Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1424 E. 2019/1074 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1424
KARAR NO : 2019/1074
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
NUMARASI : 2019/278 D.İş 2019/273 Karar
İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN
TALEP : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/09/2019
İlk derece mahkemesince verilen 28/05/2019 tarihli ihtiyati haciz talebinin kısmen reddine ilişkin kararın ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, … Bankası Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi, ihtarname asıllarına istinaden 690.583.683,69 -TL nakdi, 2.555.531,15-TL gayri nakti olmak üzere toplam 693.139.214,84TL alacaklı olduğunu, vadesinde borçluların borçlarını ödemediğini,borçluların, borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl kredi borçlusuna hesap kat ihtarının hukuken tebliğ edilmiş hükmünde olduğu, kredi lehtarı asıl borçlu şirket yönünden hesap katının alacağın muaccel olması için yeterli olup, bu borçlu yönünden somut olayda ihtiyati haciz koşulları oluştuğu ve yine hesap kat ihtarnamesi gönderildiğine ve borcun da halen ödenmediği, müteselsil kefiller aleyhine de nakti alacak yönünden ihtiyati haciz talep edilebileceği; ihtiyati haciz talep eden alacaklı bankanın talebine konu 2.555.531,15-TL gayrinakit alacak yönünden yapılan değerlendirmede ise gayrinakit alacak yönünden yapılmış bir ödemenin iddia ve ispat edilmediği, bu haliyle bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar yönünden henüz riskin gerçekleşmediği gerekçesiyle 690.583.683,69-TL nakti alacak yönünden talebin kabulüne, 2.555.531,15-TL gayrinakti alacak yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Alacaklı vekili; mahkemece müvekkili bankanın gayrinakit alacaklarını depo talebini hatalı değerlendirdiğini, gayrinakit risklerin nakit depo edilmesi talep edilmiş olup, kararda belirtildiği gibi riskin gerçekleşmesine gerek bulunmadığını, genel kredi ve teminat sözleşmeleri uyarınca depo talebinin yasal olduğunu, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, yasa hükmü ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince de ihtiyati haciz talebinin kabulü bakımından kanaat edinilmesinin yeterli olup, alacağın tam ve kesin olarak tesbitinin gerekli olmadığını, bu nedenlerle 2.555.531,15- TL gayrinakit alacak yönünden talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına, gayrinakit alacak tutarı yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep konusu gayrinakit alacaklar meri teminat mektup bedelleri ve çek kanuni karşılık tutarından ibarettir. Konuya ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun 27.12.2018 tarih 2016/1 esas 2017/6 karar sayılı ilamında; “Bankanın teminat mektubu verilmesini sağlamak amacıyla yapılan gayri nakdi kredi sözleşmesinden doğan borcunun doğrudan nakit çıkışı yapılması değil, bir riskin üstlenilmesi niteliğinde olduğu; risk gerçekleşip bankaca muhataba ödeme yapılmadıkça, diğer deyişle mektup bedeli tazmin edilmedikçe bankanın müşterisine rücu etmesinin de söz konusu olamayacağı anlaşılmaktadır. Mektup bedeli tazmin edilmeden ve rücu hakkı doğmadan takip yapılamaz (Bank. K. m.48).İhtiyati haciz talep edilebilmesi için kural olarak borcun vadesinin gelmiş/istenebilir/muaccel olması gerekir (İİK.m.257/1). O hâlde asıl sorun: henüz tazmin edilmemiş teminat mektubu veya karşılıksız kalıp kalmayacağı henüz belli olmayan çeklerin kanuni karşılıkları olan bedellerin banka tarafından istenip istenemeyeceği konusudur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine “risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez. Zira “depo etmek” ifa etmek değildir. Sözleşmede anılan şekilde hüküm olsa bile, banka sadece “depo edilmesini” isteyebilir. Kendisine ödeme yapılmasını (ifa) talep edemez……..Zira şüpheli ve müstakbel olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, şarta bağlı borcun talep ve takip edilebilir bir alacak doğurup doğurmayacağı, ancak şart gerçekleştiğinde belli olacaktır. Henüz tazmin edilmeyen teminat mektubu bedelinin veya karşılıksız çıkabileceği ihtimaline binaen bankanın ödemek zorunda kalacağı kanuni karşılık bedelinin, henüz risk gerçekleşmeden önce, mevcut ve muaccel bir alacak niteliğinde olduğu söylenemeyecektir. Nitekim İİK’nun 257’nci maddesi karşısında şarta bağlanmış bir alacak için ihtiyati haciz istenmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.İİK’nun 257’nci maddesinde 17.07.2003 gün ve 4949 sayılı Kanunun 59’uncu maddesiyle yapılan değişiklikte, madde başlığı “İhtiyatî haciz” iken “İhtiyatî haciz şartları”; birinci fıkrasında yer alan “borcun” ibaresi, “para borcunun” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik göstermektedir ki, teminat alacakları için İcra ve İflas Kanunu’nun 42’nci maddesi gereğince genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılabilir ise de ihtiyati haciz kararı verilemez. Çünkü İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesinde ihtiyati haciz, sadece “para alacakları” için öngörülmüştür. İhtiyati haciz; “icra işlemi” değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olduğundan, ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesindeki şartlar çerçevesinde karar verilebilir. O hâlde, teminatın “depo edilmesi” için ihtiyati haciz kararı verilemez.”denilmiştir. İlk derece mahkemesince gayrinakit alacak için gerekçesi yukarıda yazılı bağlayıcı bulunan içtihadı birleştirme kararı uyarınca alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından alacaklı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran alacaklı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/09/2019