Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1439 E. 2021/1846 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1439
KARAR NO: 2021/1846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2019
NUMARASI: 2018/1103 Esas 2019/306 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. arasındaki depo kiralama işi nedeni ile borçlunun vermek zorunda olduğu 09/10/2018 vade tarihli kesin teminat tutarı 200.000-USD’nin davalı tarafından garanti edildiğini, buna göre davalı bankanın borçlunun borcunu kısmen veya tamamen yerine getirmediğini bildiren ilk yazılı talep doğrultusunda, protesto çekmeye, hüküm veya borçlunun iznini almaya gerek kalmaksızın 09/10/2018 tarihine kadar geçerli olmak üzere 200.000-USD’yi derhal, nakden ve tamamen talep tarihinden işleyecek faizi ile birlikte ödeyeceğine dair teminat mektubu verdiğini, müvekkili tarafından davalı tarafa Üsküdür … Noterliği’nin 01/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile teminat mektubunun paraya çevrilmesi için talepte bulunulduğunu, davalı bankanın 03/12/2018 tarihinde verdiği cevapta, mektuba konu riskin gerçekleştiğine dair herhangi bir ifadeye yer verilmediği ve ayrıca vekaletnamede teminat mektubunun tazmin talebinde bulunma yönünden açık yetki olmadığı belirtilerek taleplerinin reddedildiğini, bunun üzerine banka şubesine 08/12/2018 tarihinde yazılı olarak müracaat ettiklerini, karşı tarafın teminat mektubuna konu borcu tamamen yerine getirmediğinin bildirildiğini, ayrıca vekaletnamenin de bu talep için yeterli olduğunu belirttiklerini, ancak ödemenin yapılmadığını, daha sonra 19/12/2018 tarihli dilekçe ile tekrar tazmin talebinde bulunduklarını ve Kartal …Noterliğinin 17/10/2018 tarih … yevmiye nolu vekaletnamesini ibraz ettiklerini, fakat taleplerinin bu defa teminat mektubun süresinin dolması nedeniyle reddedildiğini belirterek teminat mektubu bedelinin kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının ilk talebinde borçlunun borcunu kısmen veya tamamen yerine getirmediğini bildirmediğini, vekaletnamenin de uygun olmadığını, 08/10/2018 tarihli talepte ise borçlunun borcunu yerine getirmediğinin bildirildiğini, fakat usulüne uygun bir şekilde vekaletname sunulmadığını, 19/10/2018 tarihli talepte usulüne uygun bir şekilde vekaletname sunulmuş ise de bu defa da başvurusu süresinin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın süresinde, 08/10/2018 tarihinde usulüne uygun bir şekilde müracaat ettiği, teminat mektubunun aslını da bankaya ibraz ettiği, vekaletname incelendiğnde ahzu kabz yetkisi taşıyan vekaletname olduğu, vekaletname sunulmadan yapılan işlemlerin vekaletname sunulması ile geçerlilik kazanacağı, teminat mektubunun süreli olması nedeni ile süresinde müracaat yapıldığı ve daha sonra 19/10/2018 tarihinde teminat mektubu tahsil yetkisi içerir vekaletname sunulduğu, 19/12/2018 tarihli yazının aynı tarihte bankaca teslim alındığı gerekçesiyle teminat mektubu bedeli olan 200.000-usd’nin temerrüt tarihi olan 21/10/2018 tarihinden itibaren devlet bankalarınca bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek mevduat faizi uygulanmak üzere işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının ilk tazmin başvurusu sonucunda, davacıya teminat mektuplarının nakde çevrilmesi için açıkça yetkilendirme içeren vekaletname sunulması gerektiğinin bildirildiğini, davacı tarafından bu şartın gerçekleştiği bildirilerek yeniden başvuru yapıldığını, oysa ikinci başvuruda da aynı vekaletnamenin ibraz edildiğini, vekaletnamenin davaya ilişkin yetkiler içerdiğini, müvekkili bankanın teminat mektubu tahtında ödeme talep etme yönündeki yetkiyi vekaletnameden görebilmesi gerektiğini, sunulan vekaletnamenin dava vekaletnamesi olup davacının taleplerinin dava ile ilgili olmayan sözleşmesel taleplerle ilgili olduğunu, davacı vekiline eksiklikleri tamamlaması bildirildiği halde bu eksiklikleri süresinde gidermediğini, daha sonrasında 19.10.2018 tarihinde yapılan başvurunun ise teminat mektubunun süresi geçtikten sonra yapıldığını, bu durumda bankanın sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili bankanın bahse konu teminat mektubu nedeniyle ödeme zorunluluğunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı banka tarafından, … Ltd. Şti. Lehine İstanbul ili, Tuzla İlçesi, … Mah., … ada, … parselde kayıtlı boş depo katı kiralama işi