Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1467 E. 2019/1187 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1467
KARAR NO : 2019/1187
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2019
NUMARASI : 2017/56 E.- 2019/398 K.
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2019
İlk derece mahkemesince verilen hükmün temlik alan davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı banka vekili ; müvekkili bankanın Kartal şubesi ile kredi borçlusu … Mühendislik..ltd.şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden firmaya kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun kredi sözleşmesini müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borçlusu lehine kullandırılan kredilerin vadesi gelmesine rağmen borcun ödenmediğini, bu sebeple borçluların kredi hesaplarının Beyoğlu ….Noterliğinin 02/11/2016 tarih, … ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile kat edildiğini, ihtarnamede verilen süreye rağmen söz konusu meblağın ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin .. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı/borçlu tarafça borcun tamamına, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğundan bahisle davalı/borçlunun itirazının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalı/borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Temlik alan davacı vekili ; dosyaya sunduğu 2.4.2019 tarihli dilekçesi ile davacı banka tarafından açılan bir kısım alacakların temlik alındığı bildirilerek vekaletname ve temlik sözleşmesini ibraz etmiş ,temlik alınan alacaklar bakımından davanın takip edileceği bildirilmiştir.
CEVAP:Davalı vekiline davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, 28/02/2018 tarihli duruşmadaki beyanında davanın reddini talep ettiklerini, müvekkilinin bu kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, icra takibindeki itirazları tekrar ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu ….İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 405.448,78 TL asıl alacak, 45,72 TL diğer nakdi alacak, 2.043,46 -TL işlemiş faiz, 102,17-TL bsmv toplamı 407.640,13- TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren %40 faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,gayrinakit alacağa ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran temlik alan davacı vekili; mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda gayrinakdi krediler yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gayrinakdi krediler yönünden verilen red kararı nedeniyle müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, dava dışı banka ile müvekkili şirket arasında yapılan temlik sözleşmesi gereği, müvekkili şirketin gayrinakdi kredi alacaklarını temlik almadığını, gayrinakdi alacaklarla ilgili müvekkili şirket tarafından alınan temlik bulunmadığından müvekkili şirkete bu hususla ilgili vekalet ücreti de hükmedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, gayrinakdi kredi ile ilgili sorumluluğun temlik veren bankaya ait olduğunu, gayrinakdi kredi alacakları yönünden müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu konuda tüm sorumluluğun temlik verende olduğunu, gayrinakdi krediler yönünden müvekkili şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ne kadar hukuka aykırı ve hatalıysa bu vekalet ücretinin nispi olarak alınmasına karar verilmesinin de son derece hatalı olduğunu, gayrinakdi kredinin depo edilmesi talebinin muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmesinin yerinde olmadığını, temlik veren banka ile davalı borçlu arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 6.17 maddesi gereğince bankanın çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesini her zaman isteyebileceğini, hem Yargıtay kararları hem de taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince; gayrinakdi kredinin depo edilmesi talebinin son derece yerinde olduğunu, durum böyle olmasına rağmen mahkemece depo talebinin reddedilmesinin kabul edilemez olduğunu,mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dosyaya ibraz edilen 15.3.2019 tarihli temlik sözleşmesi ile temlik eden banka tarafından Ek-1 de yer alan “temlik edilen kredi alacaklarına ilişkin icra ve dava listesinde icra takibine ve dava listesine konu edilen nakit alacaklarını tüm ferileri ve teminatları