Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1518 E. 2019/1071 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1518
KARAR NO : 2019/1071
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2019 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2018/1132 Esas
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2019
İlk derece mahkemesince verilen 14/06/2019 tarihli ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati haciz isteyen/davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında satın alma sözleşmesi imzalandığını, bu doğrultuda 207.000-euro değerindeki çekin davalı firmaya verildiğini, davalı firmanın yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, davalının müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiklerini, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/37 E. 2018/146 karar sayılı dosyasında itirazın iptali davası görüldüğünü, dava da fatura alacağı yönünden hüküm kurulduğunu, davalı firmanın müvekkilinden alacaklı olduğuna karar verildiğini, bu kararın istinaf incelemesinde bulunduğunu, ilgili dosyada yapılan incelemede davalı aleyhine müvekkili lehine tahakkuk eden 129.754,22 -TL gecikme cezası tespit edildiğini, bunun tahsili için işbu davanın açıldığını, davalının taşınır taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının teminat karşılığında ihtiyati haczine, mahkeme aksi kanaatteyse davalı firmanın kesinleşmemiş mahkeme kararına binaen müvekkili şirketin borçlu olduğu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadaki alacağın ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda bu aşamada alacağın vasfı ve miktarı hususunun taraflar arasında ihtilaflı olduğu İİK 257.maddesindeki yaklaşık ispat kuralının bu aşamada oluşmadığı, ihtiyati haciz kararı verilmesinin davanın esasının halli anlamına geleceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili; taraflar arasındaki satın alma sözleşmesinin protokol hükümleri gereğince toplam 207.000-euro değerinde çekin firmaya teslim edildiğini, davalının yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, mahkeme gerekçesinde İİK 257 uyarınca yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediğini ifade ettiğini, ancak bilirkişi incelemesinde davalı firmanın müvekkiline sunduğu ürünlerin sözleşme şartlarını taşımadığı ve zamanında teslim edilmediğinin tespit edildiğini, ayrıca davalı firma aleyhine 129.754,22 TL gecikme cezası tespit edildiğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, davalının döviz cinsinden olan borçlarını ödemekte güçlük çekmekte olup döviz kurundaki dalgalanmalar sebebiyle zayıf bir duruma düştüğünü, alacağının tahsilinin zor duruma düşeceği hatta imkansız olacağının kuvvetle muhtemel olduğunu, alacağın rehinle teminat altında olmadığı gibi borçlunun malları kaçırma tehlikesi mevcut olduğunu, bu nedenlerle ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Davacı vekili taraflar arasında görülen başka bir dava da alınan bilirkişi raporunda gecikme cezasının belirlendiğini bu sebeble kafii kanaat verici delilin mevcut olduğunu ileri sürmekte ise de ; dava konusu olmayan bir hususta bilirkişi kurulu tarafından davalı lehine gecikme cezası hesaplanması gecikme cezasının tahakkuk ettiğine ilişkin kafii kanaat verici delil olarak kabul edilemez. Davacının gecikme cezası talep edip edemeyeceği yapılacak yargılama sonucunda belirlenecektir.İhtiyati haciz kararı geçici hukuki koruma kararları kapsamında olup uyuşmazlığın esastan halli anlamına gelmemektedir. İlk derece mahkemesince gerekçe de ihtiyati haciz kararı verilmesinin uyuşmazlığın esastan halli anlamına geleceğine de yer verilmiş ise de ,sonuç itibariyle kafii kanaat verici delilin mevcut olmadığı anlaşılmakla İlk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmış olup, ihtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/09/2019