olan borçluya ihtar gönderilmesi ve bunun da sonuçsuz kalması gerekmektedir.Ayrıca kanunda müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmamaktadır. Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Başka bir anlatımla, müteselsil kefil hakkında icra takibine girişilebilmesi için diğer koşulların yanında ayrıca müteselsil kefile de ihtar gönderilmesi gibi bir koşul yasada yer almamaktadır. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip asıl borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebilecektir.Somut olayda asıl borçlu şirkete İİK 68/b maddesi uyarınca kat ihtarı tebliğ edilmiştir.Buna göre müteselsil kefile tebliğ yapılamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. İİK’nın 257/1. maddesi anlamında vadesi gelmiş, rehinle temin edilmemiş bir para alacağı mevcut olup, adı geçen madde uyarınca İhtiyati haciz kararı verme koşulları oluştuğundan alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin borçlu … yönünden red kararının kaldırılarak alacaklının ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/01/2019 Tarih 2019/193 D.İş.-2019/182 Karar sayılı kararının HMK 353(1)b-2 gereği borçlu … yönünden KALDIRILMASINA;”231.266,08- TL alacak yönünden İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçlu …’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, kararın İstanbul …icra dairesinin … esas sayılı dosyasında infazına.Kabul kararı verilen borçlu nedeniyle yeter teminat alındığı anlaşıldığından ayrıca takdirine yer olmadığına, İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, ” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak: Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca 606-TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz kararı verilen diğer borçlu ile birlikte müteselsil sorumlu olarak borçlu …’den alınarak alacaklıya ödenmesine, 97,90-TL istinaf yargı giderinin karşı yan borçlu …’den alınarak alacaklıya ödenmesine,Kararın icra dairesine gönderilmesine dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/10/2019