Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1542 E. 2022/185 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1542
KARAR NO: 2022/185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2017/526 Esas 2019/381 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasında 01/08/2016 tarihli hizmet sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme eki olan fiyat tablosuna göre birim fiyatların belirlendiğini, …, …, …, …, …, … sayılı faturalarda fiyatların eksik birim fiyatları üzerinden gösterildiğini, eksik birim fiyatları nedeniyle oluşan farkın tahsili için 12/04/2017 tarihli … nolu 78.058,36-TL bedelli faturanın düzenlendiğini, fakat davalının bu faturaya itiraz ettiğini, davalının ihtarnamesinde ileri sürdüğü tahliye esnasında gemi vinçlerinin kullanılmadığı iddiasının doğru olmadığını, yine müvekkili tarafından düzenlenen … nolu 174.735,67-TL bedelli faturanın 27.801,77-TL kısmının kabul edilmediğini ve davalı tarafından bununla ilgili olarak 28/02/2017 tarihinde iade faturası düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen birim fiyat üzerinden fiyatlandırma yapma hakkından hiçbir aşamada feragat etmediğini, taraflar arasında halen geçerli olan ve tarafları bağlayan sözleşme ve birim fiyatlara rağmen bakiye alacaklar için yapılan takibe ve alacağa itiraz edilmesinin haksız olduğunu belirterek, davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; icra takibine dayanak 2 adet fatura bulunduğunu, taraflar arasında münakid 01.08.2016 tarihli sözleşme gereği davacı tarafından gemi yüklerinin limana tahmil ve tahliyesi işinin ifa edilmesi adına gerekli ekipman ve gemi vinçlerinin tedarik edilmesi gerekmekteyken, bu aparatların müvekkili şirket tarafından tedarik edilmesi dolayısıyla sözleşme ile belirlenen 1,50TL/ton nakliye bedeli yerine davacı ile mutabık kalınarak “sözleşmede belirtilen kuru yük elleçleme tutarı olan 1-TL/ton üzerinden” tahmil ve nakliye hizmeti ücreti ödemesi yapıldığını ve davacının mezkur ödemeyi aldıktan 1 yıl sonra ödemenin 1,50TL/ton nakliye bedeli üzerinden yapılmadığını beyan ederek 0,5TL/ton fark bedeli üzerinden tahakkuk ettirdiği 12.04.2017 tarih 0102320 sıra numaralı ve 78.058,36TL tutarındaki faturanın bedelini talep ettiğini, oysa davacının sözleşme gereğince temin etmesi gereken ekipman ve aparatları temin edememesi nedeniyle kendileri tarafından bedeli ödenerek temin edilen ekipman ve aparatlar nedeniyle tarifede değişikliğe gidildiğini, davacı tarafından talep edilen bedellerin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile davalı arasında 01/08/2016 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin yurt içi ve yurt dışından gelen gemilere yükleme ve gemilerden tahliye hizmetini kapsadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının kestiği 28/02/2017 tarihli 174.735,67-TL tutarlı fatura ile, 12/04/2017 tarihli 78.058,36-TL tutarlı fiyat farkı faturası ile davalının düzenlediği 28/02/2017 tarihli faturaya istinaden kesilen 28/02/2017 tarih ve 27.801,77-TL tutarındaki iade faturasından kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tahmil tahliye için ihtiyaç duyulacak her türlü araç ve ekipmanın temini ve masrafların, bunlar ile ilgili tüm mali ve hukuki sorumluluğun davacıya ait olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesine göre fiyatların bir yıl sabit kalması gerektiği, fiyattaki değişikliklerin davalı tarafından davacıya bildirilmesinin gerektiği, davalının davacıya gönderdiği e-postayı yeterli görerek mazot fiyat farkı artışının sözleşmede belirtilen fiyatlara yansıttığı ve faturaları bu şekilde kabul ettiği, davalının davacının sorumluluğunda olan kapmayı temin etmemesi nedeniyle … A.