Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1598 E. 2019/1097 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1598
KARAR NO : 2019/1097
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2019/77 E.- 2019/709 K.
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/09/2019
Davanın reddine ilişkin hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı; kendisine ait … Mah. … Cad. No:… …/İST adresindeki … Ltd. Şti ünvanlı, … ticaret sicil nolu ticari işletmesinin 21/01/2013 tarihli 8240 nolu ticaret sicil gazetesi ilanında belirtilen taşınma sırasında kaybolan karar defterinin 01/02/2019 tarihinde zayi olduğundan haberdar olup TTK.’nın 82/7 maddesi uyarınca 2018 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm kararların zayi olduğuna dair kendisine zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi müdürlüğü cevabi yazısı, mevcut belgeler ve davacı beyanı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirket karar defterinin 2013 yılında kaybolduğu, kaybın sebebinin taşınma olduğu davacının basiretli bir tacirin göstermekle yükümlü olduğu özeni göstermediği,zayi belgesi talebini haklı kılacak koşulların bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacı, Küçükçekmece/İstanbul adresinde tekstil makineleri alanında üretim yapan şirkete ait olan karar defterinin 01/02/2018 tarihinde zayi olduğunu, her ne kadar yangın, su baskını, sel ve deprem olmamış ise de hırsızlık sonucu da zayi olmuş olabileceğini, şirketin taşınma ve nakil esnasında da karar defterinin zayi olmuş olabileceğinin beyan edilmesine rağmen, TTK.’nın 82/7 maddesi gereğince tacirin basiretli davranmadığı gerekçesiyle reddedildiğini,zayi olan karar defteri ile ilgili olarak mahkeme tarafından eğer zayi belgesi verilmez ve dava kabul edilmez ise de bu şirketin yeni bir karar defteri onayının yasal olarak mümkün olmadığından dolayı, 2003 yılından bu yana faal olan şirketin sonunun olacağını, şirketin gayri faal hale geleceğini, karar defteri olmadığından dolayı şirkete yeni müdür ataması yapılmadığından, ticari ilişki içinde olunan müşterilerden banka yoluyla gelen ödemelere hiçbir şekilde şirketin ihtiyaçları için dokunulmasının da mümkün olmadığını, şirketin bir aile şirketi olması, feshin son çare olması, şirketin halen faal olması ve üretim yapması, diğer nedenlerden dolayı mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstem TTK 82/7 maddesine dayalı zayi belgesi verilmesine ilişkin olup, madde de “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır, mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebilir.” demektedir. Olayda davacı şirket temsilcisi ticari işletmesinin taşınması sırasında karar defterinin kabolduğunu ,01/02/2019 tarihinde zayi olduğundan haberdar olduğunu ifade etmiştir. TTK’nın 82/7 maddesine göre zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olayda mevcut olmasının gerektiği, tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesinin zorunlu olduğu, somut olayda davacının, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek, kendi kusuru ile iddiaya konu olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayın nasıl meydana geldiğine ilişkin bir delilin de mevcut olmadığı anlaşılmakla zayii belgesi verilmesi koşulları mevcut olmadığından davanın reddine dair karara ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargı giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 12/09/2019