Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1417 E. 2020/289 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1417
KARAR NO: 2020/289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/04/2019
NUMARASI: 2018/923 Esas 2019/243 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin hayvancılık ticareti yaptığını, ayrıca zaman zaman arazi sattığını, müvekkilinin davalı … Ltd.Şti yetkilisi … ile yaptığı arazi ticareti sonucu davalı … tarafından müvekkiline araç verildiği, ancak bu araçların tescili yapılmadığından müvekkili tarafından iade edildiğini, bunun üzerine müvekkiline bir takım çekler verildiğini, iş bu çeklerin …’ın ofisinde …, … ve …’ın da bulunduğu bir ortamda alındığı, … çalışanı olarak gösterdiği amcasının oğlu …’ı çeklerde lehtar gösterdiğini bu nedenle …’ın da çekleri ciro yaparak verilmesini istediğini,gerek olmamasına rağmen …’ın çeklere niye imza attığını o tarihte müvekkilinin anlayamadığını, ancak şimdi yapılan imza tespitlerinde …’a ait olduğu görünen imzaların …’a ait olmadığının ortaya çıktığını, bu kişilerden …’ın da müvekkilli ile birlikte ofise gitmiş olduğundan söz konusu imzaların … adına … veya … tarafından ya da ofiste o tarihte çalışan …’ın sekreteri tarafından atılmış olacağını düşündüklerini, yani …’ın hile ve sahtecilik yaparak ve haksız kazanç elde etmek için müvekkilini dolandırdıklarını düşündüklerini, bunun üzerine savcılıklara suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, müvekkilinin alacağının faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ,dosyanın görevli ve yetkili Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, 3 adet çekin davalı şirket yetkilisi tarafından … lehine düzenlenmiş iken kaybedildiğini ,şikayetlerini yaptıklarını ve ciroda ki ilk imzanın …’a ait olmadığının tesbit edildiğini ilk cironun lehdara ait olmasının bir zorunluluk olduğunu müvekkillerine vermiş olduğu maddi ve manevi zararların tazmini hususundaki tüm hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesindeki tüm taleplerin yanı sıra haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın konusunun davalının söz konusu çeklere hile yoluyla başkasına imzalattırdığı ve bu halde davalının bu çeklerden dolayı borçlu olduğunun tespiti yönünde olduğu, davacı yanca davalının ve diğerlerinin dolandırıcılıktan savcılığa şikayet edildiği, davacının çekleri icraya da koyduğu ancak sonuçta İcra Mahkemesinden çeklerdeki imzaların davalı …’a ait olmadığına dair karar verildiği, davacının çeklere davalının imza atmadığını bildiği davacının dava açmakta hukuki yararı görülmediği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; açılan davanın müvekkilinin davalılardan alacağının tespit edilerek davalılardan tahsili olduğunu, davalılar tarafından hile yapılmak ve müvekkilini kandırmak suretiyle verilen çeklerin davada gösterilme sebebinin davalıların müvekkiline olan borçlarının çek miktarı kadar olduğunun göstergesi mahiyetinde olduğunu, icra hukuk mahkemesinden gelen bilirkişi raporunda davalıların işbu çekleri imzalamadığı ve hile yapmak suretiyle müvekkiline verdiklerinin tespit edildiğini, mahkemece gerekli incelemenin yapılarak davalıların gerçekten borçlu olup olmadıklarının tespiti gerektiğini, tarafların delillerini ibraz etmesini ve ispatlamalarını istemesi gerekirken bu yönde karar vermeyerek ön inceleme aşamasında karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Elde ki dava da ;davacı taraf ticari ilişki nedeniyle davalılar tarafından kendisine verilen çek nedeniyle lehdar tarafından imza inkarında bulunulduğu belirtilerek çek bedeli kadar alacaklı olduğunun tesbiti ile tahsiline hükmedilmesi talep edilmiştir. Davalılar cevap dilekçesinde ise ;30/12/2017 tarihli 1 adet çek için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, teminat ile takibin durdurulduğunu,çek arkasında ki cirodaki imzanın …’a ait olmadığı, çekler çalınarak sahte imza ile cirolandığı, davalıların alacaklıya bir borcu olmadığını, vadesi gelmeyen iki çek içinde aynı tehlike olması nedeniyle İstanbul 9.ATM’nin 2018/91 Esas sayılı dosyada menfi tesbit davası açtıklarını ,mahkemece %15 teminat ile icra takibinin durdurulduğu bildirilmiştir. Davalıların cevap dilekçesin de lehdar …’ın imzasının sahte olduğu ileri sürülerek ciro zincirinde bozukluk olduğu ileri sürülmüş ise de , keşideci davalı şirket yönünden imza inkar edilmemiştir.Aksine şirket yetkilisi tarafından düzenlendiği ikrar edilmiş,ancak kaybedildiği ileri sürülmüştür. Ayrıca keşideci ile aynı ortamda keşideci tarafından imzalanan çeklerde ki lehdarın ciro imzasının başkasına attırılmak suretiyle zarara uğratıldığı ileri sürülerek davalılardan çek bedelinin tahsili talep edilmekle kambiyo senedi ile birlikte haksız fiil hükümlerine de dayanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça davalı tarafça verildiği ileri sürülen 3 adet çekten bir adedinin dava konusu edildiği (60.000-TL) anlaşılmakla davacının kendisine verildiğini ileri sürdüğü çeklerden dolayı alacağının tahsilini talep etmekte hukuki yararı mevcuttur. Mahkemece; dava konusu edilen çek bilgilerinin davacı vekilinden sorularak tesbit edilmesi, iki adet çek için 9.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan açılan menfi tesbit davasının incelenip elde ki dava ile ilgisinin belirlenmesi , davalı şirketin çeklerde ki imzasının ikrar edildiği gözetilerek davalılar tarafından hile yapılmak suretiyle zarara uğratıldığını ileri sürüldüğü gözetilerek tarafların gösterdiği delillerinin toplanıp değerlendirilerek yapılacak tahkikat neticesinde sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.Davalıların çekte ki imzasının da sahte olduğunun davacı tarafça bilindiği gerekçe gösterilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından dava yeniden görülmek üzere hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2019 Tarih 2018/923 Esas 2019/243 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-4-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/03/2020