ile birlikte temlik alana temlik edilmiştir. Portföy kesim tarihi ise 22.2.2019 tarihidir. Nakit alacak(b) ” daha önce gayrinakit kredi alacağı iken portföy kesim tarihinden önce bankadan tazmin edilerek nakde dönüşmüş kredi alacakları” nakit alacak olarak tanımlanmıştır. Aynı tarihli düzenleme temlik sözleşmesinin 4-c maddesinde ; ” alıcı Portföy’de yer alan borçlular hakkında yalnızca gayrinakdi krediden kaynaklanan risklerin depo edilmesi talebi ile açılan mevcut takip ve depo davalarını bankadan devir ve temlik almayacaktır. Alıcı, devir tarihinde portföy kesim tarihi itibariyle doğmuş nakit alacağı temlik alacak olup, portföy kesim tarihi itibari ile mevcut gayrinakit alacaklar banka uhdesinde kalacaktır. Takip içinde yer alan gayrinakit alacağa ilişkin her türlü hak ve yükümlülük banka üzerinde kalacaktır. Dosyadaki ipotek, rehin ya da hacizli mal satıldığında alıcıya geçen nakit alacak, faiz, vekalet ücreti, her türlü harç, masraf ve sair tüm ferileri dahil olmak üzere tamamen tahsil edildikten sonra artan bedel olması halinde gayrinakit alacak için bankaya ödeyecektir. Bir takip dosyasında hem nakit alacağın hem de gayrinakit alacağın bulunması halinde temlik alan temlik aldığı nakit kısım için takip dosyası üzerinde borcun yapılandırılması, süre verilmesi, banka ile mutabık kalmak kaydı ile başkasına temlik etmesi dahil her türlü tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. ” denilmiştir. 14.11.2016 tarihinde alacaklı banka tarafından başlatılan icra takibinde 405.462,70-TL nakit ve 359.420,81-TL gayrinakit alacak ve ferileri toplamı 773.605,84-TL nin tahsili istenilmiştir.Davacı banka tarafından 13.1.2017 tarihinde nakit ve gayrinakit alacağı içerecek şekilde itirazın iptali davası açılmıştır. Davacı banka vekili tarafından temlikten evvel yargılama sırasında sunulan 29.5.2018 tarihli dilekçe ile teminat mektubunun kısmen tazmin olduğunu ,23.5.2018 tarihi itibariyle 253.745-TL lik alacak kalemi için takip talebinde yazıldığı üzere %40 faiz yürütülmesini ve bu hususun bilirkişi incelemesi sırasında nazara alınmasını talep edilmiştir.İtirazın iptali davasına konu edilen icra takibinde talep edilen gayrinakit alacaklardan teminat mektuplarının bir kısmının takip ve dava tarihinden sonra tazmin edildiği ,bir kısmının bankaya iade edildiği ve bir kısmının da halen meri olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. HMK 297/son maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle ,taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların ,sıra numarası altında ,açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda ilk derece mahkemesince icra takibine konu edilen 405.462,70-TL nakit alacak ve ferileri için itirazın iptaline ,takip tarihinde henüz muaccel olmamış gayrinakdi alacaklar için olan çek depo bedeli ve meri teminat mektupları bedelinin ise deposu talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de ; takip talebinde gayrinakit alacakların nakde dönüşmesi halinde nakde dönüş tarihinden itibaren %40 oranında faiz yürütülerek tahsiline karar verilmesi de talep edilmiştir.Somut olayda temlik eden davacı banka vekili ,karar duruşmasında hazır olduğu halde karar başlığında gösterilmemiş ,gayrinakit alacağın bir kısmının itirazın iptali davası sırasında portföy kesim tarihinden evvel nakde dönüştüğü bildirildiği halde,bu kısmın nakit alacak kapsamında kalıp kalmadığı , gayrinakit alacağın temlik edilip edilmediği hususu üzerinde durulmamış halen meri bulunan ve gayrinakit alacak niteliğinde bulunan teminat mektupları yönünden de temlik alan davacı … Şirketi aleyhinde taraf sıfatı olmadığı halde hüküm verilmiş, alacağın gayrinakit olduğu kabul edildiği halde reddedilen kısım nedeniyle nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir.Kapsamı ve hükümleri yukarıda yazılı temlik sözleşmesine göre temlik alanın gayrinakit alacak nedeniyle ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde olduğundan temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabuluyle hükmün kaldırılmasına,davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2019 Tarih 2017/56 Esas-2019/398 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, “İstinaf yoluna başvuran temlik alan davacı tarafından yatırılan 44,40- TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 30/09/2019