Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1637 E. 2022/44 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1637
KARAR NO: 2022/44
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2019
NUMARASI: 2017/974 Esas – 2019/527 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; davacı şirketin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkili şirketin kullandığı krediler nedeniyle davalı banka tarafından haksız olarak değişik isimler altında haksız kesintiler yapıldığının tespit edildiğini, tespit edilen haksız kesintiler nedeniyle müvekkili şirket tarafından 04/10/2017 tarihli dilekçe ile davalı bankaya başvuru yapılarak yapılan kesintilerin iadesinin talep edildiğini, ancak davalı banka tarafından yapılan başvurunun red edildiğini, davalı banka tarafından “operasyon masrafı, tahsis masrafı, teslim masrafı, mesaj gönderme komisyonu, komisyon, ücret, devre sonu operasyon, bankacılık hizmet masrafı, operasyon komisyon masrafı” gibi sözleşmede tam olarak belirlenmeyen ücretlerin tahsil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili kısmi olarak açtığı davasında dava değerini 25.909,90-TL TL olarak ıslah ederek eksik harcını ikmal etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının kullandığı kredilerin kurumsal/ticari nitelikli rotatif kredi olduğunu, krediler münasebetiyle kesilen masrafın usule uygun olduğunu,davacıya kullandırılan ticari nitelikteki kredilerden bu kredilerle ilgili işlemlerin; 15/08/2014 tarihli 199.500-TL taksitli ticari kredi, 17/04/2015 tarihli 53.649,14-TL çek iskonto kredisi, 25/05/2015 tarihli 39.280,95-TL çek iskonto kredisi, 30/10/2014 tarihli 19.700-TL BCH, 06/08/2015 tarihli 115.000-TL BCH olduğunu, 15/08/2014 tarihinde İmes şubesinde genel kredi sözleşmesi imza edildiğini, devirden sonra 01/07/2016 tarihinde Dudullu şubesinde de sözleşme imzalandığını, davalı tarafça sözleşmelerin okunduğunu ve imzaladığını, 2006/1 sayılı Tebliğ m. 4, TTK m. 22, GKS m. 7, TBK m. 19, 2006/11188 Sayılı Bankalar Kurulu Kararı uyarınca hukuki dayanaktan yoksun bu davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkeme tarafından, davacı ile davalı arasındaki kredi sözleşmesi ve banka kayıtları ile dosya kapsamı incelenmek suretiyle düzenlenen usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dayanağı belli olmayan ve davalı banka tarafından TC Merkez Bankası’na bildirilen %4’lük oran dışında 830,55-TL’nin 30/09/2015, 2.019,25-TL’nin 31/12/2015, 3.050-TL’nin 31/03/2016, 2.625-TL’nin 30/06/2016, 2.620-TL’nin 30/09/2016, 2.887,50-TL’nin 31/12/2016, 2.961-TL’nin 31/03/2017, 3.202,50-TL’nin 30/06/2017, 4.200-TL’nin 30/09/2017, 1.514,10-TL’nin 31/12/2017 tarihinde davacıdan haksız olarak tahsil edildiği gerekçesiyle , bu tutarların kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili,müvekkili bankanın TTK’nın 22. maddesine göre de kullandırdığı krediler sebebiyle ücret masraf ve komisyon almasının hukuka uygun olduğunu, bankaların sundukları ürün ve hizmet karşılığında müşterilerinden ücret ve komisyon talep edebildiklerini, bu sebeple davalı firmanın haklarını ihlal eden bir durumun söz konusu olmadığını, bilirkişi raporuna itirazları sonunda alınan ek raporlar incelendiğinde mahkemenin yapılan itirazlarla ilgili olarak inceleme yapılmadığı ve kök raporun yeterli olduğunu belirterek rapor sunulduğunu, özellikle mahkemece benzer kredilerde diğer bankalardan emsal talep etmelerine rağmen bu hususta da bir araştırma yapılmadığını, davacıya kullandırılan kredilerin türünün bireysel olmadığını, davacı tarafça sözleşmelerin okunduğunu ve imzalandığını, 2006/1 sayılı Tebliğ m. 4, TTK m. 22, GKS m. 7, TBK m. 19, 2006/11188 Sayılı Bankalar Kurulu Kararı uyarınca kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; davacı tarafından davalı banka nezdinde kullanılan ticari kredi operasyon masrafının ve kredi teferruat ve komisyonun haksız tahsil edildiği iddiası ile davalı tarafından davacıdan tahsil edilen tutarın ticari faizi ile iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasında imzalanan ticari genel kredi sözleşmesinin 7.2 maddesi; faiz, komisyon ve sair masrafların tahakkukunun düzenlemekle “hesabının eksi bakiyeye dönüştürülmesi suretiyle kullandırılan veya kullandırılacak cari hesap kredilerinin faiz ve komisyon oranlarının Banka’ca re’sen değiştirilebileceğini, söz konusu kredilere, uygulanacak faizler ile gider vergileri, Sözleşme ile eklerinde (veya ayrıca üretilen ödeme planlarında) aksi belirtilmedikçe Banka’ca re’sen mart, haziran, eylül ve aralık ay sonları veya kredinin açıldığı tarihten itibaren 3’er aylık devreler itibariyle kredili mevduat hesabı hariç ve her halükarda vade sonunda faiz ve komisyon tahakkuk ettirilebileceğini kabul eder.” hükmünü içermektedir. Sözleşmede operasyon masrafı ve komisyonun oranının belirtilmediği, kredinin davacı tarafından kullanılması ile davalı banka tarafından davacıdan %4,25 oranında olmak üzere 30.09.2015- 30.09.2017 tarihleri devrelerinde toplam 32.606,48-TL