Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1474
KARAR NO : 2019/1083
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI : 2018/942 E.- 2018/1428 K.
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili, müvekkilinin İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/323 esas(eski esas 2010/228 ) sayılı dosyası ile davalı kooperatif aleyhine haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepli dava açtıklarını, davalı kooperatifin ticaret sicilden kaydının resen terkin edildiğinin anlaşılması üzerine, davalı şirketin yeniden ihyası için dava açmak üzere müvekkiline süre verildiğini, bu nedenle ticaret sicilden terkin edilen davalı kooperatiften müvekkili alacağına kavuşması için … ihyasına karar verilerek davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacı taraf her nekedar davalı … aleyhine de dava açmış ise de; açmış olduğu davasının davalı … dava tarihi itibari ile sicilden terkin edildiği dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 114.md/1-d maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davacı tarafın bu davalı hakkında ki davasının 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca usulden reddine,davalı sicil ile tasfiye memuru hakkındaki davanın kabulü ile kooperatifin terkin kaydının kaldırılarak ihyasına ve YK başkanı … tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru … istinaf başvuru dilekçesinde; ne tahsili, ne bilgisi ne de maddi gücünün olmadığını belirterek tasfiye memurluğundan görevinden azlini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; Kooperatifler Kanunu 98.madde atfıyla uygulanması gereken 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen kooperatifin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca “01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Somut olayda … sicil kaydının 31/07/2013 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen silindiği terkinden evvel davacı tarafından davalılar aleyhinde açılmış bulunan İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/323(eski esas 2010/228 )esasında 10/06/2010 tarihinde açılmış bir dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Geçici 7. maddenin (2) bendi gereği davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlere bu kanun hükmü uygulanmaz. Tasfiye memurunun istinafının esas hükme yönelik istinaf olmadığı, davacı tarafça ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dava dosyası bulunduğu, böylece davalının taraf olduğu davalar var iken şirketin ticaret sicil kaydının silinmesi 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olup, yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından mahkemece sadece ihya kararı vermekle yetinmek gerekirken tasfiye memuru atanması doğru olmamıştır.Bu suretle, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru atanması yönünde bir karar verilmesi gerekmediğinden tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün tasfiye memuru atanmasına ilişkin kısmın kaldırılarak, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru …’ün istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/942 Esas-2018/1428 Karar sayılı ve 27/12/2018 tarihli hükmünün tasfiye memuru atanmasına ilişkin 2.bendinin HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “TTK’nın geçici 7/2 maddesi gereği tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına”İstinaf yoluna başvuran tasfiye memuru tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca, kesin olmak üzere karar verildi. 09/09/2019