nedeniyle davacı muhatap adına 200.000-USD bedelli, 09/10/2018 tarihine kadar geçerli teminat mektubu düzenlenmiştir. Teminat mektubunun nakde çevrilmesi için davacı asile vekaleten yapılan 01/10/2018 tarihli başvuru, davalı bankaca tazmin talebinde riskin gerçekleştiğine ilişkin ifadeye yer verilmemesi ve teminat mektubunun tazmini talebinde bulunulabilmesi için açıkça yetkilendirme bulunmadığı için reddedilmiştir. Davacı asile vekaleten 08/10/2018 tarihinde yeniden yapılan başvuru, bu defa teminat mektubunun tazmini talebinde bulunulabilmesi için açıkça yetkilendirme bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bunun üzerine davacı vekili tarafından, teminat mektubunun tazmini talebinde bulunulabilmesi için açıkça yetkilendirme içeren vekaletname ile 19/10/2018 tarihinde yapılan başvuru ise teminat mektubunun vadesinin dolması nedeniyle reddedilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı banka ibraz edilen 05/03/2018 tarihli vekaletnamede tanınan yetkilerin yeterli olup olmadığı, teminat mektubunun süresinden sonra sunulan vekaletnamenin önceki işlemlere geçerlilik sağlayıp sağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Hukukumuzda banka teminat mektupları konusunda açık bir düzenleme bulunmamakta, 6098 sayılı TBK’nun 128. maddesinde düzenlenen üçüncü kişinin fiilini üstlenme kapsamında bir tür garanti sözleşmesi olarak değerlendirilmektedir. Garanti veren banka, muhatabın ödeme talebi halinde ancak zamanaşımı, sahtelik gibi kendisine ait olan def’ileri ileri sürebilir veya teminatın ödenmemesi hususunda mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunması halinde ödemekten kaçınabilir. Bu durumların söz konusu olmaması halinde ise, banka ancak ödeme talebinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğuna dair elinde likit delil bulunması halinde ödeme talebini reddedebilir. Likit delil ile kastedilen ise, bankanın yorumunu eklemeden ödeme talebinin dürüstlük kuralına aykırılığını ortaya koyan delildir. Banka ödeme talebini aldığında durumu derhal lehdara bildirmelidir ki, lehdar talebin haksızlığına ilişkin kendi elindeki likit delilleri bankaya ibraz edebilsin. İlk talepte ödeme kaydını içeren teminat mektuplarında ise risk banka üzerinde değil, lehdar üzerinde olduğundan ödeme talebi halinde esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın ödeme yapılması gerekir. Doktrinde de kabul edildiği üzere, teminat mektubundan kaynaklanan borcun muaccel hale gelebilmesi için usulüne uygun bir tazmin talebinde bulunulması zorunludur. (Yargıtay 11.HD nin 18/05/2010 tarihli 2008/10422 esas, 2010/5533 karar sayılı ilamı ) Diğer taraftan bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil olunanı bağlar. Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan, uygun bir süre içinde bu hukuki işlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde işlemin onanmaması durumunda, diğer taraf bu işlemle bağlı olmaktan kurtulur. (TBK m.46). Somut olayda, davacının 01/10/2018 ve 08/10/2018 tarihli tazmin başvurularında sunulan 05/03/2018 tarihli vekaletnamenin davacı asilin lehine ve aleyhine açılmış veya açılacak dava ve takipler nedeniyle düzenlenmiş olup bankalarda işlem yapılabilmesi için genel yetki içermediği anlaşılmaktadır. Teminat mektubunun vade tarihi olan 09/10/2018 tarihinde banka tarafından davacıdan uygun şekilde yetkilendirilmiş temsilci tarafından aynı gün içinde yeni bir tazmin talebinde bulunulmaması halinde banka yükümlülüğünün sona ereceğine dair yazı düzenlenmiştir. Fakat 19/10/2018 tarihli başvuruda ibraz edilen 17/10/2018 tarihli vekaletnamede başvuruyu yapan vekile dava konusu teminat mektubunun nakde çevrilebilmesi için açıkça yetki verilmiştir. Bu durumda 08/10/2018 tarihli tazmin talebinin davacı asil tarafından onandığının ve geçerli hale geldiğinin kabul edilmesi gerekir. Dava konusu teminat mektubu “ilk talepte ödeme” kaydını içermekte olup 08/10/2018 tarihli tazmin talebinde lehtarın garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediği hususu da belirtildiğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 71.778,78-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 17.944,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 53.834,08-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 18-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.09/12/2021