Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1434 E. 2021/1643 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1434
KARAR NO: 2021/1643
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2019
NUMARASI: 2017/999 Esas-2019/316 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkete sipariş ettiği malların alım ve satımı için toplam 280.000-TL karşılığında anlaştıklarını, davalıya her biri 40.000-TL olmak üzere 7 adet çeki 2016 yılının ağustos ayında teslim ettiğini, ancak davalının ürünleri eylül ayında teslim etmediğini, alınan çekleri de iade etmediğini, davalının 5 adet çek nedeniyle müvekkili hakkında bulunduğu suç duyurusu nedeniyle müvekkilinin Gaziosmanpaşa 2. İcra Ceza Mahkemesinde karşılıksız çek suçundan yargılandığını, fakat … nolu 31/04/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/05/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/06/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/07/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/08/2017 tarihli 40.000-TL bedelli çeklerin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin bu çeklerden dolayı davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının dava değerini belirtmediğini, bu nedenle davanın önce usulden reddinin gerektiğini, davacının iddialarının basiretli tacir ilkesine aykırı olduğunu, kambiyo senetlerinden doğan alacakların asıl borç ilişkisinden tamamen bağımsız olduğunu, dava konusu çeklerin bütün geçerlilik şartlarını taşıdığını, çeklerdeki imzanın inkar edilmediğini, davacı yanın davayı açmasının sebebinin Gaziosmanpaşa İcra ceza Mahkemesi’nde karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle görülmekte olan davalar olduğunu, davacı şirket yetkilisine bu suçtan cezai müeyyide uygulanacakken sırf zaman kazanmak için huzurda görülen davanın açıldığını, müvekkilinin alacağının tek tahsil imkan yolunun da kapandığını, davacı yanın kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıya avans verip vermediği, davalının da aldığı avansla ilgili mal teslimi yapıp yapmadığı yönünde inceleme yapıldığında davacının avans hesabında çekleri kayıtlarına işlediği, davalının işlemediği, mal teslimine ilişkin ise fatura veya irsaliye sunmadığı, doğrudan ticari ilişki içinde bulunan taraflar arasında görülen davada salt mücerretlik ilkesinden hareketle sonuca varılamayacağı, taraflar arasında şahsi defilerin birbirlerine karşı ileri sürülebileceği, davalının mal sevkini ve teslimini kanıtlayamadığı, bu nedenle avans olarak aldığı çekleri de iade etmekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu olan 5 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 20 oranında kötüniyet tazminatının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; mahkemece çekin bir ödeme aracı olduğunun, davacı tarafın çekleri avans olarak verdiği iddialarını yazılı delille kanıtlanması gerektiğinin gözetilmediğini ve ispat yükünün tayininde hataya düşüldüğünü, çeklerin avans çeki olduğunu kanıtlayacak herhangi bir delil sunulmadığını, bu nedenle müvekkilinin mal teslimini ispatlama külfetinde olmadığını, davacının bu davayı açmasından sonra dahi borcunu kabul ettiğini, davacı şirket yetkilisinin isticvap edilmeden ve tanıklar dinlemeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkilini telefonla arayarak borcunu ikrar ettiğine dair ses kaydının çözümlenmesine dair bilirkişi raporunu ibraz ettiklerini, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkili haricinde de bir çok firmanın çeklerini ödemediğini, çek şikayetlerinden kurtulmak amacıyla benzer davalar açtığını, kötüniyet tazminatı koşullarının da oluşmadığını, davanın reddine ve müvekkili yararına tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, davalıdan toplam 280.000-TL değerinde kahvedanlık seti satın aldığını, bunun karşılığında davalıya her biri 40.000-TL bedelli 7 adet çeki 2016 yılında verdiğini, ancak davacının Eylül 2016’da teslimatı yapması gerekirken edimini yerine getirmediğini, çekleri de iade etmediğini belirterek … nolu 31/04/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, .. nolu 31/05/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/06/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/07/2017 tarihli 40.000-TL bedelli, … nolu 31/08/2017 tarihli 40.000-TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, davaya konu çeklerin avans olarak verilmediğini, davacıya teslimi yapılan mallar karşılığı alındığını, çekin ödeme aracı olduğunu, ispat yükünün davacıda bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece ispat yükü üzerinde olan davalının mal teslimini ispatlayamaması nedeniyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Çek, bir ödeme aracıdır. TBK’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Buna göre davacının malları teslim aldığının kabulü gerekir. Dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, çekler bedeli kadar malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davalının, dava konusu çekler karşılığı mal teslim edildiğini savunması, ispat yükünü değiştirmemektedir (Aynı yönde Yarg. 19. HD. 28/11/2019 tarihli 2018/2473 E. 2019/5340 K.) Davalının ödeme vasıtası olmasının yanı sıra ispat aracı olma özelliğini de taşıyan çeklere dayanmasına ve temel ilişki bakımından dava dosyasında ve icra ceza mahkemesi dosyalarında kendisini bağlayıcı bir beyanda bulunmamasına göre, davalının dava konusu çekleri ticari defterlerine işlememesi sonuca etkili değildir. Davacı dava konusu çeklerin avans olarak verildiği iddiasını usulünce ispatlayamamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur. Buna karşılılık davalı tarafça tazminat talebinde bulunulmuş ise de mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden, kötüniyet tazminatı verilebilmesi için İİK m.72/5’deki koşullar oluşmamıştır. Kabule göre de; İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen … … nolu çek ile … Bankası … nolu çek dava konusu edilmediği gibi; dava konusu edilen … nolu çek de takibe konu edilmediğinden, mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın icra dosyasına atfen 5 adet çek yönünden hüküm tesisi de hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeninden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/999 Esas-2019/316 Karar sayılı 08/04/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İspatlanamayan davanın REDDİNE Davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine” İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; Alınması gereken 59,30-TL harcın, davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılan 3.415,50-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 3.356,2‬0-TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için takdir olunan 22.450-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 3.416,4‬0-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde karar kesinleştiğinde kendisine iadesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021