Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/16 E. 2019/379 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/16
KARAR NO : 2019/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2018 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/141 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/03/2019
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacılar vekili; dava tarihi itibariyle müvekkillerinin pay sahibi oldukları taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle işbu davayı açtıklarını, müvekkilinin maliki bulunduğu ipotekli taşınmaz hakkında, ipotek lehtarı davalı banka tarafından … ve diğer teminat borçluları aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, taşınmazın 17.09.2018 tarihinde yapılan 1. satışında satışının gerçekleştirildiğini ancak henüz satışın kesinleşmediğini, daha önce 21.06.2018 tarihli ve 14.08.2018 tarihli dilekçeleri ile de ihtiyati tedbir karar verilmesi talep edilmişse de bugüne kadar olumlu ve olumsuz bir karar verilmediğini, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz bakımından takibin teminat gerekmeksizin takdiren durdulması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; somut olayda müvekkilinin pay sahibi olduğu taşınmaz üzerinde davalı tarafça ipotek tesis edilmiş ise de, ilerleyen tarihlerde ipoteğin konusuz kaldığını, ancak buna rağmen ipoteğin davalı tarafça fek edilmediği gibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konulduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi durumunda takibin satış ve paraya çevrilme aşamalarının tamamlandığında, dava konusu haksız ipotek dolayısı ile müvekkilinin pay sahibi olduğu taşınmazı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını, bu durumun müvekkilinin ekonomik durumunda yaratacağı muhtemel etkinin, müvekkili açısından telafisi güç bir mahiyet taşımakta olup, HMK 389/1’de bulunan ihtiyati tedbir şartlarını karşıladığını belirterek, ara kararın kaldırılarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin, yargılama sonuçlanıncaya dek, teminat gerekmeksizin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ipoteğin fekki istemiyle açılan davada, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesinin 05.10.2018 arihli ara kararı ile yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir talebi salt ipotekli taşınmaza ilişkin değil, ipotekli icra takibine ilişkindir. Bu nedenle davada İİK’nın 72.madde hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir.İİK 72/2 maddesi “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davalı banka tarafından kredi borcunun ödenmememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davanın ise bu takipten önce açıldığı, ancak ihtiyati tedbir talebinin icra takibinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Madde metninde dava tarihi esas alındığına göre, iş bu davada takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin şartların tartışılması gerekecektir.İİK 72/2.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken HMK 390/3 maddesinin de dikkate alınması gerekir. Bu durumda somut olayda, davacı tarafça, ipotekle teminat altına alınan dava dışı …İnşaat Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ nin davalı bankadan kullandığı kredilerin ödendiği ileri sürülmüşse de; davalı tarafça sunulan ipotek senedi(ipoteğin taşınmaza bağlı ayni bir hak olduğu gözetildiğinde) ve kat ihtarında iddia edilen alacak gözetildiğinde ve davacı tarafça ödemeye ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı dikkate alındığında ; bu aşamada yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında isabetsizlik görülmemiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacılar/ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40- TL istinaf karar harcından davacılar tarafından peşin yatırılan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50- TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/03/2019