Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1600 E. 2019/1646 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1600
KARAR NO : 2019/1646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI : 2019/23 Esas 2019/368 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Davanın usulden reddine ilişkin hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 05.03.2018 tarihinde bir satım sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin ödemesi gereken ücretin bir kısmını ödediğini, icra takibine konu olan kalan kısmını ödememesinin müvekkili şirket bu tutar için icra takibi başlatıldığını, davalı taraf ise bu takibe haksız bir şekilde itiraz ettiğini, icra memuru muamelesine karşı usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunu, mahkeme tarafından itirazın kabul edildiğini, müvekkilinin icra dairesi marifetiyle yaptığı bu takipte ödeme emrinin tebligatıyla alakalı herhangi bir insiyatifi olmadığı halde müvekkiline karşı tarafın vekalet ücreti ve dava masrafları yükletilerek müvekkilinin mağdur edildiğini, borçlunun takip tarihinden sonra müvekkili şirkete 11/01/2019 vade tarihli 44.952- TL lik çeki cirolayarak gönderdiğini, borcu olmadığını iddia eden tarafın takip tarihinden sonra karşı tarafa ödeme yapma girişiminde bulunmasının hayatın olağan akışına ters bir davranış olduğunu, müvekkili şirket 02.05.2018 tarihli … sıra numaralı 12/06/2018 tarihli … sıra numaralı ve 03.09.2018 tarihli … sıra numaralı alacağına dayanak faturaları icra takibi sırasına ek olarak davalı şirkete beyan ettiği halde davalı şirketin kötüniyetli davranarak borcunu inkar ettiğini,davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve müvekkilinin zararlarının tazmini için davalı tarafa %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkili şirket alacağı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın 21.02.2019 tarihinde açıldığını, dava şartı olan arabulucuya müracaat etmeksizin açıldığını, HMK’nın ilgili maddesi gereğince tamamlanabilir dava şartı olmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, davanın dava şartı yokluğundan usul ve kanuna uygun bir takip bulunmaması nedeni ile usulden reddini, davacıya borçlarının olmaması sebebi ile esastan reddini, kötü niyetli davacının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, ancak bu sırada dava dilekçesinin tebliğe çıkarılması hususu sehven yapıldığından ve kanuna göre dava dilekçesinin tebliğe çıkarılmaması gerektiğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; davanın usulden reddine karar verildiğinden kararın kaldırılarak müvekkili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava faturaya dayalı yapılan takibe vaki itirazın iptali davasına ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı, HMK 115/2 maddesinde düzenlenen tamamlanabilir dava şartı olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmemesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince ;dava dilekçesi tebliğe çıkarılmaması gerektiği halde çıkarıldığından bahisle vekalet ücreti takdir edilmemiştir. AAÜT 7/2 m. “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiştir. Her nasılsa dava dilekçesi tebliğe çıkarıldığı ve davalının vekille temsil edildiği gözönüne alındığında vekille temsil edilen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmelidir.Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen hükmün 4. bendinden sonra gelmek üzere, 5.bendin ilavesine; 2.725- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” eklenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/04/2019 Tarih 2019/23 Esas 2019/368 Karar sayılı hükmün vekalet ücreti takdir edilmemesine ilişkin kısmının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; Hükmün 4. bendinden sonra gelmek üzere, 5.bendin ilavesine; “2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Hükümden sonra davalı yan gider avansından karşılanan 23,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı yan tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/12/2019