Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1418 E. 2021/1793 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1418
KARAR NO: 2021/1793
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2019
NUMARASI: 2018/646 Esas – 2019/86 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı borçlunun müvekkili şirket ile olan ticari alışverişi neticesinde 7.840,28-TL bakiye borcu bulunduğunu, müvekkili firma tarafından verilen mal ve hizmetlerin davalı tarafça teslim alındığını, kesilen faturaların davalıya tebliğ edildiğini ve yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili şirketin davaya konu icra dosyasına istinaden davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının muavin defter kaydında bulunan 01/07/2017 tarihli ve 5.526-TL bedelli faturaya ilişkin müvekkili tarafından herhangi bir mal alımı yapılmadığını, dolayısıyla bu fatura içeriğini kabul etmediklerini, davacı tarafın, alınan sütün yağ oranının düşük ve kalitesiz olması nedeniyle müvekkili tarafından kesilen ve davacıya gönderilen 30/04/2017 tarihli 2.313,36-TL tutarındaki fiyat farkı faturasını kötü niyetle defterlerine işlemediğini, bu faturaya davacı tarafça itirazda bulunulmadığını, müvekkilinin kayıtlarına göre davacının bir alacağının olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının davalıya kestiği 30/04/2017 tarihli ve 2.313,36-TL miktarlı fatura ile 31/05/2017 tarihli ve 3.213-TL miktarlı faturalara konu alacağın davacının davalıya sattığı sütteki ayıptan kaynaklanan TBK’nın 229. maddesi kapsamında ayıp nedeniyle bedelin tenzili niteliğinde iade faturası olduğu, bu faturalardan kaynaklanan alacağın 5.526,36-TL olması ve davacının bu iki faturadan ikincisinin düzenlendiği tarihten yaklaşık 1 ay sonra 01/07/2017 tarihli ve 5.226-TL miktarlı iade faturasını düzenlemiş olmasının, davacının davalı tarafından kesilen iki faturanın içeriğine ve miktarına vakıf olduğu,8 gün içerisinde itiraz hakkını kullanması gerektiği halde bu süre geçtikten sonra bu hakkını kullandığını gösterdiği, faturanın içeriğine 8 gün geçtikten sonra itiraz edilmesi halinde itiraz edilen hususu ispat külfetinin itiraz edene geçtiği,davacının kestiği ve itiraz niteliğinde olarak süresinden sonra düzenlediği faturanın içeriğinin doğruluğunu ispat külfetinin davacıda olduğu, bu fatura davalının defterlerinde kayıt görmediği ve dosya kapsamı ile de davacı bu faturanın içeriğini başka bir delille ispat edemediğine göre davacının ispat külfetini yerine getirmediği gerekçesiyle, bilirkişi raporu ve rapor ile davalı defterlerinde saptanan cari hesap bakiyesi 0,92-TL bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıya teslim edilen sütlerin kalitesinin davanın konusu olmadığını, mahkemece bu yönde bir inceleme ve rapor aldırılmadan eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini,cari hesabın uyuşmamasının nedeninin, davalının kendi kafasına göre kestiği fiyat farkı faturaları olduğunu,faturalara süresi içinde itiraz edildiğini,bilirkişi raporunda açıkça da taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığının açıkça dile getirildiğini,müvekkilinin de söz konusu faturaları iade ederek kayıtlarına işlemediğini, bu nedenle davanın kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın mal ve hizmet teslimine ilişkin bir itirazı olmadığını, müvekkilinin alacağının varlığının sabit olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satıma dayalı cari hesap alacağının tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda;davacı tarafından davalıya süt, davalı tarafından da davacıya yem satışı yapıldığı, satılan sütlerdeki yağ oranının gerekenin altında olmasının test raporlarıyla tespiti üzerine, 30.04.2017 tarihli ve 2.313,36-TL tutarlı , 31.05.2017 tarihli ve 3.213-TL tutarlı fiyat farkı faturaları düzenlendiği,davacının 31.05.2017 tarihli faturayı ticari defterlerine işlediği,diğer faturayı ise işlemediği, her iki faturaya yasal süresinde itirazda bulunmayan davacının, her iki fiyat faturasının toplamı üzerinden 01.07.2017 tarihli ve 5.526-TL tutarlı iade faturası düzenlediği, bu faturanın davalının ticari defterlerinde yer almadığı,cari hesap farkının, davalının düzenlediği fiyat farkı faturalarından birisinin davacı defterlerinde yer almaması ve davacının düzenlediği 01.07.2017 tarihli iade faturasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalının düzenlediği fiyat farkı faturalarına davacı tarafında yasal süresinde itiraz edilmeyerek fatura içerikleri kesinleşmiştir. Bu nedenle yasal itiraz süresinden sonra düzenlenmiş olan iade faturasının içeriğinin doğruluğunu davacının kanıtlaması gerekir. Ancak davacı tarafça bu konuda herhangi bir delil sunulmamıştır.Davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturalarının, süt kalitesinin standarda uygun olmadığından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça sunulan test raporları da fatura içeriklerini doğrulamaktadır. Fiyat farkı faturalarından birisinin davacı tarafından kabul edilerek ticari defterlerine işlenmiş olması da bu uygulamayı teyit etmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davalının cari hesabındaki 0,92-TL borç tutarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle,istinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL daha harcın davacıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/12/2021