Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1537 E. 2019/1084 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1537
KARAR NO : 2019/1084
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2019
NUMARASI : 2018/1120 Esas 2019/394 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2019
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile davalılardan … San ve Tic AŞ hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu … A.Ş.’nin diğer davalı … A.Ş.’den olan 609.778.91- TL alacağına icra müdürlüğünce haciz konulmasına karar verildiğini, haciz kararının icrası amacıyla …A.Ş.’ye İİK’nun 89/1 maddesi gereğince 1.haciz müzekkeresi gönderildiğini, …San ve Tic A.Ş.’ye 15.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, …A.Ş.’nin 89/1 haciz müzekkeresine süresi içerisinde cevap vermemesi üzerine 89/2. Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bunun da 01.12.2017 tarihinde …AŞ ye tebliğ edildiğini, … İnşaat A.Ş.’nin söz konusu haciz müzekkerelerinin kendisine tebliğ tarihleri olan 15.11.2017 ve 01.12.2017 tarihlerinde borçlu …A.Ş.’nin kendisinden olan alacağına haciz konmuş olduğunu öğrendiklerini,.. A.Ş. vekilince 89/2 haciz ihbarnamesine karşı verdikleri 07.12.2017 tarihli dilekçesi ile borçlu … A.Ş.’nin kendilerinden herhangi bir alacakları bulunmadığını aksine kendilerinin alacaklı olduğunu belirterek itiraz ettiğini ancak bu beyanın doğru olmadığının anlaşıldığını, buna ilişkin delilleri olan hakediş raporları ve çek suretlerinin sunulduğunu , icra müdürlüğünce borçlunun 3.kişilerdeki alacaklarına haciz konmuş olduğuna dair kararın … A.Ş.’ye tebliğ edildiğinden borçlunun … San Tic A.Ş.’den alacaklı olmasına ve bu alacağın icra müdürlüğüne ödenmesi gerekirken borçluya ödenmesinin İİK nun 88.maddesi ve TBK nun haksız fiil hükümleri uyarınca hukuka aykırı olup bu bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, dosya borcu ödenmediğinden müvekkilinin haksız eylem sebebi ile borçluya yapılan ödeme kadar zarara uğradığını, HMK’nun 16. maddesi gereğince haksız fiilden doğan davalarda davacının ikametgahı mahkemesinin yetkili mahkeme olduğunu, HMK nun 7.maddesi gereğince de davalıların birden fazla olması halinde davalıların birinin yerleşim yerinde davanın açılmasının mümkün olduğunu belirterek 587.743-TL nin 25.01.2018 tarihinden itibaren davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili dilekçesinde; öncelikle görev ve yetki itirazında bulunmuş esasa ilişkin beyanlarında da sebepsiz zenginleşme amacı taşıyan haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Diğer davalıya TK 35.maddesi uyarınca tebligat yapıldığı halde bu davalı tarafından davaya karşı cevap verilmemiş ve duruşmalara da katılan olmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın İİK’nun 89/4.maddesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkin olup, anılan maddenin açık hükmü uyarınca, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; İİK 4.maddesinde İcra Mahkemelerinin icra dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayet ve itirazlara bakacağının düzenlendiğini, İcra İflas Kanununda, İİK’unda düzenlenen hükümlerin uygulanması sebebiyle çıkan uyuşmazlıklarda İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olacağına dair bir hükme yer verilmediğini, davanın hukuki dayanağının gönderilen müzekkerenin 89/1 şartlarına uygun olmadığından İİK 89/4 fıkrası değil, İİK 88.maddesi ve TBK’nun haksız fiil hükümleri olduğunu, bu nedenlerle görevsizlik kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle haciz müzekkerelerine rağmen borcun icra takip dosyasına değil, davalı -borçlu şirkete ödendiğinden bahisle uğranılan maddi tazminat istemine ilişkindir. İİK 89/4.Maddesi “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini İcra Mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338.maddenin 1.fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata hükmedilmesini isteyebilir. İcra Mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” şeklindedir.Kanunda ki açık düzenlemeye göre davayı incelemeye İcra Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır.Konuya ilişkin olarak Yargıtay uygulaması da aynı yönde olup; Yargıtay 19.HD 2007-389 esas ,2008-2108 karar sayılı ve 6.3.2008 tarihli ilamı ile “İİK’nun 89/1.maddesine göre çıkarılan haciz ihbarına karşı borçlu olmadığını bildiren üçüncü kişinin bu beyanının doğru olmadığını bildiren alacaklının (davacı) İİK’nun 89/4.maddesine göre İcra Mahkemesinde dava açması gerekir, davacının 1.haciz ihbarnamesine karşı verdiği cevap, itirazın iptali davasına konu edilemez.Yerel mahkemece görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu, dikkate alınıp, görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.Elde ki davanın hukuki dayanağı haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü kişinin itirazının doğru olmadığı beyan edilmekle İİK 89/4 maddesi olduğundan genel hükümlere göre incelenecek bir dava olmadığından ,ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Görevsizliğe ilişkin karara karşı ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmeyerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/09/2019