Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1488 E. 2021/1831 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2019/1488
KARAR NO : 2021/1831
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2017/242 Esas 2018/587 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA : Davacı vekili; taraflar arasında yapılan ticari alım satım neticesinde davalıdan faturalı alacak hakkı doğduğunu, davalının borcunu icra takibine kadar ödemediğini ve bunun üzerine müvekkili tarafından İstanbul Anadolu 23. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili; davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davacının bu ticari ilişki sebebiyle davalı adına kestiği faturayı kabul etmediğini, davacı tarafla iddia edildiği gibi bir ticari ilişkisi olmadığını, davacı tarafa alt taşeron sıfatı ile eser sözleşmesi kapsamında iş yaptırılmadığını, müvekkili firmanın imzasını taşıyan herhangi bir irsaliyenin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Mahkemece; davacı kayıtlarında dava konusu alacağın kaydedildiği ancak davalı ticari defterlerinde 15.875,66-TL bedelli faturaya rastlanmadığı,icra takibine konu edilen faturaların davalının BA formlarında yer almadığı, SGK’dan gelen kayıtlara göre faturada adı geçen ancak imzası bulunmayan …’nın davalının yanında çalışmadığı, alacağa dayanak gösterilen faturanın davacı tarafça tek taraflı düzenlenen açık fatura niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalı tarafın mal ve hizmet talebi karşılığında işi yaparak teslim ettiğini, davalı tarafından hizmetin alınmadığının savunulduğunu, buna karşılık bahse konu işin yerine getirildiği ve teslim edildiği kişinin davalı olduğunun ispatı zımnında yerinde keşif ve inceleme taleplerinin mahkemece hatalı olarak yerine getirilmediğini, sadece defterler incelenerek karar verilemeyeceğini, tanıklar dinlenmeden, tüm davaya dönük deliller değerlendirilmeden eksik inceleme sonucunda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirkete 02/11/2015 tarihli faturada belirtilen malzemeli imalat işinin teslim edildiğini ileri sürerek bedeli olan 15.875,66-TL asıl, 357-TL işlemiş faiz alacağının tahsili için davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkar etmiştir. HMK’nın 200. maddesi hükmüne göre; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Davacı alacağını eser sözleşmesine dayandırmaktadır. Eser sözleşmesi karşılıklı edimleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin edimi eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Davacı alacağını sözleşmeye dayandırdığına göre öncelikle taraflar arasında akdî ilişkinin varlığını ispat etmesi gerekmektedir. Davacının akdî ilişkinin varlığına dair işlemin yapıldığı tarih itibariyle bu yükümlülüğünü az yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır (Yarg. 15. H.D. 2015/3792 E. 2016/2240 K.). Davacı tarafça tanıklarının dinlenmediğini ,mahallinde keşif yapılmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.Dava dilekçesinde davacı tanık deliline dayanmamış ,yasal süre içinde bir tanık listesi de sunmamıştır. Bu sebeble tanıkların dinlenmediğine yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yapılacak bir keşifde elde edilecek rapor ile yapıldığı ileri sürülen işin davacı tarafından yapıldığını ispata yarar olmadığı gözetildiğinde,yargılamaya katkısı olmayacağından keşif yapılmadığına yönelik istinaf nedeni de yerinde bulunmamaktadır.Somut olayda, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacı tarafından düzenlenen fatura davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davalı tarafından BA beyannamesine de konu edilmemiş,faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği ,veya fatura içeriği mal veya hizmetin alındığına ilişkin fatura üzerinde …ismi var ise de imzası bulunmamaktadır. Bu sebeble faturanın davalıyı bağlayıcı olmadığı ,davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisi kesin delillerle ispatlanmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,