Ş.’den kiraladığı, karşılığında toplam 33.097,47-TL fatura aldığı, davalının bu faturaları sözleşmenin cezaları içeren 11. maddesine göre talep edebileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 20 ve 23. maddelerine göre davalı tarafından davacıya kapma bedellerine karşılık 1,50-TL/ton olan gemi linçlerini tahmil tahliye bedelini 1–TL/ton olarak uygulaması gerektiğini yazılı olarak davacıya bildirme zorunluluğu olmasına rağmen, dosyaya bu yönde her hangi bir delilin sunulmadığı, davalının kapma kira bedellerini sözleşmenin 4.15, 4.16, 4.27, 4.33 maddelerine göre ve sözleşmenin cezaları içeren 11. maddesine göre davacıya fatura ederek cari hesabından mahsup etmesi gerektiği, sözleşmenin 5. maddesindeki fiyatların bir yıl sabit kalacağı yönündeki hüküm gereğince davacının dava konusu 28/02/2017 tarih ve 174.735,67-TL tutarlı faturayı ek-1 fiyat listesine ve davalının motorin artışına göre güncellediği liste fiyatlarına uygun olarak tanzim ettiği, davalının 28/02/2018 ve 28/02/2017 tarihli faturalara istinaden iade faturasıdır açıklaması ile davacıya tanzim ettiği toplam 27.801,77-TL tutarındaki faturanın sözleşmenin 5.maddesi göz önüne alındığında yerinde olmadığı, davacının 12/04/2017 tarihli 78.058,36-TL tutarındaki fark faturasını, sözleşmenin 5.maddesine göre 1,50-TL/ton olan gemi vinçlerini tahmil tahliye bedelini eksik kesmesi nedeniyle eksik kalan 0,50-TL/ton üzerinden davalıya tanzim ettiği ve bu nedenle işlemin sözleşmeye uygun olduğu, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre ve tarafların defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 105.916,69-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 105.916,69-TL üzerinden devamına, alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; uyuşmazlık konusunun Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin görev alanına girdiğini, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini,emtiayı tahliye için gereken vinçlerin davacının sözleşmesel yükümlülüğünü oluşturduğunu, Borçlar Kanunu’nun 112. Maddesinde aykırılığın gözetilmeden hüküm kurulduğunu, mahkemece davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin re’sen gözetilmesi gerektiğini, davacının gerekli araçları temin etmemesi nedeniyle müvekkilinin bu araçları temin etmek zorunda kaldığını, bundan dolayı müvekkilinin dava dışı firmalara kira bedelleri ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davacıya cezai şart uygulanmak ve sözleşmeyi haklı nedenle feshetmek yerine mutabık kalınan ücret tarifesinde değişiklik yapılmasına dair tekliflerinin davacı tarafından kabul edildiğini ve davacının faturalarını sonradan kararlaştırılan tarife üzerinden düzenlendiğini, bu hususun taraflarca düzenlenen imzalı ve kaşeli tutanak ve faturalarla sabit olduğunu, fakat ihtirazi kayıt olmaksızın düzenlenen tutanaklar ve faturaların mahkemece dikkate alınmadığını, yeni bilirkişi incelemesi veya itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınmamasının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki her türlü ihtilafta müvekkilinin ticari defterlerinin kayıtlarının ve sair belgelerinin kesin delil olacağını, fiyat değişikliklerine ilişkin tutanakların dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,taşıma hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı tarafından düzenlenen 28/02/2017 tarihli … nolu 174.735,77-TL bedelli faturanın afaki ücretlendirme yapıldığı gerekçesiyle 27.801,77-TL kısmı yönünden davalı tarafından 28/02/2017 tarihli iade faturası düzenlenmiştir. Davacı tarafından bu defa 12/04/2017 tarihli … sayılı 78.058,36-TL bedelli fatura düzenlenmiştir. Bahse konu fatura ile daha önceki 31/08/2016 tarihli … sayılı, 04/09/2016 tarihli … sayılı, 27/09/2016 tarihli … sayılı, 02/01/2017 tarihli … sayılı, 24/02/2017 tarihli … sayılı, 01/02/2017 tarihli … sayılı faturaların eksik birim fiyatları üzerinden düzenlenmesi gerekçesiyle oluşan fiyat farkı talep edilmektedir. Davalı ise, davacının sözleşme gereğince temin etmesi gereken ekipman ve aparatları temin edememesi nedeniyle kendileri tarafından bedeli ödenerek temin edilen ekipman ve aparatlar nedeniyle tarifede değişikliğe gidildiğini, fakat bahse konu faturaların anlaşılan bedel yerine daha yüksek bedel üzerinden düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından düzenlenen 28/02/2017 tarihli 174.735,67-TL tutarlı faturanın 27.801,77-TL kısmı ile 12/04/2017 tarihli 