Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1668 E. 2019/1520 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1668
KARAR NO : 2019/1520
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2019
NUMARASI : 2018/138 Esas 2019/339 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından ihracat edilecek 590 koli ürünün sevk irsaliyesi düzenlenerek davalı şirkete teslim ettiğini, davalı şirketçe … nolu CMR belgesinin düzenlendiğini, davalıya teslim edilen ürünün, taşıma işleminde ödeme yönteminin … olduğunu ve CMR belgesinde de yazılı alıcı bankaya teslim edilmesi ve ödemenin gönderici- davacı şirkete yapılması şartıyla tesliminin yapılacağını, mal varmadan en az 1 gün öncesinden davacı müvekkile haber verilerek irtibat halinde olunması istenildiğini, ürünün vesaik mukabili tesliminin önemli olduğunun yazılı ve sözlü olarak uyarıda bulunulduğunu, ürünlerin teslim edilmesi gereken … yerine davalı şirketce … işlemlerine aykırı olarak … şirketine teslim edildiğini, vesaik mukabili gönderilen malın bedelinin … tarafından bugüne kadar ödenmediğini,davalı şirket yetkilisi malların teslimatının gerçekleştirildiğine yönelik ikrarda bulunduğunu, davalının CMR hükümlerince sorumlu olduğu 111.585,10 Avro- nun ödemesi hususunda ihtarname çekildiğini, ihtarnameye cevap verilmemesi üzerine icra takibine başlandığı, davalının icra takibine itirazda bulunduğu belirtilerek; davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağa avro cinsi dövize uygulana yıllık avans faizi işletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ihracatçı firma olarak ilgili bankalar nezdinde yapması gereken işlemleri gereği gibi yapmadığını, bu itibarla müvekkilinin … işlemlerine aykırı davrandığı iddiasının yersiz olduğunu, … ünvanlı firma malların bir kısmının ayıplı olduğu gerekçesiyle mal bedelini davacıya ödemediğini, yapılan taşıma hizmetinin ödeme karşılığında teslim şartını ihtiva eden bir taşıma hizmeti olmadığını, CMR 21′ in uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yükün, mal bedeli tahsil edilmeksizin alıcısına teslim edildiği, verilen talimata aykırı olarak emtiayı muhabir bankadan gereken belgeyi almadan gönderilene tesliminin BK’nın 96 ve 98. maddelerine göre sözleşmeye aykırılık olmasının yanında haksız bir eylem olduğu, CMR 17/1 ve 21 madde hükümlerine göre davalının bu zarardan sorumlu olduğu, davalı nakliyecinin, davacının uğramış olduğu zararın tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; vesaik mukabili ödeme ve teslim yönteminin uygulanabilmesi ve gerçekleşebilmesi için öncelikle davacının kendisine düşen vecibelerini yerine getirmesi gerektiğini, ancak yerine getirmediğini, olayda CMR 21.maddesinin uygulanamayacağını, olayda taşıyıcıya satış bedelini tahsil etmesi hususunda sorumluluk yükleyen bir sözleşmenin olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat miktarının yüksek olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Davalı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurduktan sonra dosyanın Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu; taraf vekillerinin 15/11/2019 tarihli dilekçeyle, davalının İstanbul ….İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu asıl alacak 111.585 Euro ile 84.890,67-TL mahkeme ve icra vekalet ücretini davacıya ödediğini, bunlar dışındaki bilcümle hak ve alacaklarından feragat ettiklerini, taraflar arasındaki 15/11/2019 tarihli sulh anlaşması gereğince kısmen haricen tahsil ve kısmen feragat nedeniyle sebebi kalmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. HMK 313.maddesi gereğince sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla aralarında yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, taraflar sulha göre karar verilmesini istemedikleri takdirde karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği de HMK 315.maddesinde düzenlenmiştir. Taraf vekilleri 15/11/2019 tarihli dilekçeleri ile sulh olduklarını bildirdikleri, HMK 30.maddesindeki usul ekonomisi ilkesi de göz önüne alındığında taraf vekillerinin “sulh oldukları ve borcun ödendiğini, mahkeme ve icra vekalet ücreti dışındaki bilcümle hak ve alacaklarından feragat ettiklerini” bildirdikleri, sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak sulh nedeniyle borç ödenerek dava konusuz kalmış bulunduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/138 Esas 2019/339 Karar sayılı 11/04/2019 tarihli hükmün HMK 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA,”Sulh olunarak borcun ödendiği bildirildiğinden konusu kalmayan dava nedeniyle bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak : “Alınması gerekli 44,40- TL harcın ; davacı tarafından peşin yatırılan 6.287,41 TL harçtan mahsubu ile fazla olan 6.243,01- TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,Yargı giderleri ve vekalet ücretinin sulh nedeniyle ödendiği anlaşıldığından taraflar yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına .Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, “İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 8.883,87-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/11/2019