Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1658 E. 2019/1390 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1658
KARAR NO : 2019/1390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/222 Esas
TALEP : İhtiyati Hacize İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin 16/07/2019 tarihli ek kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı vekili, 04/02/2019 tarihli taşıma sözleşmesi ile kararlaştırılan edimlerin davalı tarafından, sözleşmeye aykırı ve kendi kusurundan kaynaklı yerine getirilmediğini, sözleşmenin davacı tarafından davalı adına keşide edilen 09/04/2019 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini,çeklerin iadesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından iade edilmediğini, davalı şirketin taşıma hizmeti vermemesine rağmen çekleri iade etmediğini ve davacı zararına olacak şekilde 3. kişilere ciro ettiğini ve kötü niyetli olarak kullandığını, yargılama sonucunda davalının haksız çıkması halinde alacaklarının tahsilinin imkansız hale geleceğini, davalının borca batık olduğunu, borçlu olduğu İst. …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından müvekkili şirkete 89/1 haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davacı şirketin alacak haklarının korunması için, öncelikle teminatsız olarak, aksi halde düşük şekilde hesaplanacak teminat üzerinden davalı şirkete ait menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten hacize kararı verilmesini talep etmiştir.
KARAR: Mahkemece ihtiyati haciz isteminin kabulü ile; 144.128,-TL alacağın temini bakımından İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının, İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, alacağın %15’i oranında (21.619,20-TL) nakit ya da bu miktarda şartsız süresiz ve kesin teminat mektubu güvence olarak alındığında kararın bir suretinin icra edilmek üzere alacaklıya verilmesine karar verilmiştir.
İTİRAZ:Davalı vekili, ihtiyati haciz isteminde bulunan kişinin alacaklı sıfatını taşıması gerektiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın menfi tespit davası olduğunu, davacı tarafın da keşideci sıfatına haiz olduğunu, davacı tarafın ihtiyati haciz talep etme koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin yerleşim yerinin belli olduğunu ve mal kaçırma tehlikesinin bulunmadığını,öncelikle senetler nedeniyle alacağın ispatı gerektiğini, taşıma işinin ifası için müvekkilinin 5 araçla Ankara’ya gittiğini ancak taşınacak emtianın boyalarının henüz yapılmadığını ileri sürerek taşıma işini geciktirdiğini ,malın teslimini 15 gün geciktiren davacının feshinin haksız olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketin borçlu olup olmadığının yargılama sonunda ortaya çıkacağını beyanla ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, İİK. 257. maddesinde belirtilen mal kaçırma kastı ispatlanamadığından, ayrıca hüküm mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olmadığı davanın istirdat davasına dönüştüğü, senetlerle ilgili taleplerin yargılamaya muhtaç durumda bulunması ve İİK. 257. madde şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; taşıma işinin davalı yanca yerine getirilmediğinin sabit olduğunu,çeklerin bedelsiz kaldığının ortada iken davalı yanın çekleri ciro ederek 3. kişiler nezdinde borcundan kurtulduğunu ve ödenen çek bedelleri kadar müvekkili şirketin alacaklı olduğunun sabit olup ihtiyati haciz kararı için yaklaşık ispat kuralının bu dava bakımından vuku bulduğunu, alacağın varlığı için yargılama gerektiği yönündeki değerlendirme haksız ve maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından taşıma hizmetinin gerçekleştirilmediğinin cevap dilekçesi ile kabul ve ikrar edildiğini, mail yazışmalarından da davalı şirket tarafından araçlarının bakımda olması nedeniyle taşıma hizmetinin verilmediğinin açıkça belirtildiğini, davalı şirketin kendi kusuru ile sözleşmesel edimlerini yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiği,davalı şirket tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesi ile de sabit olduğunu, davalı şirketin çekleri iade etmesi beklenirken dava konusu çekleri 3 kişilere ciro ettiğini ve sebepsiz şekilde zenginleştiğini, davalı şirketin borçlarını ödemekten aciz durumda olduğunu,yargılama sürecinin sonucunda davalının haksız çıkması halinde olası mal kaçırma ihtimali ve alacağın tahsilini ileride imkansız hale geleceği kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek, itirazın kabulüne yönelik ara kararın kaldırılmasına, ihtiyaten haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 258/1. Maddesinin 2. Cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu.., ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda başlangıçta dava menfi tesbit olarak açılmış iken mahkemece çeklerin ödenmemesi için İİK 72/2.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulmuş ,bilahare çeklerin üçüncü kişi tarafından tahsil edilmesi nedeniyle dava istirdada dönüşmüş ve ödenen çek bedelleri için bu kez ödeme miktarınca ihtiyati haciz kararı verilmiş ve istinafa konu ek karar ile davalının itirazı üzerine kaldırılmıştır.Davaya konu çeklerin taşıma sözleşmesi uyarınca verildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Davacı davalının kusuru nedeniyle taşımanın gerçekleşmediğini ileri sürerken ,davalı da malların yüklemesinin davacı tarafın geciktirdiğini ,yükü teslim almaya gittiklerinde mal yetişmediğinden yüklenemediğini savunmuştur.Davacı vekili taleplerine dayanak olarak taşıma işinin yapılmadığına dayanmakta ise de ,davalı da sözleşmenin haksız feshedildiğini ileri sürmüştür.Buna göre sözleşmenin feshinde hangi tarafın kusurlu olduğu ,ödenen bedelden iade yapılıp yapılmayacağı yapılacak yargılama sonunda belirlenecektir. Ankaradan yüklenen malların İstanbulda boşaltıldığı anlaşılmasına göre çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususları yargılamaya muhtaç olup itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya uygun bulunarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019