78.058,36-TL tutarlı fiyat farkı faturasından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça denizcilik ihtisas mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden itirazda bulunulmuş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlık limana yanaşan gemilerle ilgili yükün tahmil, tahliyesi ile boşaltma sahasına nakliyesine ilişkin sözleşmeden kaynaklanmakta olup somut olayda 6102 sayılı TTK’nın 5. Kitabında düzenlenen hükümlerin uygulama alanı bulunmadığından davalının aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı ile davalı firma arasında 01/09/2016 tarihinden geçerli olmak üzere 01/08/2016 tarihinde … Limanına yurt içi ve yurt dışından gelen yüklerin gemilere yüklenmesi ve gemilerden tahliyesi için hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmede iskeledeki veya davalıya ait vinçlerle gemilerdeki vinçlerle yapılacak yükleme ve tahliye işlemlerinde gerekli iş gücü ve iş makinelerinin temini de davalı tarafından üstlenilmiştir. Sözleşmenin 7. maddesinde fiyatların sözleşmenin ekinde yer verilen fiyat tablosuna göre belirleneceği, fiyatların 1 yıl süre ile sabit kalacağı, hiç bir şekilde değişmeyeceği, bir yıllık süre sonunda TEFE + ÜFE’nin yarısının esas alınacağıkararlaştırılmıştır. Tahmil ve tahliye işlemleri ile ilgili birim fiyatları sözleşmede tarafların karşılıklı iradesi ile kararlaştırılmıştır. Davalı, davacının sözleşme gereğince temin etmesi gereken ekipman ve aparatları temin edememesi nedeniyle nedeniyle kendileri tarafından bedeli ödenerek temin edilmek zorunda kalındığından tarifede değişikliğe gidildiğini ileri sürmektedir. Sözleşmede işin ifası sırasında gerekli iş gücü ve iş makinesi ve ekipmanların davacı tarafından temin edilmesi kararlaştırılmış ise de, sözleşmede kararlaştırılacak işin tarifi ve kapsamı 2. Maddede düzenlenmiştir. Bu sözleşme hükmüne göre davacı firmanın limanda veya gemilerde bulunan vinçler ile davalıya ait vinçleri kullanmasına olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda davacının tahliye ve yükleme işlerinde limanda halihazırda mevcut olan alet ve ekipmanlar ile gemilerdeki vinçleri kullanabileceğini kabul etmek gerekir. Davacının kapma ve kanca gibi ancak gemi vincine bağlı olarak kullanılabilen aparatların davacı tarafından temin edileceğine ilişkin herhangi bir yükümlülük öngörülmemiştir. Bu nedenle davacının kapma veya kanca gibi gemi vincine bağlı olarak kullanılan aparatları gemilerden veya limandan temin etmiş olması “gemi vinçleri ile tahliye ücreti” yerine “kuru yük elleçleme ücreti” birim fiyatlarının uygulanmasını gerektirmemektedir. Diğer taraftan davalı, 29/08/2016, 04/09/2016, 27/09/2016, 31/01/2017 tarihli tutanaklarla birim fiyatlarında değişikliğe gidildiğini, davacının 31/08/2016 tarihli … sayılı, 04/09/2016 tarihli … sayılı, 27/09/2016 tarihli … sayılı, 02/01/2017 tarihli … sayılı, 24/02/2017 tarihli … sayılı, 01/02/2017 tarihli … tarihli faturaları tutanaktaki birim fiyatlar üzerinden düzenlediğini ve böylelikle karşılıklı irade ile birim fiyatların değiştiğini ileri sürmekte ise de, dosyada mevcut elektronik posta dökümlerine göre davacının faturaları davalı tarafından bildirilen işler üzerinden düzenlemesi yönünde uygulama geliştirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının ödeme alabilmesi için faturalarda düşük fiyat uygulaması, eksik birim fiyattan kaynaklanan alacağından vazgeçtiği şeklinde kabul edilemez. Davacının sözleşme ile üstlendiği işi yerine getirdiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının eksik uygulanan birim fiyat nedeniyle dava konusu 12/04/2017 tarihli … nolu toplam 78.058,36-TL tutarındaki fark faturasını sözleşmeye uygun olarak düzenlediği, davalı tarafından düzenlenen 28/02/2017 tarihli … nolu 27.801,77-TL bedelli iade faturasının ise sözleşmeye uygun olmadığı anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 7.235,15-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.808,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.426,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/02/2022