operasyon masrafı, komisyon,kredi teferruatları adı altında tahsilat yaptığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinden sonra yapılan kesintinin de ilavesiyle bilirkişi tarafından toplamda kredi kullandırım komisyonu dahil olmak üzere 34.769,60-TL kesinti yapıldığı belirlenmiştir. Bankalarca masraf ve komisyon adı altında yapılan tahsilatların yasal dayanağı, kredi kullandırım tarihinde yürürlükte bulunan 2014/6 sayılı Tebliğ ile değişik 2006/1 Sayılı Tebliğ hükümleridir.2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre; bankalar, TCMB ye bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar. Bu durumda, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken öncelikle, kredi sözleşmesiyle belirlenen bir oran olup olmadığı araştırılmalı, olması halinde bu oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, sözleşmeyle bir oran belirlenmediğinin tespiti halinde ise, bankanın komisyon ve masraflara ilişkin olarak belirlediği oran üzerinden masraf tahsil edilebileceği kabul edilmeli, ilan edilen bir tutar bulunmaması halinde ise tahsil edilen masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.Taraflar arasında imzalanan sözleşmede alınacak (kredi tahsis)komisyonunun ,masrafların hangi oranlarda alınacağına dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. TTK’nın 20. maddesi hükmüne göre de tacirin gördüğü iş için uygun ücret isteyebileceği kabul edilmelidir. Davacı banka tarafından TCMB’ye yapılan bildirimde komisyon oranı maksimum %4 dür.Davalı vekili tarafından mahkemece emsal banka uygulamalarının araştırılmadığı ileri sürülmüş ise de banka tarafından kullandırılan kredilerden TCMB’na bildirilen oranın % 4 olması karşısında maksimum oran ile tebliğ hükümleri gereği bağlı bulunduğu gözetildiğinde bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Bilirkişi kurulu tarafından yapılan hesaplamalarda davalı banka tarafından tahsil edilen komisyon tutarları hariç olmak üzere 5.588.90-TL kredi teferruatı 20.840,65-TL operasyon masrafı olmak üzere 25.909,90-TL fazla kesinti yapıldığı belirlenmiştir. Ancak dava tarihi 10.11.2017 tarihi olduğundan , 31.12.2017 tarihli devrede yapılan kesinti dava tarihinden sonraki bir tarihe tesadüf ettiğinden her dava açıldığı tarihdeki koşullara göre karara bağlanacağından 31.12.2017 tarihli kesinti tutarı davacı alacağına dahil edilemeyeceği ilk derece mahkemesince dikkate alınmamıştır. Davalı bankanın; TCMB ne bildirdiği kredi kullandırımlarında alacağı maksimum oranı %4 oranında bildirdiği halde maksimum oranı da aşan tutarlarda değişik adlar ile komisyon yanında tahsilat yaptığı anlaşılmaktadır.Bu tahsilatların 115.000-TL,92.000-TL ,72.000-TL tutarlı kredi kullandırımlarına ilişkin olduğu belirlenmiş olup, 31.12.2017 tarihli devre kesintisi dışında bilirkişi raporunda maddi hata bulunduğu anlaşılmaktadır.Toplam kredi kullandırımı 279.000-TL olup,%4 ü 11.160-TL etmektedir.Bilirkişi raporunda ise bu miktar 8.860-TL olarak hesaplanmış olup 2.600-TL eksik komisyon hesaplanmıştır. 31.12.2017 tarihli kesintinin haricinde eksik hesaplanan 2.600-TL komisyon tutarı da son yapılan kesinti tutarı 4.200-TL den düşülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın ıslah edilen miktar 25.909,90-TL bakımından tümüyle kabulü yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin istinaf nedenleri kısmen yerinde görüldüğünden başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ,yeniden hüküm verilmesine 2.600+1514,10-TL toplamı 4.114,10-TL bakımından davanın reddine ,diğer kesinti tutatı toplamı 21.795,80-TL nin kesinti tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.06.2019 Tarih 2017/974 Esas 2019/527 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, 21.795,80-TL’nin(830,55-TLye 30.09.2015 2.019,25-TL ye 31.12.2015, 3.050-TLye 31.03.2016, 2.625-TLye 30.06.2016, 2.620-TL ye 30.09.2016, 2.887,50-TL ye 31.12.2016, 2.961-TL ye 31.03.2017, 3.202,50-TLye 30.06.2017 , 1.600-TLye 30.09.2017 tarihinden itibaren) avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,fazla istemin reddine ”İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 1.488,87-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 442,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.046,09-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 478,78-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacı tarafından yapılan 1.200-TL bilirkişi ücreti ve 167,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.367,50-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 1.100-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı lehine taktir olunan 4.114,10-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan 443-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davacı tarafça yapılan 9-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 7-L’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan 36-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 8-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022