Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1573 E. 2019/1078 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1573
KARAR NO : 2019/1078
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019 -01/07/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/295 D.İş 2019/295 Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2019
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 01/07/2019 tarihli ek kararın muteriz borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Alacaklı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki kapsamında tahakkuk eden şimdilik 784.049,22- euro alacağın tahsili amacıyla davalı tarafa ihtarname gönderdiklerini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, taraflar arasında düzenlenen 29/11/2018 tarihli “ödeme takvimi sözleşmesine” göre davalı tarafın borcu kabul ettiğini, borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediğini, davalı tarafın müvekkili şirketi oyalayarak alacaklarını tahsil edemediklerini, bu nedenlerle 5.143.990,12-TL alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında ihtiyati haciz isteyen tarafın borçlu şirketten taleple bağlı kalınarak 784.049.22-euro karşılığı olarak 5.143.990,12-TL alacağının yaklaşık ispat kapsamında mevcut olduğu gerekçesiyle , %20 teminat karşılığında istemin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Muteriz vekili; ihtilafta İngiltere kanunlarının uygulanacağı ve yetkili mahkemenin de İngiltere mahkemeleri olduğunu,29/11/2018 tarihli “ödeme takvimi sözleşmesinin” YK üyesi olan … tarafından imzalandığı, tek başına temsil yetkisi olmadığı,geçersiz sözleşmeye göre alacağın varlığının kabul edilemeyeceğini, verilen ihtiyati haciz kararının müvekkil şirketi iflas aşamasına getireceğini,MÖHUK 48.maddesi gereğince ayrıca teminat yatırması gerektiğini,kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece;borçlu şirket tarafından sözleşmenin düzenlendiği 29/11/2018 tarihinden sonra kendi beyanlarına göre toplam170.000-eurocödemede bulunulduğu,benimsenen sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu,geçici hukuki koruma yönünden yabancılık unsuru mevcut olsa bile yabancı şirketin söz konusu korumadan yararlanabileceği,mahkemenin yetkili ve görevli olduğu,MÖHUK 48.madde gereğince ek teminat alınması yönündeki istemin 1954 tarihli Lahey Sözleşmesine göre alacaklı şirketin İspanya menşeli olması ve İspanya’nın sözleşmeye taraf olması nedeniyle ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına, sonuç itibariyle borçlu tarafın itirazının İİK 265/1.maddesi koşullarını taşımaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Muteriz vekili; müvekkilinin borcunun olmadığını, yetkili mahkemenin İngiltere Mahkemeleri olduğunu,ihtiyati haciz kararının müvekkilinin iflasına yol açabileceğini, müvekkilinin mal kaçırdığına ilişkin karşı tarafın bir iddiası olmadığı , ihtilafın yargılama gerektirdiğini,yabancılık teminatı yatırmak zorunda olduğunu,teminatın 500 milyon-TL ye çıkarılmasını,ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Alacaklı vekili tarafından klasör halinde ait cari hesap ekstresi ile dayanak faturaların tercümeleri ,uluslararası hamule senetleri ile borçlu şirketin tek başına temsile yetkili olmadığı iddia edilen YK üyesi tarafından imzalanmış borç ödeme takvimi sözleşmesinin bir sureti ibraz edilmiştir.Dosyaya ibraz edilen belgeler içeriğinden talep miktarı kadar alacağın varlığına ilişkin sunulan belgelerin kafii kanaat verici belgeler olarak kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.İhtiyati haciz kararı sadece borç ödeme takvimine dayalı olarak verilmediğinden YK üyesinin temsil yetkisinin tartışılmasına gerek bulunmamaktadır. İİK 259.madde de; İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul olup HMUK 96.madde de yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince yerleşik uygulamanın üzerinde %20 oranında bir teminat takdir edilmiş olup,500.milyon teminat talebinin yasal bir dayanağı yoktur. 1954 Tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri yada müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaftır.İspanya uyruklu alacaklı İspanya’nın adı geçen sözleşmeye taraf olduğundan yabancılık teminatından muaftır.Taraflar arasında imzalanan sözleşmede İngiltere mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Bu yetki kaydı geçerli olarak kabul edilse dahi ise de muteriz borçlu şirketin Türk uyruklu bir şirket olduğu adresi itibariyle ikametgahı mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmiştir.Muteriz borçlunun,ülkesindeki mahkemede kendisini daha iyi savunabileceği halde ,yabancı bir mahkemenin yetkili olduğu yolunda ki itirazı MK 2.ye de aykırı bulunduğundan muterizin mahkemenin yetkisine itirazına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik görülmediğinden , muteriz vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Muteriz borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran muteriz tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, ek karardan sonra alacaklı yan gider avansından karşılanan 26,20- TL posta masrafının muterizden alınarak alacaklıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/09/2019