Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1536 E. 2021/1732 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1536
KARAR NO: 2021/1732
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI: 2017/1201 Esas 2019/298 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; dava dışı borçlu … Ltd. Şti ile müvekkili banka arasında 25/06/2014 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili banka Ümraniye Şubesi tarafından davalı/borçlu …Ltd. Şti lehine kredi kullandırıldığını, söz konusu genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, iş bu krediden kaynaklanan ve ödenmesi gereken borç tutarları ödenmediğinden kredi hesabının kat edildiğini ve hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiğine ilişkin Beşiktaş … Noterliği’nin 29.08.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamede verilen süre içerisinde borç ödenmediğini, davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; söz konusu sözleşmenin kefilin sorumluluğuna ilişkin hükümlerin geçerli olmadığını, dava dışı borçlunun davacı bankaya önceden 154.000-TL borcu bulunduğunu ve 1 Aralık 2016 tarihinde mevcut borçların taksitlendirildiğini, borçlu tarafın 07/12/2016 tarihinde 75.000-TL bedelli bir çeki borcundan mahsup edilmek üzere davacıya ibraz ettiğini, yapılan taksitlendirmeye bağlı olarak ocak, şubat,mart , mayıs,haziran 2017 taksitlerinin kredi borçlusu tarafından ödendiğini, taksitlerin aylık 4.756,24-TL bedelli olduğunu ve bu şekilde toplam 28.537-TL ödeme yapıldığını, davacı banka tarafından ise yapılandırma sözleşmesi ve yapılan ödemeler dikkate alınmadan takip başlatıldığını,takipten sonra da borçların taksitler halinde ödenmeye devam edildiğini, hesap ekstresi, yapılandırma evrakı ve çek bordrosu beraber değerlendirildiğinde davacı yanın hem nakit olarak kredi sözleşmesi borçlusu ve müvekkilinden hem çek bedeli olarak üçüncü kişiden tahsilat yapmaya devam ettiğini, hem de borcun tamamı için mükerrer olarak dava konusu icra takibini başlattığını , takip sonrası yapılan tahsilatları dava değerinden düşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı kefilin 500.000-TL limit ile müteselsil kefil olduğu, kefalet tarihi itibari ile şirket ortağı davalının kefaletinin usulüne uygun ve geçerli olduğu, hükme esas alınan bankacı bilirkişi raporuna göre taksitli ticari kredi yönünden takip tarihi itibariyle 141.695,11-TL asıl alacak, 3.038,88-TL takip tarihine kadar işlemiş faiz ve 16,98-TL BSMV ile 509,95-TL masraf alacağının bulunduğu, ancak takip tarihinden sonra ve fakat dava tarihinden önce 5.000-TL ve 2.000-TL ödemenin bulunduğu, ödemelerin ödeme tarihlerine kadar işleyecek faiz ile birlikte toplam alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, buna göre son ödeme tarihi olan 01/11/2017 tarihi itibariyle davalının 144.212,12-TL borcunun bulunduğu, 144.212,12-TL asıl alacağa son ödeme tarihi olan 01/11/2017 tarihinden itibaren %30 oranında faiz ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanması gerektiği, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, tespit edilen temmerrüt faizi oranının sözleşmeye uygun olup Merkez Bankasına bildirilen oranları aşmadığı, gerekçesiyle davalı takip borçlusunun, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 144.212,12-TL alacak yönünden iptaline,asıl alacağa davadan önce son ödeme tarihi olan 01/11/2017 tarihinden itibaren % 30 oranında temerrüt faizi ve bu faize % 5 oranında BSMV uygulanmasına, davadan sonra 10/01/2018 tarihinde 5.000-TL, 01/03/2018 tarihinde 14.000-TL, 01/12/2017 tarihinde 5.000-TL , 25/04/2018 tarihinde yapılan 7.000-TL ödemenin infazda nazara alınmasına, alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdantahsiline red edilen kısım yönünden şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde faiz oranının, temerrüt ve diğer hususların açıkça düzenlendiğini, müvekkili banka tarafından yapılan 02/01/2017 tarihli bildirimde akdi kredi faiz oranlarının %30 – % 35 civarında olduğunu,genel kredi sözleşmesinin 33.2 nolu maddesinde temerrüt faizinin bu oranın % 100 fazlasına göre belirleneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili banka tarafından icra takibinde faiz oranının ise bu miktarın altında % 50 olarak talep edildiğini, bu nedenle mahkemece kabul edilen % 30 faiz oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe davalı kefil tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalı kefil yönünden temerrütün takiple gerçekleştiği belirlenerek icra takibinden sonra fakat dava tarihinden önce yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle son ödeme tarihindeki borç tutarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı banka tarafından istinaf kanunyoluna uygulanacak temerrüt faizi oranı yönünden başvurulmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 33.2 nolu maddesinde temerrüt faiz oranı ile ilgili “…temerrüt tarihinden borç ödeninceye kadar Banka’nın temerrüt tarihindeki kısa, orta ve uzun vadeli ticari kredilerinden cari kredi faiz oranı en yüksek olanının % 100 fazlası nispetinde bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını … kabul ve taahhüt eder.” hükmü bulunmaktadır. Düzenlemeden de anlaşılacağı üzere temerrüt faiz oranının belirlenmesinde temerrüt tarihinde cari olan, diğer bir ifade ile temerrüt tarihinde fiilen uygulanan kredi faiz oranlarına atıf yapılmaktadır. Bu durumda temerrüt faizi bakımından bankanın fiilen uyguladığı oranların esas alınması gerekmektedir. Davacı banka tarafından TCMB’ye bildirilen oranlar dava dilekçesinin ekinde yer almakta ise de temerrüt tarihinde davacı banka tarafından fiilen uygulanan faiz oranlarına ilişkin bilgi ve belgeler dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle mahkemece temerrüt faizi bakımından eldeki krediye uygulanan %15 oranın iki katı olan % 30 oranının esas alınmasında ve bu yönde hüküm verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 25/11/2021